Kıymetini bil her şeyin
Fotoğraf: Envato
Uyumsuzluk insanın doğasında var dostlar. Yaşamın bin bir rengi de mutlu etmeye yetmez. Şöyle bir bakınıverin çevrenize; kimileri sıcak sevmez bunalır, daralır, söylenir durur. Kimileri soğuktan yana dertlidir.
Doğada börtü böcek, türlü canlılar içinde yaban yaşantısını sevenlerle, gece gündüz yapay bitkilerle donattıkları evlerinde mutluluğu arayanları uzun süre tutabilir misiniz bir arada? Denizi, denizin kokusunu mevsimler boyu özleyenlere, çakıl taşlarında, dalgalarda rüzgarın çıkardığı seslerden yaşama sevinci duyanlara bakın bir. Sonra da denize sırt çevirip bahçelerine yaptırdıkları havuzlarda serinlemeye kalkışan ya da kulüplerin bahçelerinde şezlonglara uzanarak güneşlenmenin tadını çıkarmaya çalışanları getirin gözünüzün önüne. Şöyle diyebilirsiniz elbette: İnsanlar arasında bu denli farklılaşma olmasaydı, beğeniler birbirinin benzeri olsaydı ne keyfi kalırdı yaşamın. Doğru olmasına doğru da bireylerin tercihleri keşke kendi iradeleri, doğal dışavurumları ile gerçekleşebilseydi. Çağımızda buna olanak tanınmıyor. Globalleşen dünyada salt kazanca endeksli bireyler ön planda. Yeni ana malcı sistem beğenileri, uğraşları, giydikleri yedikleri içtikleri ile tek tip insanlar; birbirine benzer sözde demokrat özde totaliter rejimlerle yönetilen topluluklar yaratmak sevdasında. Amaçlanan daha çok, her gün biraz daha çok kazanç. Bu sistem gezegenin sonunu hazırlıyormuş kimin umurunda. Gazeteleri, görsel, işitsel reklamları ile tüketimi çılgınlık boyutlarında. Reklam ve ileti bombardımanı ile beyinleri iğdiş ediliyor insanların. Bireyin özgür düşünme, irdeleme, sorgulama yetisi yok ediyor. Dünyanın dört bir yanında halkların giyeceklerine, yiyeceklerine, otomobillerine, konutlarına, ev eşyalarına, tatillerine, okuyacağı kitaplara, izleyeceği filmlere dek onlar karar veriyor. Adına trend diyorlar, marka diyorlar. Siz ne diyorsunuz bilemem ama ben insaf diyorum. Hele de açlık ve yoksullukla boğuşan insan sayısı gezegende hızla artarken...
Çağın önde gelen bilge yazar ve düşünürlerinden biridir John Berger. İnsan hakları savunucusudur. Yaşına aldırmaksızın haksızlığa uğrayan her kişi ve toplumun yanında yer alacak kadar da inançlı bir aktivist. Son günlerde dilimizde yeni bir kitabı Metis yayınlarından çıktı. Filozof Spinoza’yı konu alan Bentonun Eskizleri. Beril Eyüboğlu’nun ustalıklı çevirisinden kitabı okurken John Berger’in bir başka metnine kaydı aklım. Sanırım yazımın başından beri globalleşme sonucu insan üzerinde oynanan oyunlara daha somut görüşler içerir ‘Kıymetini Bil Her şeyin ‘adı ile dilimize çevrilen metinler. Örneğin daha 2003’te kaleme aldığı ‘Taşlar’ da John Berger , Filistin’e uygulanan İsrail zulmünü yerinden betimlemelerle anlatır. Küreselleşen ama halklara üç maymunu oynatan egemen güçlere karşı halkları, güçlü, ufuk açıcı, düşündürücü satırlarıyla uyarır, cesaret aşılar. Bunlardan biri de çok konuşulan global iktisadi krizlere değgin kaleme aldıklarıdır. “... Hâlâ Marksist misin? Diye soruyorlar” diye başlar bu yazılardan biri şöyle devam eder ‘Kapitalizmin’ tanımına uygun olarak kâr peşinde koşmanın yarattığı yıkım daha önce bugünkü kadar yaygınlık kazanmamıştı. Bunu bilmeyen yok, öyleyse bu yıkımı çok önceden tahmin eden ve analizini yapan Marks’a neden kulak verilmedi. Bu sorunun cevabı insanların, pek çok insanın, siyasal yönelimini tamamen kaybetmiş olması olabilir. Pusulasız hangi yöne gittiklerini bilmiyorlar.”
Yine Beril Eyüboğlu’nun çevirisiyle John Berger uzun soluklu metinlerinden oluşuyor Kıymetini Bil Her şeyin. Birbiri ile bağlantı kurduğu 10 konu üzerinde özgün düşüncelerini paylaşıyor okurla. Yaklaşık on yıl öncesinden günümüzü görüyor, doğacak bunalımları, iktisadi krizini ve halklara getireceği küresel sıkıntıyı işaret ediyor. Özellikle günümüzün büyük insanlık trajedisi mülteci sorununa neşter vuruyor. Savaş yıkımlarına, açlığa ve yoksulluğa da... Metnin son tümcesinde de yanıtını veriyor “ Evet ben, başka şeylerin yanı sıra, hâlâ bir Marksistim.”
- Sabah esintileri 20 Kasım 2024 04:25
- Kayıp ülkem 13 Kasım 2024 04:05
- Samimiyetinizi sevsinler! 06 Kasım 2024 04:40
- Umut yaprakları 23 Ekim 2024 03:07
- Anılarda bir gezinti 16 Ekim 2024 04:47
- Çığlık 09 Ekim 2024 04:10
- İçe bakış 25 Eylül 2024 01:47
- Çivisi çıkmış toplumda çocuk olmak 18 Eylül 2024 04:28
- Çıkmaz sokak 11 Eylül 2024 04:44
- Çocuğun gördüğü düştür barış 04 Eylül 2024 04:10
- Orman Siyaseti 21 Ağustos 2024 04:24
- Akıncı ruhlar 14 Ağustos 2024 04:53