Nasıl bütçe, ne kadar demokrasi?
Fotoğraf: Envato
Bütçe görüşmeleri eskiden de siyasi polemikler dışında bir anlam ifade etmezdi. Liderler daha görünür biçimde sözlerini söyler ama çoğunluğu elinde bulunduran partinin parmak sayısı belirleyici olurdu. Bu seneki bütçe görüşmelerinde de bundan daha ileri bir tablo ortaya çıkmayacak. Hatta daha geriye gittiğimizi gösteren bir tartışma olarak Sayıştay raporsuz oylama gündemi ile karşı karşıyayız.
Bir ülkenin yakın gelecekte nasıl yönetileceğini sadece günlük siyaset üzerinden tartışmak, hayali beklentiler içine dalmak ya da öğrenilmiş çaresizliğe boyun eğmektir.
Türkiye siyasetinde çok partili hayata geçişin üzerinden 66 yılı geçse de sahici bir parlamenter mekanizmanın kurulamamış olmasında bütçe hazırlık yöntemlerinin belirleyici payı vardır.
Parayı kim nasıl yönetiyorsa, egemenlik ilişkilerini de o şekillendirecektir. Sadece bütçe kalemlerinde hangi alana ne kadar pay ayrıldığı değil, doğrudan bütçenin hazırlanış ve onaylanış sürecini ele almak zorundayız. Mali denetimin tasfiye edildiği bir sistemde demokratikleşme iddiası soğuk bir şaka kabul edilmelidir.
Mali açıdan hesap sorulamayan bir yönetimin siyasi tasarruflarını tartışmayı özgürlük sanmak kendi kendini kandırmaktır. Bugün ne kadar kaynağın nereye ayrılacağı, ya da şimdiye kadar nasıl harcandığı konusunda halk ya da sivil inisiyatiflerin dikkate değer bilgilenme imkanlarından bile söz edilemez.
Hesap vermeye niyeti olmayanın bilgi vermekten kaçınmasından daha doğal bir durum yoktur. Bütçe görüşmelerinde şekli yöntem kurallarına uyma ihtiyacının bile artık hissedilmiyor olması bundan sonra daha da keyfi karar süreçlerinin işletileceğinin göstergesidir.
Anayasa tartışmalarından, Ortadoğu politikalarına, enerji politikalarından güvenlik uygulamalarına kadar her alanda canı nasıl istiyorsa öyle davranma alışkanlığını frenleyecek bir güç olmadıkça demokrasiden söz etmek anlamsızdır.
Nasıl bir bütçe hazırlık ve onay süreci yaşıyorsanız demokratikleşme açısından öyle bir yıl geçireceksiniz demektir.
evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Yazılı olmayan kurallar 11 Nisan 2015 01:00
- Muhalefetin gücü ve farkındalık 04 Nisan 2015 00:57
- Katırlar da ağlar 28 Mart 2015 01:00
- Halife efendimiz aldatılmış hükümsüzdür 21 Mart 2015 00:52
- Ben aday olmazsam kim olmalı? 14 Mart 2015 01:00
- Erdoğan’ın faizci arkadaşları ? 07 Mart 2015 00:54
- Türkmenistan modeli dururken ne Meksika'sı? 28 Şubat 2015 01:00
- Kavganın büyüğü 21 Şubat 2015 00:52
- En yeni Türkiye 14 Şubat 2015 01:00
- İşlevsiz parlamento, tutarsız başkanlık 07 Şubat 2015 00:52
- Herkes radikal solmuş meğer 31 Ocak 2015 00:53
- Deli deliyi görünce 17 Ocak 2015 01:00