Başa çuval geçirme operasyonu!

Gazze’ye yönelik İsrail saldırıları hız kesmiyor. Ölü sayısının 100’ü (115), yaralı sayısının da 900’ü aştığı belirtiliyor.
Ama bütün bu sivil halkı hedef alan vahşete karşın ABD, İngiltere, AB ve BM İsrail’e “Dur, artık!” demiyor.
Süreç ilerledikçe ve ABD, İngiltere ve AB’nin tavrına bakıldığında Gazze’ye yönelik İsrail operasyonunun, aslında Türkiye, Mısır, Gazze ve Müslüman Kardeşlere çekidüzen verme amaçlı bir ABD-İngiltere-AB-NATO operasyonu olduğunu söylemek gerçeği daha dolaysız ifade etmek olur. Çünkü bu saldırı, Ortadoğu’daki son iki-üç yıllık gelişmelerin üstünden gerçekleşiyor. Ve batılı emperyalistler de “Bu operasyonu İsrail yapıyor” diye arkasına saklanmadan açıkça destek veriyor. Eskiden olsa, “İsrail yapıyor, bizim dahlimiz yok!” tutumu alırlardı. Operasyonun görünür hedefi olan ve son bir buçuk yıl içinde İran-Suriye-Hizbullah bloğunu terk edip Suudi Arabistan, Katar, Türkiye ve Musri’nin Mısır’ının kucağına oturan Hamas ise kıvranıyor, eskiden olduğu gibi gürleyip yağmak yerine boş arazilere yüzlerce “füze” fırlatıyor.
Dün Hamas, İran, Suriye ve Lübnan Hizbullah’ı ile aynı saftaydı ve Erdoğan da Hamas’a yakınlaşarak onu kendi yanına çekmek istiyordu. Yeni Osmanlıcılık ve Filistin davasını sahiplenmiş görünmek için bu gerekliydi.
Kısacası Ortadoğu’daki yeni saflaşmada Hamas’ın İran-Suriye-Hizbullah cephesinden koparılıp ABD-İsrail-Türkiye-Mısır-Suudi Arabistan-Katar cephesine kazanılması gerekiyordu. Bunun için de Hamas’ın kimi aşırılıklarının törpülenmesi, “Ilımlı İslam” çizgisine çekilmesi önemliydi. Dahası son birkaç yıl içinde Arap dünyasının da yeni gücü Müslüman Kardeşlerin de biraz yontulması gerekiyordu! Türkiye’deki AKP Hükümeti’ne de bir “höt” denmeli, kimin gölgesinde “bölgesel güç”, “model ülke” olduğu hatırlatılmalıydı!
Ve İsrail, işte bu batı emperyalizminin eski müttefiklerini yeniden dizayn etme ve Hamas’ı, Müslüman Kardeşleri de kendi ittifakı içine çekip disipline edeceği bir operasyon ihtiyacını karşılamak üzere harekete geçmiş, geçirilmiştir. Dolayısıyla İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonunu, öncekilerden farklı olarak asıl hedefi Gazze olmayan ama Gazze üstünden bölgede oluşturmak istediği yeni cepheleşmeyi, bu cepheye katacağı güçleri hizaya çeken bir harekat olarak görmek gerekir.
Bizim gazetede bir arkadaşın deyimiyle bu operasyon bir bakıma Erdoğan’a, Halit Meşal’e Mursi’ye, Müslüman Kardeşlerin öteki ülkelerdeki liderlerinin “başına çuval geçirme operasyonu” olarak cereyan ediyor. Operasyona bu başına çuval geçirmek istenenlerden gelen tepkiler de “mesaj alınmıştır” biçiminde yankılanıyor.
Gerçi Başbakan Erdoğan, ABD ve BM’nin açık İsrail yanlısı tutumu karşısında söylemini sertleştiriyor, “Öleceksek adam gibi ölelim!” diye feryat figan ediyor ama Ortadoğu’nun en güçlü devletinin, “bölgesel güç”ün başbakanı olarak, önerdiği çözüm; Suudi Arabistan, Katar ve Mısır’ın Türkiye ile birlikte ortak hareket ederek (Ne yapmak için bir araya gelecekleri de belirsiz ya) İsrail’e ortak karşı çıkmaları! Yani Suriye’ye karşı ABD’nin stratejisine bağlananların İsrail’e karşı çıkmaları için bir çağrı yapıyor Başbakan Erdoğan. Bu, “Bu İsrail öyle kötü şeyler yapıyor ki sizin çıkarınıza da zarar veriyor, bizim de cilalarımızı döküyor diye ABD’ye şikayet etmeden öte hiçbir şey yapmayalım”ın dolambaçlı olarak söylenmiş halidir. Ebette bu celallenmelere, “Öleceksek adam gibi ölelim” laflarına birazcık siyaset bilen, Ortadoğu’da işlerin nasıl döndüğünü bilen çocuklar da güler. Çünkü bu, Amerika’nın stratejisine bağlanıp onun stratejisinin öteki yüzüne karşı mücadele etmek gibi onulmaz bir çelişkiye düşmektir! Ve hiçbir karşılığı olmayan boş laftan ibarettir.
Bu yüzden sert mesajlar, açıkça Türkiye’nin iç politikasına ve İslam dünyasındaki şov piyasasına yöneliktir. İsrail de ABD de bunun böyle olduğunu bildiği için umursamayacaktır koca Türkiye’nin Başbakanının “Öleceksek adam gibi ölelim” dediğini!