Bu oyun yeterli olur mu?
Fotoğraf: Envato
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’ndeki 4. maçında deplasmanda Cluj’u yenerek ilk galibiyetini aldı ya, birden herkes, her şeye bambaşka gözlerle bakmaya başladı. “Ölüm-kalım” yaftası yapıştırdıkları bir maçtan zaferle(!) ayrılmanın yan etkisi olsa gerek!..
Fatih Terim son zamanlardaki iyi futbollarından birini oynadıklarını, İstanbul’daki ilk maçta kalitelerinin(!) suya takıldığını gösterdiklerini ve maçta çok pozisyon bulduklarını söyledi. Terim böyle konuşur da gazeteciler geri kalır mı?.. Onlar da grupta ikinci sıraya yükselmenin coşkusuyla havaya girip Şampiyonlar Ligi şampiyonluğundan söz etmeye başladılar bile... Gruptan çıkılması durumunda sonraki hedefin Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu olup olmayacağını sordular Terim’e. Neyse ki Terim bu soruya, “Hayır, hedef gruptan çıkmak. Bu başarı olur. Oradan sonrasını konuşuruz ama yapılacak çok şey ve eksiklerimiz var. Çok çalışmalıyız. Kolay değil” şeklinde temkinli ve ayakları yere basan bir yanıt verdi.
Tabii 3 gol atan Burak, “Gecenin Kahramanı”, “Cluj Fatihi” gibi unvanlarla taçlandırılmalıydı!.. Ne de olsa, gol atan, yere göğe sığdırılamaz bu alemde... Umut Bulut’un rakip savunmayı yıldıran ve yıpratan mücadelesinden söz etmeye ise pek gerek duyulmadı.
Cluj galibiyeti Galatasaray’ın gruptan çıkma iddiasını sürdürebilmesi açısından elbette ki çok önemliydi. Ancak skora bakarak oynanan futbolu abartan değerlendirmelerde bulunmak, takımdaki eksikliklerin ve yetersizliklerin görülmesini engelleyebilir. Bu bağlamda, yersiz ve aşırı övgüden kaçınmak lazım.
Terim, Cluj karşısında çok pozisyon bulduklarını iddia ediyor. Gerçekten öyle mi acaba? 3’ü gol vuruşu ve hepsi de Burak’a ait olmak üzere, Galatasaray’ın kaleyi bulan 5 şutu var. Kaleyi bulmayan diğer 3 şut da yine Burak’tan geldi. Yani Burak’ın dışında rakip kaleyi yoklayan oyuncu olmadı. Ayrıca sarı-kırmızılılar karşılaşmada korner kazanamadı. Bu veriler Galatasaray’ın iyi oynadığı ve çok pozisyon bulduğu yolundaki iddiaları çürütmüyor mu?..
Galatasaray bu maçta en çok, yaptığı presle dikkat çekti. Pres yapabildikleri ölçüde oyundaki etkinliklerini artırabildiler. Rakipten top çalma ve rakibe alan bırakmama konusunda başarılıydılar ancak topu kullanma konusunda aynı performansı gösteremediler. Cluj’un risk aldığı ve savunmasında boşluklar bıraktığı anlarda etkili olabildiler. Öyle anlaşılıyor ki, sarı-kırmızılı ekibin Avrupa macerasının kaderini topu kullanma becerileri belirleyecek.
Galatasaray’ın savunmadaki zaafları da sürüyor. Göbekteki Cris’in ağırlığı tüm savunmanın dengesini bozuyor. Eboue ve Riera’nın kademe ve pozisyon alma anlayışı zayıf. Ayrıca bu iki oyuncu hücuma yeterince destek verir gibi görünse de sıfıra kadar inemedikleri için çoğalmaya katkı sunamıyorlar. Dany’nin atletik ve kesici özellikleri iyi ancak uzun pas sevdası yüzünden, kaptığı topları yeniden rakibe ikram(!) edebiliyor.
Sonuç olarak, Cluj deplasmanından alınan 3 puan Galatasaray’ın umudunu, moralini ve özgüvenini tazelediyse de sergilenen futbolun, İstanbul’daki Manchester United ve Portekiz’deki Braga maçlarından hedeflenen puanları alabilmek için yeterli olacağını söylemek zor...
- Yapı 12 Aralık 2024 04:32
- Herkesi kendi gibi sananlar 05 Aralık 2024 04:28
- Bize oyunu anlatın 28 Kasım 2024 06:10
- Tutuculuğun bedeli 21 Kasım 2024 04:37
- Buyrun cinnet ortamına... 14 Kasım 2024 04:14
- Komplodan komediye 07 Kasım 2024 04:12
- Seviyesiz saha dışı, kalitesiz saha içi 31 Ekim 2024 04:34
- Mourinho öğretiyor 24 Ekim 2024 03:33
- Milli takım kazandı çünkü... 17 Ekim 2024 04:04
- Hapishaneden milli takıma 10 Ekim 2024 04:45
- Ne kadar rezil olursak... 03 Ekim 2024 04:28
- Oyunu geriden kurma saplantısı 26 Eylül 2024 03:26