Multipl skleroz (MS) tedavisinde yeni umut
Fotoğraf: Envato
MS hastalığında vücudun bağışıklık sistemi, vücudun merkezi sinir sistemine yani beyin ve omuriliğe saldırmaktadır. Özel olarak, bağışıklık sistemi sinir ipliklerini koruyan ve yağdan oluşan miyelin kılıfa da saldırmaktadır. Bağışıklık sistemimizin bir parçası olan beyaz kan hücrelerinin bir çeşidi olan T hücreleri miyeline hassas hale gelir ve kan-beyin engelini aşarak merkezi sinir sistemine girer. Merkezi sinir sistemine giren T hücreleri sadece miyeline zarar vermekle kalmazlar. Bunlar sinir ipliklerine zarar veren kimyasallar salgılarlar ve daha fazla bağışıklık hücresinin buraya gelmesine neden olurlar. Otoimmün hastalıkları ve onları ortaya çıkaran mekanizmaları henüz bütünüyle anlayamasak da bilimsel araştırmalar bunların tedavisi için bağışıklık sistemini baskılayan tedavilerin işe yaradığını göstermiştir. Bu nedenle günümüzde otoimmün hastalıkların tedavisinde bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar, hastalığı tamamen tedavi edememekte, yalnızca hastalığın neden olduğu, ortaya çıkardığı semptomları hafifletmektedir. Bunun yanında bu ilaçlar nedeniyle bağışıklık sistemi baskılandığı için vücut başka enfeksiyonlara daha açık ve savunmasız hale gelmektedir. İşte bu nedenlerle otoimmün hastalıkların tedavisinde kullanılacak bağışıklığın tamamını baskılamayacak ilaçların, tedavi yöntemlerinin ve araçlarının geliştirilmesi önem kazanmaktadır. Bunun için sadece hassaslaşan T hücrelerini baskılayacak ve vücudun bağışıklık sisteminin geri kalanını baskılamayacak ve sonuç olarak vücudun savunma mekanizmalarında açık kapı bırakmayacak bir tedavinin geliştirilmesi önemlidir.
Bu yönde pek çok araştırma yapılmaktadır. ABD’deki Northwestern Üniversitesi ile Avustralya’da bulunan Sydney Üniversitesi’nden ve California’da bulunan Myelin Repair Foundation’dan araştırmacılar bağışıklık sisteminin yalnızca otoimmün hastalıklara neden olan kısmını baskılamayı başaran bir yöntem geliştirmeyi başardılar.
Nature Biotechnology dergisinin 18 kasım tarihli online sayısında1yayınlanan çalışma ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH) tarafından da desteklenmektedir. Bu çalışma, MS hastalığının faredeki modelinde yapılmış. Çalışmayı yürüten Dr. Stephen Miller, miyelin gibi bir antijeni apoptoz mekanizması ile ölmekte olan (apoptatik) hücrelere bağlayarak, hassaslaşan T-hücrelerinin baskılandığını daha önceki çalışmalarında göstermişti. Dr. Miller’ın ekibi otoimmün hastalıkların pek çok farklı hayvan modelinde bu tip bir kısmi baskılanmanın olabileceğini göstermek için yıllardır çalışıyordu. Miller ve ekibi, yakın zamanda Almanya’daki araştırmacılarla yaptıkları ortak çalışma ile insanlardaki ilk klinik deneylerde MS’li hastalara antijen bağlı hücreleri enjekte etmenin hastalar açısından güvenilir bir yöntem olduğunu gösterdi. Ancak ortada pratik bir sorun vardı. Bunun gerçekleştirilebilmesi için hastaların beyaz kan hücrelerinin steril bir ortamda saflaştırılması ve bunların antijeni taşıyan hücrelerle karıştırılarak vücuda geri verilmesi gerekiyordu. Bu ise zaman, emek ve para gerektiren zor bir süreçti. Bu nedenle Miller ve ekibi alternatif yöntemler kullanarak, bu antijenleri ölmekte olan hücreler yerine yaklaşık 500 nanometre boyutundaki mikroparçacıklara bağlayarak fare modellerinde hassas T-hücrelerinin kısmi olarak baskılandığını gösterdiler.
Hem MS hastalığı tedavisinde hem de diğer otoimmün hastalıkların tedavisinde oldukça önemli bir gelişmeyi getirecek olan bu yöntem umut verici. Ancak bu yöntemin klasik bir tedavi olarak kullanılabilmesi için önümüzde yıllar ve klinik deneyler var.
- Deprem ve salgın hastalıklar 12 Şubat 2023 04:55
- Modern tarım uygulamaları ve yabani otların evrimi 11 Aralık 2022 01:40
- Evcil retroviral elemanlar retrovirüslere karşı 06 Kasım 2022 04:58
- Proto-hücrelerden sentetik amipsi hücrelere 25 Eylül 2022 04:20
- İnsanlığın sivrisinek ile dansı 04 Eylül 2022 03:23
- Hapşıran süngerler 14 Ağustos 2022 02:08
- Tüp bebek başarısızlığının arkasında yatan sebep, erken dönem DNA çoğalması hataları olabilir mi? 24 Temmuz 2022 04:08
- Yer değiştiren genetik elemanlar ve ahtapotun bilişsel yeteneklerinin evrimi 10 Temmuz 2022 03:58
- Evrimsel ilişkiler kara ölümün kaynağının Orta Asya olduğunu ortaya çıkardı 19 Haziran 2022 04:49
- HIV ilacı ile orta yaş hafıza kayıpları engellenebilecek mi? 29 Mayıs 2022 04:15
- Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ve mikrobiyom 08 Mayıs 2022 01:18
- Antik enzimlerin yeni çağı 24 Nisan 2022 00:07