01 Aralık 2012 10:49

TMMOB'U savunmanın sorumluluğu

TMMOB'U savunmanın sorumluluğu

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türkiye’nin her yerinde, son aylarda, mimar ve mühendisler, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin  (TMMOB) hükümet tarafından 6235 sayılı kuruluş yasasının değiştirilmesi için yaptığı girişimi ve bu girişime karşı mücadeleyi tartışıyor. TMMOB’nin 24 odasının 200’e yakın şubesi, on binlerce üyesi il il toplanıyor, yapılmak istenen değişikliğin amaç ve içeriğini tartışarak, nasıl bir tutum alınacağını belirlemeye çalışıyor.
Toplantılar, toplantılarda konuşulanları, alınan kararları, TMMOB’yi tasfiye etme anlamına gelecek yasal değişikleri, TMMOB ve bağlı odaları bölüp parçalayıp patronların, yerel ve merkezi yönetimlerin oyuncağı haline gelmesinin amaçlandığını gazetemizde izliyorsunuz. Ve gazetemiz, elbette bundan sonra da mimar ve mühendislerin mücadelesinin örgütlenmesine elindeki her imkanı sunacaktır.
TMMOB, 1954 yılında kurulmuş, 2012 Ekim itibari ile 24 oda ve 410 bin üyesi olan dev bir kuruluştur.
Kapitalist bir ülkede mimar ve mühendisler gibi orta sınıfın üst kesimine yakın bir kategori oluşturan bir kesim olarak mühendis odaları, bir yandan mesleki bir örgüt ama öte yandan da büyük sermaye güçlerinin çıkarlarının meşrulaştırılmasında mühendislik bilimini kullanan bir çizgide hareket ederler. Ancak Türkiye’de TMMOB, kendi tarihsel şekillenişi içinde, 1960’lı yıllardan başlayarak antiemperyalist, demokratik bir Türkiye mücadelesi içinde yer almış, iç ve dış sermaye güçlerinin ülke kaynaklarını, çevresini, doğasını, tarihini yağmalamasının önüne barikat olmak için etkin mücadeleler yürütmüş bir örgüt olmuştur. Bu da en başta büyük sermaye çevrelerini ve iktidarları rahatsız etmiştir. Ki, daha 1960’lardan başlayarak Adalet Partisi ve onun başı Süleyman Demirel mühendis odalarının etkinliğini azaltmak, onların yasal dayanaklarını zayıflatmak üzere özel bir çaba sarf etmişlerdir.
Bugün de artık sermayenin sömürü ve yağmasına az çok engel olan, kamu yararına hangi kurum, hangi inisiyatif varsa onları etkisizleştirip sermayenin hizmetine açan AKP Hükümeti’nin, TMMOB gibi bir kuruluşa göz yumması beklenemezdi. Çünkü sermeye mühendislerin, mimarların bilgilerini becerilerini, maddi ve manevi güçlerini tümüyle sermayenin çıkarları için kullanmalarını istemektedir.
Bu yüzden de saldırı asıl olarak TMMOB’ye değil, onun halk ve ülke çıkarı için girdiği pozisyona karşıdır ve bu pozisyonu bozmak için de TMMOB’nin yapısına saldırmakta; odaları mühendis ve mimarların kendi kişisel çıkarları peşinde koştukları, aynı zamanda da sermayenin rant ve çıkarlarına hizmeti başlıca amaç edinen kurumlara dönüştürmek istemektedirler.
Bu yüzden bugün TMMOB’nin halkçı, ülke çıkarlarını savunan bir mühendis örgütü olarak kendisini yenileyerek ilerlemesinde elbette odaların üyelerinin mücadeleye atılmaları çok önemlidir. Ama en az bu kadar önemli olan bir şey de ülkemizin emek ve demokrasi güçlerinin, sendikaların, her türden emekçi örgütlenmelerinin, HDK’nin, ilerici demokrat parti ve çevrelerin TMMOB’ye yönelik saldırının püskürtülmesinde, ortak bir mücadele stratejisi etrafında birleşerek hareket etmelerdir.
Elbette burada mücadele derken; basın açıklamalarıyla “Destekliyoruz!”, “TMMOB yenilmeyecektir!” gibi artık bıkkınlık getirmiş açıklamalar değil, gerçek bir mücadele için birleşmek ve harekete geçmekten söz ediyoruz.
Ve bugüne kadar çokça yapıldığı gibi, en yakındakilerle ortaya atılıp açıklamalar yapmayı son hedef yapmak yerine nesnel bakımdan birleşebilecek bütün güçleri birleştirmeyi amaçlayan bir çizgiden hareket edilebilirse, TMMOB’nin yeniden mevzilendirilmesi demokrasi mücadelesinin bir dayanağı olarak ele alınırsa elbette ki; sermaye güçleri ve hükümetin TMMOB’yi parçalayıp ele geçirme hayalleri gerçekleşemez. Bu, ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının yağmalanmasına karşı duran, antiemperyalist ve emekten, demokrasiden yana güçlerin sorumluluğudur.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa