14 Kasım 2012 15:02

Sonun başlangıcı

Sonun başlangıcı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Toplumun özellikle yoksul, emekçi kesimlerini etkileyecek olan yeni bir ekonomik krizin alametleri görülmeye başlandı. AKP’nin iktidara geldiği 2002’de 3,4 milyar lira olan toplam hane halkı borçları, geçtiğimiz 10 yılda tam 74 kat artarak, 252 milyar TL’ye ulaşmış. TÜİK’e göre 25 milyon 498 bin kişilik çalışan nüfusun yüzde 52’sinin tüketici kredisi borcu var. Bu veriler, 2008 krizinden bu yana, ücretleri hızla eriyen ve satın alım gücü belirgin bir şekilde düşen işçi ve emekçiler açısından yeni ve tehlikeli bir dönemece girildiğini gösteriyor.
Hanehalkının borcunun önemli bir bölümünü tüketici kredileri ve kredi kartı borçları oluşturuyor. Sürekli borçlanan, gelecekteki gelirini harcayarak ayakta durmaya çalışan milyonlarca emekçiyi çok daha zor günlerin bekliyor. Devletin resmi istatistik kurumuna göre 45 milyona yakın kişi borçla yaşamını sürdürebiliyor.  
İstihdamın yapısında ve çalışma biçimlerinde bugüne kadar yaşanan değişiklikler, hükümetin sayıları her geçen gün artan ücretli çalışanların çalışma biçimi, en temel hakları ve güvenceleri ile ilgili düzenlemeleri peş peşe, yangından mal kaçırır gibi meclisten geçirmesini engellemedi.
Türkiye ekonomisi o hale gelmiş durumda ki, patronlara bugüne kadar sağlanan sınırsız avantajlar, açıklanan “istihdam paketleri” ve teşvikler yetmez oldu. Patronlar, aç kurtlar gibi sürekli pusuda bekliyor. Hükümetten, hazır ortam da müsaitken, sürekli olarak daha fazlasını istiyorlar.
Esnek çalışma ve güvencesiz istihdam uygulamaları yakın geçmişe kadar ağırlıklı olarak özel sektörü ilgilendiren bir konu olarak görülüyordu. Ancak şu anda hazırlıkları süren ve kamu emekçilerinin iş güvencesini kaldırmayı hedefleyen 657 sayılı yasaya ilişkin düzenleme ile kamuda esnek ve performansa dayalı çalışma uygulamasının 2013’te bazı kurumlarda başlatılacağı açıklandı. Görünen o ki AKP Hükümeti, emekçilerin haklarına saldırı konusunda “gemi azıya almış” durumda.
AKP Hükümeti, toplumun küçük bir azınlığı dışında kalan geniş halk kesimlerinin en asgari ekonomik ve demokratik taleplerini tatmin edecek, onların yaşadığı en temel sorunlardan çıkmalarını sağlayacak olanakları büyük ölçüde yitirmeye başladı.
Geçtiğimiz 10 yıl içinde kimi zaman mağdur rolü oynayarak, kimi zaman umut tacirliği yaparak ya da halkın geniş kesimlerinde mutlu bir gelecek beklentisi yaratılarak bugüne kadar idare ettiler. Ancak bütün bunların başından sonuna bir “pazarlama tekniği” olduğu artık çok daha geniş bir kesim tarafından görülebiliyor.
Bir taraftan emekçilerin haklarına yönelik saldırılar durmaksızın sürerken, diğer taraftan siyasal alanda yaşanan tıkanmışlık, AKP’nin geçmiş yıllarda bir şekilde sağladığı inandırıcılığı büyük bir hızla yitirmeye başladığını gösteriyor.
Sadece son birkaç ay içinde memlekette yaşanan “olağanüstü” gelişmeler, özellikle Kürt sorununda yaşanan çözümsüzlüğün derinleşmesi ve açlık grevleri karşısında Başbakan ve AKP’li bazı vekillerin gösterdiği insanlık dışı tutum, AKP Hükümeti açısından sonun başlangıcı olarak değerlendirilebilir.
Başbakan’ın, AKP’nin emek ve halk düşmanı uygulamalarına karşı çıkan herkese çemkirmesi, hatta hakaret etmesi, sanıldığı gibi güçlü olmasından ya da kendine güveninden değil, tamamen kendisinin ve iktidarın geleceğinden duyduğu büyük endişe ve korkunun alametleri.
Srmayenin sınıfsal gericiliğini yeniden örgütleyebilmek için kullanacağı hamlelerin hızla tükendiği bir ortamda, işçi sınıfının sendikal ve siyasal aktörlerinin, sınıf mücadelesini yükseltme olanaklarını nasıl ve ne kadar değerlendirebileceğini merakla bekliyoruz.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa