T.C'den neşeli fotoğraflar

Yanda, bir kapağının resmini görüyorsunuz. Taaa 1965’ten kalma bir kitap bu. Ne zaman canım sıkkın olsa, açıyorum bu kitabı, neşemi buluyorum.
Bu kitabın elime geçiş öyküsü kısaca şöyle: 1970’lere doğru, Meclis’te T.İ.P milletvekilleri de var. Onlardan biri duymuş bu kitabı, Adalet Bakanı’ndan istemiş. Adalet Bakanı da, “Bu gizli bir belgedir. Bende bile yok” demiş. Sonra İnegöl Savcısı da istemiş. Ona da aynı yanıtı vermişler. Arkasından ben de istedim, “Yayıncıyım, bir araştırma yapıyorum, bana da gönderilmesini istiyorum” diye. Nasıl olsa bana da aynı yanıt gelecek ve bana yazı konusu çıkacaktı. Yooo, öyle olmadı. 14.65 lira karşılığı ödemeli olarak gönderdiler. Nice Adalet Bakanları, nice Milletvekilleri, nice Savcılar istemişti onu, ama o varmamıştı onlara ve 14 lira 65 kuruş başlık parası karşılığı, bir hafta içinde koşa koşa gelmişti. İlk çocuğumu da, yani ilk kitabım olan “Yasak Kitaplar”ı da onun sayesinde dünyaya getirdim.
Kitap büyük boy ve 417 sayfa. Kitabın ilk sayfalarında, posta görevlilerine yol gösteriyor. Bakan’ın bile alamadığı bu gizli belgeyi, doğal olarak posta memurları da alamıyor. İlk bölümün sonunda asil ve necip devletim şöyle diyor memurlara: “Yurdun emniyet ve güvenliği ile sıkı sıkıya ilgili bulunan yasak yayınların alıcıların eline geçmemesi için bu işle uğraşan ve görevlendirilen yollama, gişe muayene ve tetkik ve dağıtım servislerinde bulunan personelimizin gereken büyük hassasiyeti göstermeleri ve dikkatli olmaları gerekir.” Ve arkasından, belki de utandıklarından olacak, kitaba “Gizlidir” damgasını vurup, ortadan kaldırıyorlar.
Bu kitap sayesinde birkaç “Yurda sokulması yasak olan yayın” buldum ve yayınladım. “Amerika  Amerika”, “Yeniden Çarmıha Geriliş”, “Sinyal Ateşi” vb. gibi. Birşey de olmadı, nasıl olsa yasaklık kararları gizlenmişti, kim farkedecek ki?!..
1965’e kadarki tüm iktidarlar döneminde, CHP, DP dahil tüm iktidarlar cinsellikten tüm dinlere kadar, Ermeni sorunundan Kürt sorununa kadar, tabii başta Komünizm olmak üzere yığınla konuyu yasaklamıştı.
Bazen bir tek kararla milyonlarca kitabı, yayını yasaklıyordu, Yasakçılar Cemaati. Örneğin Arnavutluk, Bulgaristan, Çekoslovakya, Doğu Almanya, Çin, Kuzey Kore, Macaristan, Polonya, SSCB gibi. “Arnavutluk’ta veya bu devletin hariçteki resmi, yarı resmi veya gayri resmi organ ve ajanları tarafından yayınlanan bilumum matbualar” yasaklanıyor DP tarafından, Ocak 1960’ta 2.5 yıl geçiyor, Ekim 1962’de dönemin iktidarı da şu ek’i yapıp yasaklıyor: “Arnavutlukta yayınlanan bilumum matbualar, plâk, ses bantları ve benzerleri…” Siz Arnavutluk’u çıkarıp, yerine öteki ülkeleri koyun, çünkü yasaklamalar aynı. Ama Yasakçı Beyler Küba’yı, Vietnam’ı, Yugoslavya’yı falan unutmuşlar, çünkü yok o listede…
Neşeli Birkaç yasak kararını vereyim: “Aram Haçaturyan’ın oyun ve düetlerinden ibaret adlı plak…”/ “Halime” adlı plak…/ “Kara Ali isimli bir şahsa ait plak…”
Barış bildirileri, Analarla, gençlikle ilgili bültenler yasaklanmış. Ama en gırgır yasak şu: “Dünya Sulh Taraftarları’nın hazırladığı Güvercin resmi taşıyan kartpostal…”
2 ayrı çeşit Türkçe Mevlüt, ayrıca Kürtçe Mevlüt, bunlar da yasak. Çekirge Duası da, Karınca Duası da, Enam-ı Şerif de yasak… Hayber Kalesi Cengi de yasak… Ya şu yasağa ne demeli: “İki sahifeden ibaret Arap harfleriyle mektup…” Bir sayfa yazılırsa, üç, beş, on, sayfa yazılırsa “Yassah” değil, ama iki sayfa olursa maazallah yurdumuzun emniyet ve güvenliği nanay oluyor. Vah Türkiye’m vah… Yerim az olduğu için iki yasakla sonlandıracağım yazımı: “Gelir Vergisi Cedvelleri”. İki ayrı kişi hazırlamış, ikisi de 1957’de yasaklanmış. Bir de “İş Kanunu” var. Ama kim, ne zaman yasaklamış, belli değil…
Ya bugün farklı mı? “Ters açan lale fotoğrafı”nı bile örgüt dokümanı olarak kabul ediyor, asil ve necipler… Ha cumhuriyet’in başında, ha Cumhuriyet’in ortasında, ha Cumhuriyet’in sonunda değişen bir şey yok…