'Taraf' olup da bertaraf olma hali!
Fotoğraf: Envato
6 yıldır yayımlanan Taraf gazetesinden Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan ve arkadaşları ayrıldı. Ahmet Altan’la birlikte Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Yasemin Çongar ve Neşe Düzel ile diğer bazı editör ve servis elemanlarının da ayrıldığı belirtiliyor.
Taraf’ın Genel Yayın Yönetmenliği’ne AKP'ye yakınlığı ile bilinen ve bir süre önce yazı işlerindeki görevinden ayrılan Yıldıray Oğur’un getirildiği iddia edildiyse de Yıldıray Oğur bunu yalanlıyor.
Ancak Ahmet Altan’la anlaşmazlığa düşüp gazeteden ayrılan Orhan Miroğlu, Rasim Ozan Kütahyalı gibi kişilerin Taraf’a geri dönmelerinin sürpriz olmayacağı da bir gerçek.
Taraf gazetesinin sahibi Başar Arslan, “gazetenin lağvedileceği” iddialarını yalanladı ve “ayrılık” gerekçesi olarak “Taraf yoluna devam edecek. Çok önemli işler yaptılar ve yoruldular! Geldiğimiz noktada bir anlayış farkı oluştu” dedi. Bu, Taraf’la özdeşleşmiş, “Taraf’ın ‘bağımsız gazete olduğu’, ‘arkasında bir sermaye gurubunun olmadığı’nı” propaganda eden kadronun gazeteden istifasının “Gelinen noktada bir anlayış farkı oluştu” denilerek açıklanmasıyla;
1-) İddia edilenin aksine Taraf’ın gerektiğinde gazetenin yayınına müdahale edebilecek bir patronunun olduğu,
2-) Taraf’ın “bağımsız gazeteciliğin gazetesi” iddiasının boş bir laf olduğunu ve sadece patronla uyum içinde oldukları için gazetecilerin kendilerini bağımsız sandıkları da böylece ortaya çıkmış oldu.
Ama son sözü “Bu bana ders oldu” diyen idam mahkumunun son sözleri gibi biraz!
Evrensel, Taraf gazetesini çıkaran kadronun gazetecilik anlayışının “bağımsız gazetecilik” değil ama dolaylı ya da dolaysız AKP’yi destekleyen birkaç ekibin ortaklığı olduğunu, bu ekiplerden bazılarının ve bazı kişilerin derin devletin “en karanlık” köşeleriyle “derin ilişkilere sahip” olduklarını da dikkate alarak hiç sıcak bakmadı. Ancak bugün burada Taraf’ın gazetecilik çizgisini tartışmayacağız. Tersine bugün burada siyasi gücü elinde bulunduranların, Altan ve arkadaşlarına yönelik bir operasyonu sonucu bu istifaların ortaya çıktığını söyleyeceğiz.
Çünkü Altan ve arkadaşlarını istifaya zorlayan gazetenin patronu Başar Aslan’ın açıkça söylediği gibi istifa “anlayış farkından” doğmuştur. “Anlayış farkı”ndan kastedilen de gazetecilik anlayışı değil, son aylarda Taraf’ın, hükümetin ve Erdoğan’ın icraatlarına sert eleştiriler yönetiyor olmasıdır.
Dolayısıyla Altan ve arkadaşlarının Taraf’tan tasfiyesi; son dört beş yıl içinde basın kuruluşlarını yandaş sermaye ve devlet gücüyle kuşatarak sindirme, hükümeti eleştiren tanınmış yazarların Emin Çölaşan’dan Ertuğrul Özkök’e, Uğur Dündar’dan Nail Güreli’ye, Fehmi Koru’dan Mehmet Altan’a, Nuray Mert’ten, Can Dündar’a, Banu Güven’e, Ece Temelkuran’a... pek çok gazeteciyi görevlerinden aldıran, gazetelerinden attıran, istifaya zorlayan basını teslim alma operasyonlarının bir devamıdır.
Taraf sahibinin, o kibarca teşekkürü ve “anlayış farkı oluşması” gerekçesinin arkasındaki gerçek budur.
AKP Hükümeti ve liderinin son yıllarda tahammül sınırları iyice daralmış, o kötü günlerinde kendilerini cansiperane savunanları da yemeye başlamıştır.
Gelinen yer ‘Taraf’ olanların bertaraf olmaları halidir. “Yetmez ama evet”çiler, gizli ve açık AKP yandaşı liberaller artık AKP ve onun lideri için besledikleri hayalleri ve bu hayallerin gereği olarak aldıkları tutumları, tuttukları tarafı bir gözden geçirirler mi bilemiyoruz. Ama Taraf’ta olanlar elbette herkes için, AKP Hükümeti’nin liderinin zihniyeti bakımından öğreticidir ama bu, illa da liberaller, AKP’den demokrasi, özgürlük yanlısı bir iktidar çıkar umudu içinde bugünlere gelenler için öğretici olmalıdır.
Çok mu iyimseriz acaba?
- ‘Devlet benim’ demek yetmedi; ‘Türkiye benim, İslam benim’ diyor 28 Ağustos 2018 01:00
- Korkak kim, cesur kim; gerçek nerede? 24 Ağustos 2018 01:00
- 'Çocuk istismarı'na karşı mücadele 09 Nisan 2018 01:00
- İfade özgürlüğünün ne ‘alanı’ ne de ‘sınırı’ kaldı! 15 Şubat 2018 00:55
- Doların yükselişinin faturasını kim ödeyecek? 04 Aralık 2016 05:44
- Mücadeleye daha ileri bir bilinçle devam! 23 Kasım 2016 00:59
- Kılıçdaroğlu barışı mı savunuyor çatışmayı mı? 20 Ağustos 2016 00:58
- ‘Muhatap millet’ demek ‘muhatap yok’ demektir! 27 Ocak 2016 01:00
- Haritadan silerek birlik mümkün mü? 11 Kasım 2015 01:00
- Mücadeleyi yenileme zamanı! 07 Kasım 2015 00:56
- Bir kez daha; Birimizin derdi hepimizindir! 06 Kasım 2015 01:00
- ‘Sistem’ dayatıp ‘fiili başkanlığa’ razı etmek! 05 Kasım 2015 01:00