O kan; biliyor musun Aslı?

Son yazında Suriye muhalefetinin siyasi lideri Muzap el Hatip’in Esad rejiminin işkencelerine maruz kalan çocukları anlatırken ağladığını söylüyorsun. (Aslı Aydıntaşbaş’ın 15 Aralık tarihli yazısı) Bütün zalimler birbirine benzer Aslı. Bizim ülkemizde de işkenceye dair anlatılacak o kadar çok şey var ki! Sen de biliyorsun bunları. Ama mesele başka şimdi.
Sen Davutoğlu’nun ve Suriye muhalefetinin peşinde Antalya senin, Marakeş benim dolaşırken biz de senin yazdığın gazetenin İnternet sitesinde gördük onu Aslı. Eline kılıç verilmiş o çocuğu.
Yere yatırılmış bir sivilin başını kesiyor kılıçla o çocuk. Kesilen baş ve akan kan eşliğinde tekbir getiriyorlar sonra Aslı. Onlar senin özgürlük savaşçıların!
O çocuğun eline kılıcı sen verdin Aslı.
Seninkiler verdi.
Ve o, kan biliyor musun Aslı?
İnsanlığın masumiyet ülkesi olan çocukluğu kana buladınız.
Evet ‘özgürlük savaşçısı’ kılığına da girse bütün zalimler birbirine benzer Aslı.
Sonra senden öğrendik, Suriye muhalefetinin askeri güçlerinin yeni bir konsey oluşturduğunu.
Antalya’da yapılan toplantıya muhaliflerin yanı sıra ABD, Fransa, Türkiye, Katar ve S. Arabistan katılmış. Büyük bir müjde verir gibi sevinçle veriyorsun, muhalif güçlere ağır silahlar verilmesi kararını.
Artık sevinebiliriz öyle mi Aslı?
Suriye’de daha büyük bombalar patlayacak, daha çok kan akacak!
Hem 40 yıl at sırtında dolaşan ecdadının peşinden giden Türkiye’nin efendisini bir tarafa bırakalım, insan ne kadar mutlu oluyor dünyanın en demokratik rejimleri olan Katar’ın ve Suudi Arabistan’ın başka ülkelere demokrasi götürme aşkına değil mi Aslı!
ABD ve Fransa’ya bir şey söylemeye gerek yok, çünkü insanlık tarihinin en vahşi katliamlarının altında imzaları var ve hâlâ kan akıyor onların yazdığı tarih sayfalarından...
Her konuşmanda bizi Suriye’de olanlara yabancı kalmakla ve gerçekleri görmemekle eleştiriyorsun.
O zaman biz de sana Suriye’den anlatalım.
Demokratik Toplum Kongresi’nin Aralık ayının başında toplanan Daimi Meclis toplantısında Meclisin Süryani temsilcilerinden Yuhanna Aktaş, ‘Özgür Suriye Ordusu’nun iki din adamlarını öldürdüğünü ve çareyi Esad rejiminden yardım istemekte bulduklarını söylüyor. Süryanileri ve diğer azınlıkları o topraklardan söküp atmaya çalışıyor senin özgürlük savaşçıların. Ve o kadar büyük ki özgürlük aşkları, mazlum halklar onlardan kaçıp Esad’a sığınıyorlar!
Bir de Kürtler var Aslı. Sen hep Kürtlerin dostu olduğunu söyledin. Ama Davutoğlu’nu yaveri gibi takip edip söylediği her şeyi destekleyerek, Kürt dostu olunmuyor bu zamanda Aslı.
Ne diyor Davutoğlu?
“PYD’ye karşı tutumumuz Kürtlükle alakalı değil. PYD terör estirdiği için karşıyız” diyor.
Sen daha iyi bilirsin Aslı; Suriye’de Kürtlerin denetiminde olan ve çatışmaların başladığı günden bu yana bu çatışmaların dışında kalan kentlerde kimler terör estiriyor?
Ve bu çeteler acaba Serêkanîye’ye nereden giriş yapıyor?
Davutoğlu’na sen söyle Aslı!
Söylenecek çok şey var ama uzatmadan bir kez daha söyleyelim.
Bizler Tunus’ta başlayıp Mısır’da devam eden halk ayaklanmalarını destekledik ve desteklemeye devam ediyoruz.
Ama Emperyalistler ve Bölge gericilikleri halkların demokrasi ve özgürlük istemlerini kendi bölgesel planlarına dayanak yapmaya çalışıyor ve bunun için bu gerici işbirliğine uygun güçleri harekete geçiriyorlar.
Suriye’de rejim değişikliği peşinde koşan Arap gericiliklerini geçtik, bugün birileri çıkıp “Türkiye kendi Kürtlerine zulüm yapıyor, o yüzden Türkiye’ye müdahale edeceğiz” derse buna ne diyeceksin Aslı? Suriye’de yaşanan bundan çok mu farklı, Türkiye’de Genelkurmayın ifadesiyle 30 yıldır süren bir ‘düşük yoğunluklu savaş’ yok mu?
Ama biz Kürt sorununun çözümünü ve demokratikleşmeyi dış güçlerden beklemiyoruz.
Suriye için söylediğimiz de bundan fazlası değil.
Oysa sen o çocuğun eline kılıç verenlerin özgürlük için savaştığına inanmamızı istiyorsun.
Üstelik onlar, emperyalistlerin ve Bölgenin gerici rejimlerinin desteğini aldıklarını bile gizlemiyorlar. Ve Alevi’ye, Kürt’e, Süryani’ye, kendileri gibi olmayan herkese saldırıyorlar...
O yüzden kusura bakma, o çocuğun yerde yatan kurbanının başını kesen görüntüsünü izlerken senin yazdıkların ve söylediklerin geliyor aklımıza...
İnsanlığın masumiyet ülkesine seninkiler kan bulaştırdı.
Ve bu karanlığı birlikte büyüttünüz Aslı....