Ha gayret! Ayaklandıracaksınız…
Fotoğraf: Envato
ÖSYM “imamı”, bilimin “B”sinden anlamadığı belli olan bir bilim adamı! Öyle görünüyor. Konusuna müthiş hakim olduğu anlaşılıyor. Her ağzını açtığında olay oluyor. Adam sanki olay çıkarsın diye “yaratılmış”!
KPSS hilesi ortaya çıkalı fazla olmamıştı. “Şifre” denen kopya işi çıktı.
“Yok” dendi önce. Görüldü ki, var. Öğrencilere gönderilen “mektup”ta itiraf edildi. “Var, ama soru kitapçığı sınavdan sonra yayınlandı” dendi. Hemen anlaşıldı ki, kitapçık sınavdan üç gün önce hazırlanmıştı. Ve üstelik her öğrenci için ayrı kitapçık vardı. Açık değil mi? Nasıl da kızlar 8-10 okulda “haremlik” olarak sınava sokulmuşlardı? Ayarlanabilmişti değil mi? Bu ayarlanmıştı ve kitapçık üç gün önceden hazırlanmıştı da, herkese özel hazırlanan bu kitapçığın “uygun” dağıtımı mı ayarlanamayacaktı?
Ve Star TV’de yayınlanan görüntüler geldi: Açıköğretim Meslek Lisesi sınavlarında görevli açıktan söylüyordu cevap anahtarını.
Öğrenciler “külahımıza anlatın” dediler! Doğru da dediler. Dünya alemi aptal sanabilirlerdi. Ama kimse o kadar da aptal değildi. Gözlerimizin içine baka baka nasıl da iddia ediyorlar ama! Nasıl da “yok” diyorlardı.
Tıpkı delili ispatıyla yakalanan Deniz Fenerciler Almanya’da mahkum edilirken, bizde, gönderilen ve zaten bilinen delillere rağmen “ekip”e dava bile açılmadığı gibi.
Tıpkı rayını döşetmeden hızlandırdığı treni deviren bakan ve TCDD’den sorumlu “yetkili” gibi. Onlar da tüm emirleri vermiş, ama makinisti “suçlu” çıkarmışlardı!
Tıpkı grizu patlayıp Zonguldak’ta madencilerin göçük altında kalmasını sorumlu bakanın “takdiri ilahi”yle açıklaması ve başbakanın “madenci öleceğini bilerek çalışır” demesi gibi. Günümüz tekniğiyle grizu yüzde yüz önlenebilecekken, gerekli yatırımları yapmak yerine işçilere ölümü reva görmüşlerdi.
Tıpkı “büyüdük” diye öğünürken yaptıkları gibi. Büyümesine büyüyorduk. Emekçiler pazar filelerini eskisi gibi dolduramazken, büyüyenin bankalarla holdingler ve kârları olması bir yana.. İşsizlik ve Tunus’la Mısır’daki gibi özellikle eğitimli genç işsizliği büyümekteydi. Ve bebek ölümlerinde patlama vardı: Sağlığın, özellikle önleyici sağlığın tarumar edilmesiyle, Türkiye, ortalamanın 4 katıyla OECD ülkeleri içinde birinci olmuştu.
Siyasette de aynısı geçerliydi. Örnekse Ergenekon davaları, darbeciler ve “devlet içindeki organize suç örgütleri”nin yargılanması.. K. Evren de serbest, Çevik Bir gibi 28 Şubatçılar da. 27 Nisan Muhtıracısı Büyükanıt da. Neymiş, darbecilerle mücadele ediliyormuş! A. Şık’la, N. Şener vicdanları kanata kanata Ergenekon’dan suçlanırken, “Bin operasyon yaptık” diyen M. Ağar, “JİTEM’i ben kurdum” diyen Arif Doğan ve “Bin cinayet işledik” diyen A. Çarkın serbestler. Neymiş, karanlıklar aydınlatılıyormuş!
Ve tıpkı “bu kadar da olmaz!” deyip gelecekleriyle bunca oynanmasına isyan ederek boykotla haklarını aramaya çıkan liselilerimizin üzerine giden yetkililerimiz gibi. Kendileri ortalığı karaya boyamamışlar gibi, “kamuoyunu karamsarlığa yöneltmek isteyenler hakkında yasal işlem” korkuluğu sallamakla başlamışlar.. Ardından “tatmin olmuş” olanlar, başta başbakan hak arayan gençleri “provokatör” ilan etmişler.. Polis boykota gidenleri tehdit etmiş, müdürler okula kilitlemişler.. Eşzamanlı olarak cezalar yağdırılmaya da başlanmış.. İzmir’de Amerikan askerine attığı yumurta polise isabet etti diye bir öğrenciye 11 ay verilmiş.. Dolmabahçe’de genç kadının çocuğunu düşürdüğü polisin hunhar saldırısını protesto etmek için Ankara’da AKP’nin önüne yürümek isteyen ama daha sert bir hunharlıkla yüz yüze bırakılan gençlere 10,5 yıla kadar hapis istenmiş… Ama liselilerin iradesi kırılamamıştı.
Gençler tıpkı Tunus ve Mısır’daki kardeşleri gibi Facebook’u da kullanarak kısa sürede tepki verdiler.
Ama karşılarında da Mübarek ve Esat’ı aratmamacasına saldıranları buldular. Şimdilik tehdit, cop, gaz ve hapisle idare ediyorlar!
Düzeniniz baştan ayağa çürümüş.. hile hurda üzerine kurulu. Ve herkesi yeterince aptal sanıyorsunuz. Bir silahsız itiraz edenleri öldürmediğiniz kaldı. Ha gayret! Tunus’la Mısır nasıl patladı sanıyorsunuz?
- 2. çözüm süreci mi? 31 Aralık 2024 06:30
- İçeride ve dışarıda kriz... 24 Aralık 2024 05:36
- Milli güvenlik, Türkiye ve İsrail siyonizmi... 17 Aralık 2024 05:56
- Ortadoğu yeniden dizayn edilirken... 10 Aralık 2024 05:08
- Esad’la görüşüp anlaşma mı, kavga mı? Hangisi? 03 Aralık 2024 06:45
- CHP ile Cumhur ve sınama yanılma… 27 Kasım 2024 06:45
- Papatya falı ve havuçla sopa... 19 Kasım 2024 04:58
- İngiltere'de Kasım Gelincikleri ya da 'şehitleri anma' günü 12 Kasım 2024 04:26
- Hoş geliyorsun faşizm… 06 Kasım 2024 04:55
- İşçi sınıfının ekonomik mücadelesinde kendisinden başka güvenecek kimsesi yoktur! 22 Ekim 2024 04:50
- Bahçeli, MHP ve terör... 17 Ekim 2024 05:43
- CHP ile nereye kadar? 15 Ekim 2024 05:11