Büyüksün!
En büyük asker, bizim asker” bağırtıları yükseliyordu AŞTİ’ nin her bir köşesinden. Neyseki “bizimki daha büyük” kapışması çıkmamıştı. Spor karşılaşmalarında olur ya bu tür kapışmalar. Düşecek takımına “En büyük…., başka büyük yok” ya da “Şampiyon…” diye bağırır yandaşlar; sonra da kapışıverirler.
Bir türlü büyüyemeyen, olgunlaşamayanların bu boş kahramanlıklarıyla da ülke küçülüp gider böyle.
Şu Çılgın Türkler bu tür boş koşular içindeyken 4+4+4’ den sonra 12.12.12 çılgınlığına kapılıverdi ve küçülmenin boyutlarını da değiştirdi. Bakanlar kurulu bile katıldı bu çılgınlığa ve 12.12.12 tarihinde 112 açılış töreni yapmaya kalktı. Rastlantısal değil, tasarlıyarak yapılmış bir şeydi bu devletin televizyonunun haberine göre. Pınar Selek davası yeniden başlıyor, engelliler sepettopu karşılaşmasında korkunç olaylar yaşanıyor, Atatürk Orman Çiftliği’ ne ve Çamlıca tepesi’ ne cami yapılmak isteniyordu; ama kimileri de rakamsal bir çılgınlığın arkasından koşturup duruyordu. Şaşırtıcı, düşündürücü ve utandırıcı bir durumdu; ama biz çoktan yitirmiştik bu duyguları.
İşte böylesine çılgın (!) bir günde birliklerine katılacak olan gençler de askere yolculanıyordu “En büyük..” çığlıkları arasında. Belki gidenler için unutulmaz bir gündü çılgınlığa yol açan o tarih. Kuşkusuz o gün takımları kupadan elenen en büyüklerin ya da üç büyüklerin yandaşları için de. Ama en çok da o gün anlamsız bir şavaş uğruna can verenlerin yakınları için unutulmaz olacaktı.
Neyse ki, bir gün öncesinde ve böylesine kahramanlık bağırtıları arasında yapılıyordu asker uğurlaması. Biz de oradaydık ve biz de aynı amaçtaydık. Ama bizim asker öyle en büyüklerden değildi de onların arasında gezmeye giden biri gibi kalmıştı. Onca gürültü arasında kendi coşkusunu yaşayamaz olmuş, duygu paylaşımından uzak kalmıştı. Birilerinin coşkusu, başka birilerini kabusu oluyordu şu ileri demokrasi ülkesinde. Davullar zurnalar çalıyor, havada uçurulan bayrağa sarılı insanlar şehit ya da gazi yapılmaya çalışılıyordu.
Oysa ne güzel de gelmiştik oraya. Abdi İbrahim’ in katkısıyla hazırlanan Ankara CerModern’ deki Van Gogh Alive Digital Sanat Sergisi’ ni izlerken her şeyi unutmuştuk ailece.Çok güzel bir müzik eşliğinde gösterinin görkemi içinde yitip gitmiştik kırk dakika da olsa. Van Gogh’ un eşsiz çizimleri; hele de renkleri içinde kuşlar uçurulması, sigara tüttürülmesi, yel değirmeninin çalıştırılması başka bir güzellik, başka bir coşku katıyordu gösterime. Canlılık veriyordu. Gerçi resimlerin canlandırılmaya gereksinimi de yoktu. Her şey öylesine canlıydı. Van Gogh’ un insanları yanına çağırıyor, doğası ise içine alıyordu izleyenleri. Öylesine güzel başlamıştı 11.12.12 bizim için. Büyüksün Van Gogh.
Güzel de gitsindi bari. Ekinsel, sanatsal doyuma ulaşılmıştı da bir de midesel açlığın giderilmesi gerekiyordu. Bizim askere “en büyük asker..” diyebilmemiz için karavana öncesi son midesel şenliğini de yaşatmamız gerekiyordu. Gördüğümüzü anlatmıştık da, yediğimiz içtiğimiz bizim olsun diye geçiştirilemeyecek bir güzellik yaşadık midesel şölenimizde de. Ankara’ ya yolu düşenler; ama daha çok da Ankara’ nın yollarını çiğneyenler için bilgilendirme olsun diye o güzellikleri de anlatmak zorundayım.
Kırımlı Çibörekçi’ de Eskişehir’ de yenilen çiböreğin benzerini yiyecekler çünkü. Ya da ögüz böreği. Yani tatar mantısı. İsterlerse ki kesinlikle isteyeceklerdir, bunlardan önce kuzu sorpası içeceklerdir. İster onu yesinler, ister bunu içsinler; ama sakızlı muhallebi yemeden çıkmasınlar o küçücük aşevinden. Çünkü, döndüklerinde yer bulamayabilirler. Dört beş masalık yerde kötü olan bir şey yok, her şey çok iyi. Ama sakızlı muhallebi iyilerin iyisi. Bir tek kuş sütü değil, kısrak sütü eksik. Yani kımız. O denli yani. Büyüksün Şevket Usta.
Ankara Bahçelievler’ in 6.cadde diye bilinen; ama belediyenin son numarasıyla 56. cadde olarak adlandırılan caddede bu yemek sanatının merkezi de. Bugün olmazsa bir gün; ama hiç değilse bir kez uğranmalı bence. Ama Van Gogh gösterisi beklemeye gelmez. 3.01.13, adliyenin arkasındaki CerModern’ de gösterinin son günü.
4+4+4 ve 12.12.12 geçti; ama 3.01.13 kaçmasın. Bir de şu 21.12.12 yi atlatırsak… En büyük…
EVRENSEL'İNMANŞETİ
![Marmaris Turgut Koyu’nu kurtaran mahkeme kararı: “ÇED gerekli değildir” kararı iptal](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284338.jpg)
Marmaris Turgut Koyu’nu kurtaran mahkeme kararı: “ÇED gerekli değildir” kararı iptal
![Kaynak sağlığa, eğitime değil sanayiye aktı](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/254547.jpg)
İletişim Başkanlığı deprem raporu: Kaynak sağlığa, eğitime değil sanayiye aktı
![Çayırhan işçilerinin özelleştirmeye karşı yürüyüşü devam ediyor:](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284233.jpg)
Özelleştirme karşıtı yürüyüş sürüyor: Eylemler üretimi de etkilemeli
![Diyarbakırlı işçiler sürece ilişkin temkinli, iktidardan umutsuz](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/280807.jpg)
Evrensel'i Takip Et