01 Ocak 2013 10:41

Yetmez ama evet 2

Yetmez ama evet 2

Fotoğraf: Envato

Paylaş

BİZ SANA MECBURUZ AKP

Özal’a suikast iddialarının ısrarla gündemde tutulması… Askeri vesayet bitmedi, geriletildi’nin dolaşıma sokulması…
‘ODTÜ’ ile tavan yapan, her taşın altında darbeci aramanın depreşmesi…
AKP’yi Bitirme Planı’nın revize edildiği haberleri…
Derin devletin uyuyan hücrelerine işaret edilmesi
Filan… derken…
Başbakan’ın dinlenmesi…
Ve nihayet derin devlet tartışmalarını alevlendirme gayreti…
Hem de Başbakan eliyle…
Erdoğan’ın açıklamalarıyla tahrik edilerek…
Niye bu teyakkuz hali?
Otoriterleşme, padişahlık/tek adamlık/başkanlık…
Neden bu tartışmaların ortasında derin devlet-darbe tartışmasına sevk edilmeye çalışıyoruz …  
Derken…
Ve sizi sorularla sıkarken…
Galiba bir cevap aldım…
Bu ‘öcülemelerin’ gayesi olduğunu gördüm.
Mümtazer Türköne’nin Zaman’daki yazısı (Derin devlete muhalefet? 28 Aralık 2012) çok net.
AKP’nin otoriterleşme/dikta, eğilimi ile derin devlet ilişkisi kuruyor ve demokratların(!) yol haritasını çizecek tercihi ortaya koyuyor:
“Hangisinden endişe etmemiz lazım, derin devletten mi, yoksa Hükümetten mi?​”
Adresi de veriyor:
“Hepimiz bu ürkütücü heyulanın (derin devlet-ben) şerrinden emin olmak için AKP’ye sığınıyoruz.”
Bilmez miyiz!.. de…
Türköne bizi -yine- “…derin devletle korkutup (AKP’nin-ben) otoritesine razı etmeye” çalışıyor.
“Karanlık dönemler”in yeniden zuhur etme olasılığı ile AKP’nin otoriterleşmesi arasında ilişki ima ediyor. Anlayış göstermemizi istiyor:
‘Bu endişeye Ak Parti’nin otoriterleşme eğilimlerinin makul gerekçesi olarak da bakabilirsiniz.”
Buyuruyor.
Olur.
Var mı alternatif: Ya derin devlet karanlığı, ya “sandıktan çıkmış” AKP’nin şeffaf otoriterliği?!
Şeffaf otoriterlik!

Made in Türköne:
“(AKP’nin) En despot. En keyfi uygulamaları bile şeffaf değil mi?​’
Zaten despotluk da, gizlemeye ihtiyaç duymaz, demeyin…
Cevap verin, şeffaf değil mi?!
El Hak; göstere göstere…
Ki zaten Zaman yazarı da: “Bu mukayeseyi Ak Parti Hükümeti’nin otoriterleşme eğilimlerinin arkasındaki dinamikleri çözümlemek için yapıyorum.”
Ya devlet başa, ya kuzgun leşe…
Yetmez ama evet 2 vizyonda.
Demokratlar göreve: Bundan kelli AKP’ye otoriter/dikta eleştirisi yapanlara:
Tamam despotik ama sor bakalım niye yapıyor, sorusunu tavsiye edeceğiz.
AKP diktası filan da ısrar edenlere darbeci diyeceğiz.
Biline…


AKP-C TİPİ BARIŞ SALVOLARI

Başbakan AKP-C koalisyonunda çatlak olmadığını söylese de Hüseyin Gülerce ‘gel barışalım’ çağrısı yapıyor.
Peş peşe…
Cemaat’in (belki de eski) sözcüsüne göre, vesayet rejimi eski gücüne kavuşmak için  AKP’yi çökertmeye çalışıyor. Bunun için uyguladığı 2. strateji: “… AK Parti’ye destek veren makul çoğunluğun (Cemaat, diye okuyun-ben) küstürülmesidir.! (Zaman, 28 Aralık 2012).
Gülerce. ortada “bir burukluk, bir kırılma yo denebilir mi?​” diyor…
Pusudaki derin devleti işaret ederek, birbirimize mecburuz, mesajı veriyor.
Benzer çağrıyı daha önce de yaptı: “Oyun (ODTÜ protestosu-ben) sadece AK Parti’yi bitirme Planı’nın devam ettiğini anlatmıyor. AK Parti yönetiminin unutmaması gereken şu: Yalnız kalırsanız pusuda bekleyenlerin işini kolaylaştırırsınız.” (Zaman. 26 Aralık 2012)
Daha ne desin!.. de...
Takıldığım şu: Bu kavga niye?
Açık barış davetindeki bu tehdit/şantaj tonu… Perde arkasında nasıl hal alıyor?
Acaba?


HAFTANIN ‘LALE’Sİ

hafriyat’ın haftanın ‘lale TV’si ödülü HBT’’nin.
Haber Türk TV’si (25 Aralık 2012) ana haber bülteninde, ODTÜ’de polis şiddetini meşrulaştırıcı yayın yaparak…
ODTÜ tarihinde öğrencilerin “şiddet dolu eylemleri”ni anlatılırken, üniversite gençliğinin mücadelesiyle “darbeye zemin hazırlandığı” iddia ederek. ‘en lale benim’ dedi.


Satır altından notlar...

SEN NE GÜZEL DEMOKRATSIN NAZLI ABLA

Demokrasinin kitabı yeniden yazılıyor ya… Nazlı Ilıcak da (yine) katkıda bulunmuş. RT Erdoğan’ın “faili Cemaat” iddialı yasadışı dinlenmesini  yorumlarken:  
“Başbakan’ın izlenmesinden o kadar büyük bir endişe duymuyorum. İnternete bir kayıt düşerse, o da yapılan bir kötülüğe ilişkinse ben bunu saydamlık adına sevindirici bile bulabilirim.” (CNN Türk, 28 Aralık 2012)
Demiş…
Ilıcak’ın yorumuna şaşıranlar olmuş. Doğrusu ben de şaşıranlara şaştım.
Dinleme mimleme çerez sayılır, o’nun için.    
Hatırlatırım: Nazlı Ilıcak daha önce işkenceyi de savunmuştu.
Elbette -yine- bir kötülüğü önlemesi şartıyla…
Bittabi dost kuvvetlerin yapması da bu şartlara dahil…
Bilmem anlatabildim mi!?

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa