Vicdanınız emekli olmuş vesselam!
Fotoğraf: Envato
Desek ki…
Bir ülkede insanlar 20-30 yıl çalıştıktan sonra emekli oluyor. Ve o ülkede onca yıl çalışmalarının karşılığında emeklilere şöyle bir hayat reva görülüyor.
Emeklilerin yüzde 60’ının gıda maddelerini yakınları temin ediyor.
Yüzde 73’ünün geliri, ihtiyacı olan gıda maddelerini satın almaya yetmiyor.
Yüz binlercesi kurumlardan ve yüz binlercesi belediyelerden yardım alarak ancak yaşamını sürdürebiliyor.
O ülkede emeklilerin yaz mevsiminde en çok tükettiği gıdalar incelendiğinde çok çarpıcı bir sonuç çıkıyor: Ekmek yüzde 87 ile birinci sırada yer alıyor. Makarna ve pilav ekmeği takip ediyor.
Üçte biri gecekonduda oturuyor.
Tüm bunları anlattıktan sonra sorsak: Bu ülkede emekli olmak ister misiniz?
Bilmem böylesi kâbus gibi emekliliği kimse istemez her halde.
Bu ülke Türkiye… Veriler de Türkiye Emekliler Derneği’nce yaptırılan “Türkiye Emekli Profili Anketi”nden.
BU BİLE ÇOK ÖYLE Mİ?
Vaziyet böyleyken Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar dedi ki… “Erken yaşta emekli olanların yükünü çekiyoruz. 88 yıldır maaş ödediğimiz kimseler var. 88 yıl, nasıl kaldıracaksınız bu sistemi.”
Ya neyi kaldırıyorsunuz sayın başkan?
Hiç ayrıntısına girmeden söyleyelim. Bu ülkede devletin sosyal güvenlik açığını kapatmak için ödediği rakam yaklaşık 35 milyar lira.
Sizin yük dediğiniz açık bu ülkenin milli gelirinin yüzde 4’ü kadar…
Bu oran AB ülkelerinde ne kadar?
Ortalama yüzde 20! Evet AB ülkeleri sosyal güvenlik açıklarını kapatmak için milli gelirlerinin yüzde 20’sini ayırıyor.
Türkiye’de, sosyal güvenliğe bütçeden verilen destek düşük.
Bunu ben değil patronlar söylüyor.
TÜSİAD ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’yla ortak bir çalışma yaptı. Emeklilik sistemlerine ilişkin bir rapor hazırladı. Ve geçen hafta o raporu açıkladı. Rapora göre, yüzde 13.7’lik açığımızla Avrupa ülkelerinin, ABD’nin ve İngiltere’nin yanına bile yaklaşamıyoruz.
GELECEK KARANLIK!
TÜSİAD raporu diyor ki; Emeklilik sistemindeki açıklar 2020’li yılların sonrasında büyük sıkıntılar doğuracakmış!
Niye?
Nüfus yaşlanıyormuş da ondan.
Sorun yaşlanmakta değil başka bir yerde.
Genç nüfusa sahip bir ülkeyiz. Bu ülke bu gençlere kayıtlı ve nitelikli iş bulursa sorun yok!
Bulamazsa ve bu sisteme emekçi müdahalesi gelmezse, bugünleri bile mumla ararız!
Gençler çalışıp prim ödemezlerse… Elbette, emekli sayısının çoğalacağı 2030’lu yıllarda emekli maaşlarını ödemek için, emeklinin sağlık hizmetlerini karşılamak için kaynak bulmak zorlaşacak.
Çalışabilecek nüfusun ödeyeceği primler az olunca çalışanlar da düşük maaşlarla emekli olacaklar haliyle!
Peki, gidişat nereye?
Sorunun yanıtı, ‘Ucuz taşeron işçi çalıştırma dönemi bitti’ müjdesiyle duyurulan düzenlemeye bakılarak verilebilir. Düzenlemeyle işletmeye ait asıl işin ‘alt işverene’ yani taşerona verilmesiyle ilgili ‘yasal kısıtlama’ kaldırıldı.
Artık asıl işi yaptıkları halde taşeron gözüktükleri için, işçiler, ‘11 aylık geçici sözleşme’ sonrasında rahatlıkla işten atılabilecekler.
Yargıya gidip haklarını almaları, işe iadeleri artık mümkün olmayacak!
Esnek, geçici, taşeron çalışma yaygınlaşırken… İstihdam bürolarından işçi kiralamanın önü açılmak üzereyken… Ekonomik ve siyasi tercihler bu yöndeyken… Gelecekte emeklilikten bahsetmek mümkün mü?
Evet! Parası olan gidip bireysel emeklilik fonundan emekli olabilir.
Serbest piyasa işte! Vicdanı yoktur.
Hükümetin vicdanı mı? O çoktan emeklidir artık!
AĞA YA DA AĞAOĞLU OLMAK VARMIŞ!
