5 Aralık 2012

301 kere maaşallah!

DİĞER YAZILARI
YAZI ARŞİVİ

Türkiye'nin artık ombudsmanı var.  Kadı, diyen de var ama resmi unvanı, Kamu Başdenetçisi: Mehmet Nihat Ömeroğlu. Yargıtay emeklisi bu muhterem, Başbakan'ın oğlunun nikâh şahidiymiş. (Hasan Cemal, milliyet.com.tr, 29 Kasın 2012) Zararı yok. Onun yakını olmasa, Arınç'ın sınıf arkadaşı olacaktı; ya da Gül'ün... Sıkıntı Ombudsmanımızın başka meziyetinde.    Zira kamu adına adalet takip etmesi için atanan Ömeroğlu'nun evveliyatı pek bi' karanlık çıktı. Taraf'ın, “En insafsız hâkim denetçi oldu”  (30 Kasım 2012) manşetine bakılırsa, meğer Ombudsmanımız sıkı 301'ciymiş. Gazetenin haberine göre, Yazar Adalet Ağaoğlu, öfkelenmiş: Hırant Dink'imize ölüm cezası biçen 18 hâkimin en insafsızlarından olan Ömeroğlu'nun kamu başdenetçiliğine tayinini şiddetle kınıyorum. Aslında bu ölüm fermanını biçenler denetlenmeledir.” (abç) Hosrof Dink kardeşim de “Hesap sorulacağına ödüllendirildi” diye, isyan ediyor. (30 Kasım 2012, T24) Haklı ancak AKP bunu hep yapıyor.   Herkesin hatırlayacağı örnek: Eski İstanbul Vali ve Emniyet Müdürleri; Muammer Güler ile Celalettin Cerrah. Majestelerinin ‘sol’u DİSİP/Dur de’ciler 2007'de Taksim'de terör estirip, 1 Mayıs'a saldıran “gazcı kardeşler” için AKP'yi uyarıyordu.(-) Onlara göre, Cerrah ve Güler'in tavrı Hükümet'e rağmendi. Kamuoyuna AKP'ye kızmayın, uyarın mesajı verirken, 'ikili' için gizli Ergenekoncu (bile olabilir) imasında bulunmuştu. Sonuç: Papaz Gapon'ların (--) tepkiyi AKP'den savuşturup, kabahati bu iki kafadarın meşumluğuna yükleyen çabası sonuç verdi. AKP'den demokrasi bekleyenler desteğe devam etti. Yetmez ama evet…   Muammer Güler AKP Mardin Milletvekili, Celalettin Cerrah Osmaniye Valisi yapıldı. İşkenceci komiserin müdür yapılmasını hatırlatmaya gerek var mı? Bunlar ilk aklıma gelenler. Diğerlerini de listeye siz ekleyin. *Hazırladıkları “ali İstifa"başlıklı imza metninde,   1 Mayıs'ı sindirme operasyonunun Hükümet'in bilgisi dışında yapılmış gibi, AKP'yi şöyle uyarıyorlardı: “Kendisi de benzer güçlerin saldırısı altında kapatılma davasına maruz kalan AKP hükümeti ise Vali Güler'in yasakçı zihniyetine destek vererek demokrasiyi değil yasakları, baskıları ve darbecileri güçlendiriyor.”(abç.)      *Papaz Gapon, 1905'te, bir grup öfkeli Petersburglu işçiyi, “Çar iyi adam ama etrafı kötü” diyerek, dilekçe vermeye ikna eder. Kalabalığı Kışlık Saray'a yöneltir. Saygı ve taleplerini sunacakları Saray'a yaklaşan kitleye ateş açılır. İyi niyet dilekçesi arz edecek yürüyüş kana bulanır. Geriye ‘Kanıl Pazar’ın Papaz’ının kimliği tartışması kalır.


