Suriye için 'yeni muhalefet koalisyonu'

Suriye üzerindeki emperyalist plan, bir süredir başlıca merkezler tarafından yetersiz ve amaca ulaşmayı zorlayan bir durumda görülüyordu. ABD’nin seçimlerden önceki dışişleri bakanı H.Clinton, Esad’ı devirme planını yürütebilmek için, muhalefetin derlenip toparlanması gerektiğine işaret etmişti.

Aslında, ortada derlenip toparlanacak bir muhalefet kalmamıştı. Şöyle ki, başlangıçta Tunus ve Mısır’ın da etkisiyle, Suriye’de de demokrasi isteyenlerin oluşturduğu zayıf da olsa demokratik bir toplumsal hareket ve bunun gerçeklere dayanan bir temeli vardı. Zamanla işin içinde başta ABD olmak üzere, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’nin oynadığı büyük bir yıkıcı oyun olduğu görülünce, Suriye’deki halk muhalefeti sokaktan çekildi. Kitlesel hareket yaratılamayınca, silahlı çetelerle işi yürütmeye çalışanlar da bir süre sonra bu temelsiz ve dayanaksız hareketin başarıya ulaşamayacağına ikna oldu.

Şöyle düşündüler: yapılması gereken, “Suriye’nin Dostları”, “Özgür Suriye Ordusu” gibi isimlerle anılan ama aslında tümüyle paralı askerlerden ve Suriye dışında konumlanmış güçlerden oluşan çetelerin yerine, sivil görünümlü, sosyal temelleri olan ve belli bir siyasi program yapmaya yetenekli bir hareket koymaktı! Anlaşılacağı üzere, emperyalist plancılar, mevcut araçların yetersiz ve elverişsiz olduğu noktada “yeni” bir muhalefet inşa etmeye karar vermişlerdi. Doha toplantısı bu amaçla düzenlendi. Farklı çıkar gruplarından oluşan Esad muhaliflerini uzlaştıracak, hiç olmazsa işin yürütülmesinde kesinti yaratmayacak bir birlik sağlanmaya çalışıldı. Yeni koalisyonun başına Şeyh Moaz el-Hatip adlı bir emperyalist ajanı getirildi.
Bu andan itibaren, çetelerin yürüttüğü savaşa, sivil ve sosyal tabanı olan bir muhalefet  görüntüsü verilmeye çalışılacak.
Bu mümkün mü?

Suriye’nin demokratikleşmesini isteyen gerçek sosyal güçler, bugüne kadar yürütülen hareketin Suriye’yi daha demokratik ve özgür hale getirmeyeceğini görmüşlerdir. “Yeni” denilen muhalefet koalisyonunun bunu gerçekleştirebileceğine inanmaları için hiçbir ciddi neden yoktur. Çünkü katliamcı paralı çetelerle bu “Yeni muhaletfet koalisyonu” denilen oluşumun patronları aynıdır, finans kaynakları aynıdır, amaçları aynıdır, bileşimi aynıdır...

Her yönüyle karmaşık bir çıkarcılar ve komisyoncular koalisyonu olan “Yeni Koalisyon”un Suriye’nin temel gerçeklerine çarpan çeteleşmeyi “sempatik” kılması imkanı yoktur.

Halk, çekildiği sokaklara dönmeyecek, demokratikleşmenin gerçek sahipleri bu oyuna düşmeyecektir.