Dünyayı kurtaran cüzdan
Fotoğraf: Envato
Bizde sosyal güvenlik zaten övünülecek halde değil ama sen İngiliz devletine ajan ol, elli yıl dünyayı kurtar, hala emekliye ayırmasınlar. Dünya James Bond’a bayılıyor, belki ondandır, diye düşünecektik ama sayılar da öyle söylemiyor. Özcan Deniz’in filmini İngiliz ajandan iki kat fazla izlemiş seyirci, dünyayı kurtaran ajan kusura kalmasın.
Şaka maka, James Bond’un ellinci yılı olmuş. Her filmde, bu ilk işi değilmiş, öncesi varmış gibi davranan, ama kaç tane aktör eskitse de elli yıldır genç atletik adamlar olarak karşımıza çıkınca şaşırmamamızı bekleyen 007, son seferinde ölüyormuş gibi bile yaptı. O ölmedi, filmlerinde yaşıyor. Hayır emeklilik değil de, adamcağız düşman bulamıyor artık, üstünde güneş batmayan koca imparatorluk ne yapacak, insan düşünmeden edemiyor.
Bir hesap edelim. İngiliz emperyalizmini koruyacak diye şekilden şekle girmeye elli yıl önce başlamış bu ajan. İlk düşman tabii Sovyetler. Tek başına kaç kere komünizmi alt ettiğini saymak mümkün değil. Her romanında, her filminde dünyanın nasıl bir tehdit altında olduğunu herkeslerden önce öğrenip kızılları dövüp kadınlarını kendine saklamakla yılları geçti. Bir kere yüzü kızarmadı, bu dandik senaryolarla seyirci karşısına çıktığı için.
İlk işsizlik tehlikesi, duvar yıkılınca geldi tabii. Ama çabuk toparladı, İngiltere de, ABD de yoluna devam edip dünyanın canına okuyordu ne de olsa. Onların takım elbisesinin ütüsü bozulmayan silahlı kalemli koruyucusu da bir yol bulurdu elbet. Uyuşturucu kartelleri, silah tüccarları, Arap teröristler savuldu, Rusya çekildi, Kore kaçtı, Bond atladı, zıpladı, emperyalistler rahatladı. Bütün bunları bitirince, eski ajanlar falan düşman olmaya başladı, bak sen şu işe. Kendinden olmayan herkesi düşman belleyenleri çok gördük, sonunda kendilerinin aynısıyla baş başa kalıyorlarsa demek. Hayır bizdeki “Hepinize düşmanım” badem bıyıklısı eskisi kadar atletik değil de, zaten sonunu görmek için elli yıl bekleyecek kimse yok ki kendi kendini yesin de izleyelim.
Şimdi, hakikaten, bir yerlerden hoplayan, dövüşen, ortalığı yıkan adamların koreografilerini izlemenin bir yere kadar eğlenceli olduğunu anladık diyelim. Onun o soğukkanlı havasını, hiçbir şeyi önemsemiyormuş gibi yaparak bütün önemli işlerin üstesinden gelmesini izlemeye doyamamak, seyirciliğe dahildir, peki. Zaten dünyanın kurtarıldığını görmek, bütün güzel kadınların yanaklarının öpüldüğünü bilmek yetmez, özdeşleşilir de mutlaka. Hadi, her aksiyon filminden çıkınca yerlerde yuvarlanma isteğini sadece erkekler duymuyor, kadın seyirciler de kendilerini orada görüyorlardır belki.
Ama zekasına hakaret edilmesine bu kadar meraklı olmayı, elli yıldır nasıl açıklıyor Hür Dünya? Son film Skyfall’un 0-6 yaş grubu için yapıldığına dair bir ibare görmeyi ne kadar istedim, bilseniz. Değilmiş. Vuruldu, boğuldu, ölmedi, şu oldu, bu oldu, sürprizi sizin olsun, silah var mı yok mu sormadan dağın başına gidip kendini köşeye kıstırttı, yedik. Tünelde gaz patladı, alevler fışkırdı, duvarın kenarına durdu, bütün fizik kurallarını elli yıldır yaptığı gibi alt etti, yedik. Ötekisi hırsından, kendini korumakla övünen her yere girip çıktı, yedik. İstanbul’dan trene bindi, Adana’dan çıktı, o zaten sayılmaz. Eminönü’nün göbeğinde meyve sebze pazarını dağıttılar, şaşırdık mı, şaşırmadık. Bu adam koca orduyu çakıyla yense, üstüne İngiliz bayrağı dikse, onu da mı yiyelim?
Dandik eve dönüş hikayesine büyük paralar harcanınca, ona hayran olunacak o zaman, Özcan Deniz’den fırsat bulunca. Yıllarca dalga geçilen filmlerin günahı, fakir olmalarıymış demek. Bond’a üretilen şekilli silahlara ne gerek, cüzdanı yeter.
- Androidler üç boyutta ne düşler? 06 Ekim 2017 01:00
- Yedi kişilik oyun 01 Eylül 2017 01:00
- Erkeklere gününü gösteren pehlivan 18 Ağustos 2017 01:02
- Etkili ama bilinmeyen bilim kurgu 28 Temmuz 2017 00:15
- Zombilere karşı iki tutum 21 Temmuz 2017 01:00
- Maymun nasıl maymun oldu? 14 Temmuz 2017 00:15
- Sürüden ayrılanı kamera kapar 07 Temmuz 2017 01:33
- Ey ruh, sen kimsin? 30 Haziran 2017 00:52
- Karanlık Çağ’da vampirlere karşı 08 Haziran 2017 23:52
- Genç Karl Marx: Bir başlangıç 19 Mayıs 2017 01:00
- Kaygı'yla gerçeği hatırlamak 12 Mayıs 2017 00:30
- Beyazlar Afrika'da neler çekmiş 05 Mayıs 2017 00:59