Milletvekili Aydın Ayaydın hükümeti eleştirdi: 2012 bütçesinde öngördüğünüz açık yüzde 50’den fazla bir sapma gösterdi. Bu durumun faturası da acımasız zamlarla vatandaşa çıktı.
Sonra geçen aya ilişkin vergi rakamları açıklandı. Görüldü ki tek fatura zam değil! Vergi yükü de vatandaşın sırtında.
Sermaye kesimi vergi vermiyor.
Az vergi verenlerden biri de inşaat kralı Ali Ağaoğlu.
Habertürk gazetesi sormuştu. Nasıl oluyor da, Ali Ağaoğlu vergi listelerinin görünür yerlerinde yer almıyor diye.
Öyle ya nasıl oluyor da; gazetelerden su gibi para harcadığını öğrendiğimiz… Her biri milyon Avro değerinde otomobilleri, AGA yazılı plakaları takıp yan yana dizen bu adam otomobillerin KDV’si kadar bile vergi ödemiyor?
AGA olmak varmış!
Bu arada hükümetle Fatih Ormanları mesire alanı üzerinden papaz oldu denilen Ali Ağaoğlu bir ihale daha kaptı. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Özel Proje ve Rekreasyon Alanı ihalesini Ağaoğlu kazandı.
İhaleyi hangi patronun aldığı önemli değil de… “Ali Ağaoğlu zor durumda! Mallarını satmak zorunda kaldı, kredi açmayan banka genel müdürlerine hakaretler yağdırıyor” vb. haberlerin sağda solda konuşulduğu bir dönemde bu ihale…
Başbakan sadece muhteşem Süleyman’a değil ‘muhteşem inşaatçıya da sahip çıktı’ dedikodularını artırdı bilesiniz!
ECDADI GÖREN EVLADI GÖRMÜYOR
Başbakanın bir diziye sataşması hatırlattı, Selin Erdem’i.
Selin Erdem sanat asistanıydı. ‘Çalıştığı sette yemek dağıtımı yapan aracın çarpması sonucu hayata veda etmişti.
Selin Erdem’in ailesi, arkadaşları ve meslektaşları haykırmışlardı: “Selin’in ölümü bir iş kazası değil. Ağır ve kuralsız çalışma koşullarının sebep olduğu, yapımcı firmanın ve yaşananlara göz yuman devlet yetkililerinin suç ortağı olduğu bir cinayettir”
Dizi sektöründe yaklaşık 150 bin çalışan var. Sanatçılar, ışıkçılar, kameramanlar, sahne teknisyenleri, set dekoratörleri vs…
Çok ağır çalışıyorlar.
Neredeyse günde 18 saat.
Maalesef çalışılan fazla saatler için de ek ücret ödenmiyor.
Ve üstelik sigortaları da yok!
‘Muhteşem’ dizinin muhteşem Süleyman’ına sahip çıkan başbakanın dizilerin emek hamallarına sahip çıktığına… O emekçilerin aşırı iş yükü esaretinde inlemelerine padişaha gösterdiği duyarlılığın kırıntısını gösterdiğine… O hamallar sokaklara çıkıp taleplerini haykırdığında, taleplerine kulak verdiğine… Hiç ama hiç tanık oldunuz mu?
Düzen serbest piyasa düzeni…
Paranın, malların dünyayı sınırsızca dolaşması serbest…
Sermayenin hakları serbest… İşçilerin emekçilerin “serbestçe örgütlenebilmesi” yasak, haklanması ise serbest!
Serbest piyasanın kuralı buysa ecdada sahip çıkan evlada niye sahip çıksın ki?
- Ezdirmemek ne kelime suyunu sıktılar 26 Aralık 2024 06:55
- Et ithalatı da sürer gıda pahalılığı da 08 Kasım 2024 11:17
- Türkiye BRICS’te de kapıda bekletiliyor, kapının ardı cennet değil ki! 24 Ekim 2024 13:08
- Bütçenin özeti: Hem yakacak hem kıracak 19 Ekim 2024 07:06
- Şimşek’in haraç şovu 16 Ekim 2024 04:57
- İTO Başkanı ‘şeytan’ taşlatıyor! 09 Ekim 2024 04:39
- Patronlardan 21. yüzyılda 19. yüzyıl talepleri: Bir adım ötesi zincire vurmak 28 Eylül 2024 06:47
- Erdoğan’ın ABD temasları: Mesaj mı yoksa yalvarış ve temenni mi? 26 Eylül 2024 06:27
- Fiyatlar artarken enflasyon düşüşünün yorumu: Kağıt üstünde düşüş, kemikte hissediş 04 Eylül 2024 05:53
- Vergi listesindeki 3 çeşit yüzsüzlük 29 Ağustos 2024 05:34
- Çin istilasına yol! 27 Ağustos 2024 05:10
- 12 şirket neden Varlık Fonu’na devredildi? 22 Ağustos 2024 04:55