MEDYANIN ZALİM DİLİ

Ankara Dil Tarih'te, faşistler, ellerindeki satırlarla, okula toplu giren devrimci öğrencilere saldırdı. Çatışma çıktı.  Fakülte yönetimi de eğitime bir hafta ara verdi. (30 Kasım 2012) Yanılmıyorsam, 12 Eylül'den sonra ilk kez bu düzeyde, böyle bir uygulamaya gidildi. Bunu bir kenara not edelim. Üstünde duracağım mesele şu: Medyanın bu haberi veriş şekli; dili. Gün içinde internet sitelerindeki videolarda da izledim. Tekbir getiren faşistler satırlarla devrimci öğrencilere saldırıyor. Onlar direniyor. Polis “gaz”lıyor. Akşam Kanal D ve Star TV'de rastladım. İkisi de “karşıt görüşlü öğrenciler arasında çıkan çatışma” diye verdiler hadiseyi. Hem de Kanal D, tekbir eşliğindeki saldırı görüntülerini verirken, "sallama tabir edilen bıçaklar"dan bahsetmesine rağmen. Oysa saldıran, ülkücüler. Direnerek kendini savunan, solcu gençler. Medya yaşananı anlatsa, gerçeği göreceğiz. Ama o bize vaad ettiği işi (gazetecilik) yapmıyor. (Haliyle, bu saldırının evveliyatını, "kapatmaya" götüren süreci, nedenlerini öğrenmeyi de boşuna bekliyoruz.) Medya tarafların pozisyonunu silikleştiriyor. Saldırgan ile mağduru; “karşıt görüşlü öğrenciler…” diye başlayan meşum cümlenin potasında eritiyor. Medya bu tutumuyla, masum gibi görünen sözde “tarafsız” diliyle, sadece mağdurları bir kez daha mağdur etmiyor. Sahibinin sesi olarak, gerçeği gizliyor.       Habercilik değil, ideolojik manipülasyon yapıyor. Haklısınız, medyanın bu karartma tarzı öğrenci hareketiyle yaşıt. Yine de tahammülü zor. Bir de ‘haberde objektiflik’ üzerine bunca afili laf edilirken, iyice can sıkıcı oluyor…


CAMİ MİNARESİ ANA BİLİM DALI

Hükümet, adeta ‘her sokağa bir cami’ kampanyası başlattı. Misal. İstanbul Büyükada'da 4 cami ve mescide ilave olarak bir tane daha yapılacakmış. (Zaman, 30 Kasım 2012) Başbakan Yardımcısı Bozdağ da mühim bir eksikliğe işaret ederek, çağrıda bulunmuş: “Keşke cami mimarisi konusunda bölümler olsa. Mutlaka üniversitelerimizin bu işe el atması lazım.” (Zaman, 29 Kasım 2012) Derhal. Bakalım hangi mümtaz rektörümüz atak davranacak?


SATIR ALTINDAN NOTLAR...

- Dikkat! Gül çıkabilir Etraflıca ele alacağım da… Cumhuriyet'in ‘Fezleke çatlağı’ (30 Kasım 2012) manşeti dürttü. Aynı gün, Hürriyet'in “Cumhurbaşkanı Gül'e tweet hayat kurtarmış” (30 Kasım 2012) haberini görünce, duramadım. Medyada giderek tırmanan Gül PR'ına dikkat çekeyim istedim.   Farkında mısınız? Bir kısım medya, Erdoğan'a gıcık olanları, Gül'ün arkasına dizmeye hazırlanıyor. Abarttığımı düşünmeyin: Her hıyar soyana tuz yetiştiren, mebzul miktarda solcu var bu memlekette. Yetmez ama evet; hatırlatırım.         - Eyvah, Madımak için Köşk devrede Cumhurbaşkanı Gül, Devlet Denetleme Kurulu'na Madımak katliamını araştırma görevi verdi.  (milliyet. com.tr, 1 Aralık 2012) Okuyunca tedirgin oldum. ‘Yeni resmi tarih’ yazıcıları İslamcı katilleri temize çekecekler galiba. Muhtemel failler fısıldanıp duruyordu zaten: Ergenekon, PKK ya da ikisi birlikte. - Dokunulmazlık: AKP anayasal suç işliyor Mümtazer Türköne dün Zaman’da, AKP Grubu'nun BDP’ye ‘dokunmak’ için gizli toplanmasını eleştirirken, uyarıyor: “83’üncü maddenin son fıkrası, dokunulmazlıklar konusunda siyasi parti gruplarında 'görüşme yapılamaz ve karar alınamaz’ hükmünü getiriyor.” (4 Aralık 2012) Bakalım AKP minareye nasıl bir kılıf uyduracak, göreceğiz. - Cezaevi sorgusu: Zerdüşt müsün, Müslüman mı?  Sincan Cezaevi'ndeki 13 Tıp Fakültesi  öğrencisi ‘ Zerdüşt müsün’, ‘ Müslüman mı’  diye sorgulanmış. (T24, 04 Aralık 2012) Soru, Zerdüşt takıntılı Başbakan'dan gitmiş olabilir mi? - Türkiye'nin sınırı NATO sınırıdır NATO Müttefik Kara Komutanı Hodges, İzmir'den duyurdu. (30 Kasım 2012, Basın) “Gizli işgal esprisi”nin itirafı, emperyalizmin içsel olgu haline gelmesinin, teyidi de diyebiliriz… ‘Hod’ oradan, bu memleket bizim, de… - Hodges: Patriotlar savunma amaçlı Biz de zaten öyle tanıştık bu füzelerle. Baba Bush döneminde Bağdat’ı döverken de savunmadaydı. Tanığız: CNN'den naklen izlerken gördük. Sahi ABD Savaş Bakanlığı'nın adı ne? Savunma….

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et