Recep Çelebi Seyahatnamesi
Terzi kendi söküğünü dikmezmiş. Kusura bakmayın, ben dikeceğim…
Birkaç yıl önce birilerinin fazlaca olan dış gezileri aklıma takılmıştı. Oturdum, bir dizi yazı hazırladım, yerel bir gazetede “Recep Çelebi Seyahatnamesi” başlığıyla yayınlandı (15 günlüktü gazete). Sonra kitap haline getirdim. Kitap çıkalı hemen hemen bir buçuk yıl oldu.
Adından da anlaşılacağı gibi Evliya Çelebi Seyahatnamesi ile biraz da Mehmet Çelebi’nin çok geniş bir kadroyla gittiği Fransa Seyahatnamesi’nden yararlanmış, daha doğrusu esinlenmiştim.
Evliya Çelebi, anılarının giriş bölümünde gezmeye duyduğu ilgiyi, rüyasında Hz. Muhammed’i görmeye bağlar. Peygambere, “Şefaat ya Resulallah” diyeceği yerde, “Seyahat Resulallah” deyince Peygamber de ona gezme izni vermiş. Ve ondan sonra başlamış gezmeye… Mehmet Çelebi Fransa’ya giderken, tıpkı 2000’lerin Türkiye’li politikacıları gibiymiş. Yanında harika bir kadro, tıpkı M.United’ın deplasmana gittiği zamanlardaki gibi. Demek o zamanlarda da Tesettürlü Ödenek ya da benzeri şeyler varmış. Neyse…
Bir süre önce baktım, bizim Modern Çelebi Bali’ye gitmişti. Ben O’nu orada sanırken, bir de ne göreyim, Kahire’deymiş. Benim gazetelerden haber kesmemin hızı, O’nun gezilerine yetişemiyordu.
Çoğunlukla ailecek dolaşıyorlar. Eşi, kendisi, kızı ve tabii adamları. Zaman zaman da memleketimizi ziyaret ediyorlar.
Haklıydı gezmekte, bana göre. Çünkü gençken, futbol oynadığı dönemlerde, yırtık pabuçlarla antrenmana giden bir garibanın eline, ihtiyarlık dönemine gelmekte olduğu şu günlerde devlet adlı deniz geçmişti. Ne demişti atalarımız: “Devlet malı deniz, yemeyen domuz…”
“Domuz” deyince aklıma geldi…
İslâm Dini’ne inananlara yıllarca, on yıllarca, yüz yıllarca “Domuz eti haramdır… Alkollü içki haramdır… Kumar haramdır… Faiz haramdır…” diye öğretmişlerdi.
Şimdi bakıyorum da, başta Devlet’in ve Din’in büyükleri olmak üzere hiç kimse bu haramları sallamıyor. Nasıl mı? Domuz eti satışlarından gelen ÖTV’ler de, KDV’ler de, vergi gelirleri de hazinede toplanıyor. Ayrıca alkollü içkilerden; Loto, Toto, At Yarışları, İddaa’lardan gelen vergiler; faizden gelen vergiler Hazine’de toplanıyor. Ve bu “Haramdan gelip, Hazine’de buluşan paralar” aylık ve benzeri şeylerle yerini buluyor. Yorumum şu: “Demek domuz eti de, alkollü içkiler de, kumar oyunları da, faiz de haram değil. Haram olsa böyle mi davranırlardı?”
İşte bu Çağdaş Çelebi’nin gezilerinin parasını da bu “Haram”lar karşılıyor. Ne diyeyim, “Helâl olsun…” Böyle harama can kurban...
EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp
Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.
Evrensel'i Takip Et