Gerisi yok bu dönüşün
Karakartal, umulmadık biçimde yüksekten uçup giderken ve her karşılaşmada üçlerken, yani yeşil alan yorumcularının diliyle üç gol birden atıp olmazı oldururken (!) adam çok doğru bir başlık atmıştı öğretmenler günündeki haberine. “Panzer Süper Döndü” derken kurduğu doğru tümceyle öğretmenlerini de gönendirmişti büyük olasılıkla. Ancak, haberin içinde ve hemen başında “…muhteşem bir geri dönüş yaptı” sözüyle de yüksekten uçan öğretmenlerinin kanadını kırıyor, hiçbir öğretmenin kendisine bir şey yapamadığı; daha da yapamayacağını gösteriyordu. Öyle ya, döndüyse dönmüştü elin topçusu gerisini niye karıştırmıştı işin içine. Niye bu denli çabuk bir çelişkiye düşmüştü öğretmenlerine çok çektirdiği sanılan haylaz oğlan? Başlıktan sonra neler olmuştu ki dönüşün içine gerisi sokulmuştu birden bire. Dönüşün gerisi olmazdı ki… Dönüş dediğin geriye olurdu oldum olası. Ya da olmalıydı…
Uzaklardan Birgün’ e yazan Ziya Adnan da “Deli Maçlar…” ı anlattığı yazısında “Yakın tarihte yaşanmış ‘great comeback (büyük geri dönüş) olaylarını…” anımsatmak istemiş ve beni bir kez daha bu dönüşü olmayan gerinin ya da gerisi olmayan dönüşün içine çekmişti. Aslında öncelik tanıdığı sözün İngilizcesi bile geri dönüşün yanlışlığını gösteriyordu, görebilene. İngilizcesinin tam karşılığının geri gelmek olduğunu, Arapça eğitimine alınmış 4+4+4 çocukları bile bilirdi. Bu geri geliş Türkçeye vurulursa bunun tam karşılığının dönüş olması gerekirdi. Konuşma dilindeki yaygın kullanılışıyla da kendine geliştir. Ziya Adnan da yazısında tam da bunu anlatmaktadır.. Gidilen bir yerden dönüşleri değil, büyük dirilişleri. Çünkü, gerisi yoktur bu dönüşün. Gerisi olmayan dönüş üzerine düşünceler geliştirirken yıllar önce Dean Martin’ den dinlediğim “ Return to me” şarkısı geldi takıldı dilime. “Dön bana” diyordu “geri dön bana” yerine.
Geri dönüş, ileri gidiş, kendini bilemeyiş derken dillerin de, beyinlerin de, gözlerin de döndüğü görülüyor bu gidiş gelişler sırasında. Kimi yazılara, haberlere de yansıyor çünkü bu yanılgılar, yanlışlar. Çünkü, yazarken yeterince düşünülmediği, elin çalakalem çalıştığı, yazılanların yazanlarca da görülmediği ayrımsanıyor. Örneğin, Mert Aydın, yine mertçe aydınlatmağa çalışırken okurlarını aynı sözcükler üzerinde dönmüş durmuş. Ama ne geri gelebilmilş, ne ileri gidebilmiş, çamura saplanmış teker gibi boşa dönmüş durmuş. “Ligin hücum gücü en düşük takımını bu tuzağa düşürebilecek mi…” derken düşüğe düşük yaptırdığı görülüyordu. “Beşiktaş hücumlarında Holosko kendisini Manisa’ dan İstanbul’ a getiren performans skoru getirdi” derken de getir götür işlerine takılmış gitmişti. “ Akhisar’ ın gücünün bu farkı kapatmaya gücü yeter miydi?” demesi ise bir güç gösterisi olarak düşünülebilirdi belki de. Ne yazık ki bütün bunlar suya, buza, buğulu cama yazılmamışlardı ve bir süre sonra yok olmayacaklardı. O nedenle geri dönüşü olamazdı bunların. Çünkü, gerisi olmazdı ki dönüşün.
İkilemelerin sözcükten çıkıp haber yazısı olmuş daha büyük boyutları vardı bir de. Bunu sık yapan Birgün’ de bir gün “Baskette ‘ sekizli final’ kuraları çekildi” başlığıyla verilen haber, aynı sayfanın alt sınırına yakın bir yerde “Erkekler Türkyie Kupası’ nda eşleşmeler belli oldu” başlığıyla bir kez daha ve daha kısa olarak duyuruluyordu. Türkyie de benim yanlışım değil, özgün başlıktır.
Turgay Demir yazısının ilk tümcesini “…Almeida’ nın kırmızı kartını manşete çıkmanız gerekir” diyerek bitirirken çıkmanız sözcüğünü de, tümceyi ar’sız bırakıyordu. Belki de yazarken aktif dinlenme dönemindeydi kendisi.
Telefonla iletişim yaygınlaştıkça ve telsizleştikçe konuşma dili de değişiyor, çeşitlilik kazanıyor. Telefon konuşmaları döneceğim sana, dön bana söylemleriyle sonlandırılıyor artık. Arada sırada da olsa geri dönmek istiyenler de oluyor. Ararım, arayacağı, ara söylemleri şarkılarda, türkülerde kaldı. Varsa yoksa dön baba dönelim. Tek başına dönmek kötünün iyisi hiç değilse. Çünkü, gerisi olmaz dönüşün.
Yerim varken yeryüzünün tüm işçilerini birleştirme düşündeki solculara bir çağrı daha yapayım. Dönülmez akşamın ufkundasınız… Çok geçmeden önce siz birleşin. Dediğim gibi gerisi olmaz dönüşün.
EVRENSEL'İNMANŞETİ
![Marmaris Turgut Koyu’nu kurtaran mahkeme kararı: “ÇED gerekli değildir” kararı iptal](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284338.jpg)
Marmaris Turgut Koyu’nu kurtaran mahkeme kararı: “ÇED gerekli değildir” kararı iptal
![Kaynak sağlığa, eğitime değil sanayiye aktı](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/254547.jpg)
İletişim Başkanlığı deprem raporu: Kaynak sağlığa, eğitime değil sanayiye aktı
![Çayırhan işçilerinin özelleştirmeye karşı yürüyüşü devam ediyor:](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284233.jpg)
Özelleştirme karşıtı yürüyüş sürüyor: Eylemler üretimi de etkilemeli
![Diyarbakırlı işçiler sürece ilişkin temkinli, iktidardan umutsuz](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/280807.jpg)
Evrensel'i Takip Et