AKP'lilerin Başbakanı dedi ki: "Konuyu saptırmayalım"

AKP’lilerin Başbakanı R.T.Erdoğan, BDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda, eski dostu Abdullah Gül’le aralarında fikir ayrılığı olup olmadığı sorusuna fena halde tepki gösterip şöyle demiş: “Konuları saptırmayalım. Farklı konu, farklı konu. Cumhurbaşkanımızın açıklamasının neyi hedeflediği bellidir, benim yaptığım açıklamanın da neyi hedeflediği bellidir.” (Milliyet, 29.11.2012)
Ben R.T.Erdoğan’ın bu sözünü destekliyorum. Herşeyin Efendisi Yüce Büyüğümüz’ün yaptıkları, söyledikleri değil de, konular saptırılarak başka şeyler konuşuluyor. Olmaz böyle şey, Büyük Devlet Meseleleri’nin ana konuları saptırılıp başka şeyler dile getirilmemeli.
Biliyorsunuz, bugünlerde en önemli Ulusal Sorunumuz “Muhteşem Yüzyıl” adlı televizyon dizisiydi. Recep Bey, Kanuni’nin 30 yıl at üzerinde olduğunu, ama dizide Saray eğlencelerine, Harem keyiflerine falan yer verildiğini eleştirdi. Kimse bu tarihi gerçekler üzerinde durmayıp, Recep Bey’in attan düşüşü, tiyatro oyunculuğu gündeme getirildi. Oysa Kanuni’yle muhteşem benzerlikleri dile getirilebilinirdi. Örneğin Kanuni döneminde bir Mimar Sinan yetişmiştir. O dönemde bir tek Mimar Sinan, oysa günümüzde Çamlıca Camisi’ni, Taksim Camisi’ni, Göztepe Parkı Camisi’ni yapacak olan en az 3 Mimar Sinan yetişiyor, bu anlatılabilinirdi.
Denizciliğe geçelim. Barbaros Hayrettin, Piri ve Turgut Reis’ler hep Kanuni döneminde yetişmiş. Bugün de yetişmiyor mu öyle denizcilerimiz? Örneğin gemiciği olanlar ileride bir Barbaros Hayrettin olamazlar mı?
Yine o dönemde hukuk alanında Şeyhülislam Ebussuud Efendi yetiştirmiştir. Günümüze gelirsek, bir tek HSYK yeter. Ayrıca YÖK de, RTÜK de bir biçim Ebussuud Bey gibi değil mi?
Yine Kanuni döneminde, devlet yönetiminde Sokollu Mehmet Paşa yetişmiş. Günümüzün hakkını yemeyelim, yığınla Sokollu var. İdris Naim Şahin’ler, Eğemen Bağış’lar, Bekir Bozdağ’lar vd. hep Sokollu adayı…
Neyse, başka saptırmalara geçelim, kısaca. Ülkemizin çok önemli sorunları varken, örneğin İspanya’daki futbolcumuz Arda’nın saç sorunu gündeme atılmışken, tutup Uludere Katliamı’ndan, Cephanelik Patlaması’ndan, Deniz Feneri’nden, Çocuk Gelinler’den, İşçi Ölümleri’nden, Kadın Cinayetleri’nden, Zındanlardaki  Gençler’den vb. olaylardan sözedip, konuyu saptırıyorlar. Oysa Ülkemiz, “Neşe’nin kepek sorunu”ndan “Arda’nın saç sorununa” ulaşmıştı. Bunun üzerinde durulmayıp, konular saptırılıyor…
Geçelim başka konulara… AKP’lilerin Başbakanı, herşeyden önce ülke ekonomisini canlandırmıştır. Sık sık açılışlar yapar. Bazen açılmış yerleri bir daha açsa da, boşverin siz. Bu açılışlar da saptırılır. Oysa AKPlilerin Başbakanı sayesinde “Ticaret kafası” gelişmiştir halkımızda.
Örneğin bir AKP milletvekili, Şubat ayına kadar AKP’ye en çok üye yapan 3 kişiyi umreye gönderecekmiş. Yeni atasözü şöyle olur herhalde: “Bul üyeyi, kap umreyi.”
Bir başka örnek: Çorum’da bir firma klimalı ve müzik sistemli bir tabut yapmış. Yurtiçinde de, dışında da ilgi görüyormuş.(Milliyet,1.12.2012)
Bir üreticimiz de ampul biçiminde domates üretmeye başlamış. Yalnız bu domates iki ülkenin, Mısır’la Türkiye’nin arasını açabilir. Çünkü, anımsar mısınız bilmem, birkaç yıl önce Mısır’da Müslüman Kardeşler, kadınların domates ve salatalık almasını yasaklamıştı, ilki kadın, ikincisi de erkek tenasül uzvuna benzediği içinmiş. Şimdi onlar iktidarda…
Evet, açılışlar da saptırılıyor. Örneğin Devlet, vatandaşla elele birtakım açılışlar yapıyor, ama gerekli ilgiyi göstermiyor, konu saptıranlar. Bunun en muhteşem örneğini geçenlerde gördük. Isparta’nın Yalvaç ilçesinde Kaymakam bir ayakkabı boyacısının boya sandığının açılış törenini yapmış, hatta kurdele falan bile kesilmiş.
Recep Bey’i yürekten destekliyorum. Evet, konular saptırılıyor, gerçekler unutturuluyor. Kim suçlu acaba?