Alavere dalavere Kürt Memet nöbete!
Fotoğraf: Envato
BDP’li vekillerin “dokunulmazlığını” kaldırmak için yaptığı girişim, Başbakan Erdoğan ve AKP’nin ayağına dolanmaya devam ediyor.
Başbakanın BDP’li 10 vekilin dokunulmazlığının kaldırılması için düğmeye basmasıyla başlayan süreç, bir yandan kamuoyundan ciddi biçimde tepki alırken, AKP içinde de başta Kürt vekiller tarafından itirazla karşılandı. Cumhurbaşkanı da “Tekrar çıkmaz sokaklara girmeyelim” diyerek BDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karşı çıktı.
AKP içindeki tepkileri bastırmak için Erdoğan, Meclis grubunu parti merkezinde toplayarak hizaya getirmeye girişti; “Dokunulmazlıkların kaldırılmasına hayır!” diyen vekillerle birlikte yürüyemeyeceklerini de söyleyerek uyardı. Ancak bütün bu tehditler de AKP’deki tepkileri yatıştırmaya yetmeyince, AKP yönetimi ve Başbakan, bir adım geri atmış gibi görünerek; “Tamam sadece BDP’liler değil, tüm dokunulmazlık dosyalarını gündeme alıp, bir eleme yapalım ve gerekli görülen tüm dokunulmazlıkları Meclise getirip kaldırtalım” gibi bir noktaya gelindi. Ancak aradan bir gün geçmeden ortaya çıktı ki, bu tipik bir AKP oyunuydu!
Yani, iddia edildiği gibi, tüm dokunulmazlıklar değil sadece “yüz kızartıcı suçlar” ve “teröre destek veren” içerikli fezlekelerin gündeme alınmasına karar verildiği anlaşıldı. Ancak, “görevi kötüye kullanmak”, “ihaleye fesat karıştırmak”, “özel evrakta sahtecilik, Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet”, “Zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak”, “İhtisalen nitelikli zimmet, sahte belge düzenlemek, ihaleye fesat karıştırmak, 4208 sayılı Kara paranın Aklanmasına Dair Yasaya muhalefet” gibi AKP’li vekillerin ve bakanların bu 66 dosyası “dokunulmaz” olmaya devam edecek!
Yani AKP‘liler “cin”, tüm siyaset ve basın “sersem”, tüm “alem” avanak!
Çünkü, bu yaklaşım, “kişisel suçlarla ilgili fezlekeler”, “dokunulmazlığın kaldırılması” için ciddiye alınır görülmeyip, sadece “teröre destek” babından fezlekeler dikkate alınıp, böylece de sadece 10 BDP’li vekil değil, diğer BDP’li vekiller hakkındaki fezlekelerin de gündeme alınarak, daha çok Kürt vekilin dokunulmazlığının kaldırılmak istendiği bir sürece girileceği anlamına geliyor.
Bu Kürt vekillerin omzunun üstüne asılı “Demokles Kılıcı”nın daha da büyük bir kılıca dönüştürülmesi demektir.
Yapılan, “Alavere dalavere Kürt Memet nöbete!” durumudur.
Ama bu durum, açık ki, sorunu daha da büyütecek, gerek AKP içinde gerekse Kürt halk yığınları ve Türkiye’nin aydınları, ilerici demokrat güçleri içinde, “dokunulmazlık” üstünden girişimler karşısındaki tepkileri daha da artıracaktır.
Bütün bunların ötesinde Gültan Kışanak’ın, “Biz anamızdan dokunulmazlık zırhıyla doğmadık”, “Dokunulmazlık var diye siyasete girmedik” ve nihayet “Eğer Kürtler bir kez daha Meclisten atılırsa bir daha Meclise gelmek için düşünürler” içerikli açıklamaları dikkate alındığında, Kürt demokrasi güçleri ve Kürt halkı için de bu sürecin çok derin kırılmalara yol açacağının fark edilmesiyle bu tepkilerin daha artacağı da ortadadır.
Gerçi bu yüzlerce fezlekeyi incelemek vb. işlerinin sorunu zamana yayıp sıcak gündemden düşürüleceğine dair yorumlar da yok değildir. Ama böyle olması bile hükümetin girdiği yolun nasıl çıkmaz bir yol olduğunun üstünü örtemeye yetmez.
Bu da AKP’nin nasıl bir çözümsüzlük partisi olduğunu, hot zotla gidilecek bir yerin kalmadığını, AKP Hükümeti’nin bugüne kadar çözümsüzlükten rant yapan tutumunun artık tersine döndüğünü ve her çözümsüzlüğün ve çözümsüzlüğün üstünü örtmek için yapılan girişimlerin hem kamuoyunda AKP’nin ayağının altındaki toprağın kaymasını hızlandıracağını hem de bunalımın AKP’nin içinde de yeni çatlaklara yol açarken eski çatlakları da derinleştireceğini göstermektedir.
Şimdiden ortaya çıkan alametler, bu gelişmelerin somut sonuçlarının yakın gelecekte daha açıkça görüleceğini gösteriyor.
- ‘Devlet benim’ demek yetmedi; ‘Türkiye benim, İslam benim’ diyor 28 Ağustos 2018 01:00
- Korkak kim, cesur kim; gerçek nerede? 24 Ağustos 2018 01:00
- 'Çocuk istismarı'na karşı mücadele 09 Nisan 2018 01:00
- İfade özgürlüğünün ne ‘alanı’ ne de ‘sınırı’ kaldı! 15 Şubat 2018 00:55
- Doların yükselişinin faturasını kim ödeyecek? 04 Aralık 2016 05:44
- Mücadeleye daha ileri bir bilinçle devam! 23 Kasım 2016 00:59
- Kılıçdaroğlu barışı mı savunuyor çatışmayı mı? 20 Ağustos 2016 00:58
- ‘Muhatap millet’ demek ‘muhatap yok’ demektir! 27 Ocak 2016 01:00
- Haritadan silerek birlik mümkün mü? 11 Kasım 2015 01:00
- Mücadeleyi yenileme zamanı! 07 Kasım 2015 00:56
- Bir kez daha; Birimizin derdi hepimizindir! 06 Kasım 2015 01:00
- ‘Sistem’ dayatıp ‘fiili başkanlığa’ razı etmek! 05 Kasım 2015 01:00