16 Kasım 2012

Yıllar sonra merhaba

Ne güzel şey
bakar gibi berrak bir suya
bakabilmesi insanların
birbirlerinin gözlerine.
Daha dün ayrılmış gibi
merhaba diyebilmek
eski dostluklara
ne güzel!..

-Yüzünde utanç,
yüreğinde korku,
pişmanlıklar olmadan- (*)

Öyle dostluklar, birliktelikler vardır ki arasına yıllar da girse, yollar da girse eskimez, eksilmez. Bir okul arkadaşınızdır; okul sıralarında ilk gençliğin coşkusunu, hüzünleri, sevinçleri ve umudu paylaşmışsınızdır. Cezaevi arkadaşınızdır; yoksunlukları, zulmün getirdiği baskıları ve acıları paylaşmışsınızdır. Kavga arkadaşınız, yoldaşınızdır; daha güzel bir dünya kurmak için birlikte yola çıktığınız; o zorlu yolculukta mücadeleyi, güçlükleri, yitiklerin-yenilgilerin acısını, kazanımların-yengilerin sevincini paylaştığınız… Ya da yüzünü hiç görmediğiniz, sesini hiç duymadığınız, ama birlikte yürüdüğünüzü bildiğiniz dostlarınız vardır; bilirsiniz, bir yerlerdedirler ve güç verir varlıkları size… Kişisel çıkar bağı olmayan birlikteliklerdir bunlar. Araya yıllar, yollar, taş duvarlar da girse; uzak düşse de birbirinden, ayrı düşmez insan; ihanet etmemişse, incitmemişse, yolunu ayırmamışsa birlikte yola çıktıklarından. İşte o yüzdendir ki yıllardan, yollardan, engellerden sonra karşılaştığında çekincesizce bakabilir insan karşısındakinin gözlerine ve kucaklar birbirini sıcacık bir merhabayla…
***
Merhaba! Size bu köşeden seslenmeyeli ne çok oldu. Kitap çalışmalarıma yoğunlaşmam nedeniyle zorunlu bir ara vermeydi bu; bir ayrılık değil. Hep birlikteydik, bir aradaydık; grevlerde, direnişlerde fabrika önlerinde, sokaklarda, alanlarda, okullarda, değişik kentlerin, uzak ülkelerin salonlarında… Kapitalizmin doğurduğu yoksunlukları, yitiklerimiz karşısında acıları, hüznü paylaştık; baskılara, zulme, sömürüye haksızlıklara karşı öfkelendik, birlikte karşı durduk; kazanımlarımıza sevindik, başarılarımızla gönendik; bilgiyi, birikimlerimizi paylaştık… Hayat TV doğdu bu süreçte. O şimdi beş yaşında… Dört yılı aşkın bir süredir orada da buluşuyoruz sizlerle ve yürüyoruz birlikte Yaşamda Adım Adım…
Her nerede olursak olalım kötüden, çirkinden yana değil iyiden güzelden doğrudan yana; ölümden, savaştan yana değil barıştan ve yaşamdan yana; haksızlık ve zulümden yana değil eşitlik ve özgürlükten yana verilen mücadelenin içinde olduk hep birlikte… Örgütlü mücadelenin verdiği gücün bilinciyle tutunduk yaşama.
Geçtiğimiz günlerde Evrensel Gazetesi 18. yaşını kutlarken; bu bilinçle, birlikte mücadelenin gerekliliğini vurgulayan şu güzel, anlamlı sözü seçmişti: Asla yalnız yürümeyeceksin! Güçlüklere, yokluk ve yoksunluklara karşın mücadeleyle geçen bu 18 yılı yakından bilen, yaşayan biri olarak çok gururlandım ve kıvanç duydum. Hani doğduğu günden beri tanıdığınız bir çocuğun adım adım büyüyüp 18 yaşına geldiğini görürsünüz ya, öyle bir duygu işte duyumsadıklarım… Üstelik çocukluktan gençliğe geçtiği süreçte yalnız kendisini değil, çevresindekileri de değiştirip dönüştürdüğünü görmek, yaşamı ileriye doğru dönüştürmek için mücadele edenlerin elinde bir mücadele aracı olduğunu bilmek sevincimi ve kıvancımı çoğaltıyor. İşte o yüzden, sizinle bu köşede yeniden buluşurken, sizi, yıllar önce yazdığım bu şiirdeki duygu ve düşüncelerle selamlamak istedim. Merhaba dostlar, merhaba!

(*) Mayısta Üzgün Gönlüm, 4. baskı:
Evrensel Basım Yayın- 2009

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et