Devrik kıyafet yönetmeliği
Fotoğraf: Envato
Eğitimde amaç, içerik, yöntem ve nitelikten ziyade biçimle uğraşan ülkemin eğitim yöneticileri bir biçimci zihniyeti devirip başka bir biçimci zihniyeti eskisinin yerine koydular. Yurttaşlara da futbol maçı seyreder gibi “hangi taraftansın” tartışması yapmak kaldı.
Her zamanki gibi…
Emredilen tartışma konularıyla oyalanmak, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesillerin yetişmesine yarar mı? Ha tek tip kıyafet giydirerek peşkeş çekmişsin sermayeye çocukları, gençleri ha kıyafeti serbest bırakarak… Ama gerçekten serbest bırakılmış mı kıyafet?
Siyah önlük neslindenim ben. Siyah önlüğü giydirip gönderdin mi okula çocuğu, “Hangi kıyafeti giydireyim?” derdi kalmazdı anne babaların. Bugün de yeni yönetmeliği eleştirenlerin bir kısmı bunu savunarak karşı çıkıyor bu yönetmeliğe.
Ortaokul ve lisede de bu yeni yönetmelikten bir önceki yönetmeliğe takılanlardanım aynı zamanda. Darbenin sonrasında çıkan eski yönetmelikle ortaokul ve liselere de kıyafet zorunluluğu geldi ve malum ceket, pantolon ve kravatı giyip gitmeye başladık okula.
O zaman da bazı öğretmenlerimiz kıyafet yönetmeliğinin fakir çocukları ile zengin çocukları arasındaki farkı örteceğini söylerlerdi. Tek tip giyinince fakir çocukları zengin çocuklarının giyebilecekleri kıyafetleri görüp de imrenmeyeceklerdi. Ama yine de bu devasa fark, kullanılan kırtasiye malzemelerinde, iyi kesimli ceket ve pantolonlarda ve kalitesiyle bağıran kravatlarda kendisini gösterirdi. Eğitim sistemi, sınıflı toplum tasarımının amaçlarına hizmet ediyorsa istediğin kadar ört sınıf farkını tek tip kıyafetle. Herkes farkında neyin ne olduğunun…
Eski yönetmelikteki Atatürk inkılap ve ilkelerine uygun, uygar, aşırılıklara kaçmayan ve sade bir kılık kıyafet tanımı yeni yönetmelikte yok. Bu anlamda bir devrik kıyafet yönetmeliği denilebilir eski yönetmeliğe.
Bunu destekleyen başka bir fark ise, eskisinde imam-hatip liselerindeki kız öğrencilerin yalnızca Kuran-ı Kerim derslerinde başlarını örtebileceği yazarken yeni yönetmelikte imam-hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kuran-ı Kerim derslerinde de başlarını örtebileceği yazıyor.
Hem bir önceki aşamaya çekilmiş baş örtebilmek imkânı hem imam-hatip ortaokul ve liselerinde bütün derslere yayılmış hem de seçmeli Kuran-ı Kerim dersi ile genel liselere sıçramış.
Kız öğrencilere odaklandığı boyutuyla gerek bu yönetmelik gerekse eski yönetmelik, kullanılmaması gereken giyim tarzından bahsetme biçimiyle pornografik bir metin özelliğine bile sahip.
Başka bir nokta var ki, o pek tartışılmıyor.
Üçüncü maddenin ikinci fıkrasında öğrencilerin, okul, sınıf ve şubelerde tek tip kıyafet giymeye zorlanamayacağı belirtilirken bir ancak giriyor araya ve velilerin en az yüzde altmışının muvafakatiyle, bakanlığa bağlı özel kurumlara ait okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde yönetmelikte söz edilen sınırlamalara uyulmak kaydıyla, okul yönetimlerince okul kıyafeti belirlenebileceği yazıyor.
Zengin fakir farkının görece daha az olduğu okullarda yani öğrenciler arasındaki farkın örtülmesine gerek olmayan okullarda yüzde altmışlık çoğunluk isterse, belirli bir kıyafet giyilebilecek. İşte esas bu, zengin ve fakir arasındaki farkın sokakta göze çarpmasını sağlayabilir.
Özel kurumların öğrencileri farklarını ortaya koyan özel tasarım kıyafetlerle “işte biz onlardanız” diye imalı imalı dolaşabilirler sokaklarda.
- Eğitimde reform… Kim için ve ne için? 15 Ekim 2016 00:26
- İhtisaslaşmış kölelik 17 Eylül 2016 00:11
- Meslek liselerinin devri? 10 Eylül 2016 00:56
- Mültecilik, kölelik midir? 03 Eylül 2016 00:54
- Özgürlük, adaletten başka bir şey değildir 06 Ağustos 2016 00:51
- İnsan olmak, demokrasi ve yabancılaşma 30 Temmuz 2016 01:00
- Demokrasi eğitimi ve demokrasinin neresindeyiz? 23 Temmuz 2016 00:51
- Vatandaş mı, yandaş mı, düşman mı? yoksa insan mı? 16 Temmuz 2016 00:51
- Yabancı öğretmen yetiştirme düzeni 09 Temmuz 2016 01:00
- Performans kaygısı 02 Temmuz 2016 01:00
- Maarif Vakfı Kanunu 25 Haziran 2016 00:51
- Başka bir seçenek hakkı için: ‘Yeter Artık’ 18 Haziran 2016 00:13