02 Ocak 2013 14:12

Gelecekten beklentiler

Gelecekten beklentiler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Eski yılı geride bırakılıp, yenisinin karşılandığı her yıl hemen hemen bütün insanlar, öncelikle yeni yılda daha iyi koşullarda çalışmayı ve yaşamayı, mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir yıl geçirmeyi diler. Neredeyse her yeni yıla girildiğinde benzer beklentiler dile getirilir ve bütün bir yıl boyunca bu beklentileri gerçekleştirmek için uğraşılıyor. Geçmişten günümüze iyi kötü yürütülen her türlü mücadelenin, çabanın özünü hep daha iyi bir gelecek kaygısı oluşturuyor.  
Her yeni yıla büyük umutlar ve beklentilerle girilirken, toplumun geniş bir kesiminde geçmişte yaşanmış olumsuzlukların, hak kayıplarının yarattığı ve giderek büyüyen gelecek korkusunu yok saymak mümkün değil. Geçtiğimiz dönemde özellikle sağlıkta ve eğitimde yaşanan olumsuz gelişmeler, işçilerin ve kamu emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının giderek zorlaşması, gün geçtikçe kendine ve geleceğe olan güvenini kaybetmiş, ekonomik ve siyasal alanda oluşan belirsizlik ortamı umutlarını büyük ölçüde yitirmiş bireylerin sayısını hızla arttırıyor.
Gelecek kaygısını en yoğun şekilde yaşayanlar, kuşkusuz üniversite kapısında okumak için bekleyenler, üniversiteyi bitirip de işe girmeyi bekleyenler, işe girebilirse güvenceli çalışmayı bekleyenler, taşeronda çalışıp güvenceli çalışmayı bekleyenler gibi kaygılı gelecek bekleyişini sürdürenler. Son yıllarda çalışma ve yaşam koşullarının iyileşmesini beklerken, her geçen yıl tam tersi durumlarla karşı karşıya kalanların sayısı o kadar çok arttı ki, burada hepsini sayabilmemiz mümkün değil.
Toplumun geniş bir kesimi yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen yoğun beklenti içindeyken, mevcut sistemin bu beklentilerin çok azını karşılayabildiği artık çok daha geniş bir kesim tarafından görülmeye başlandı. Mevcut sistemin bireylerin ihtiyaçları ve beklentileri ile uyumlu olmamasına ve gelecek kaygılarını arttırmasına rağmen, sorunları yoğun bir şekilde yaşayan bu kesimler, koşullar son derece uygun olmasına rağmen, genellikle kendi alanlarının sınırlılıkları içinde hareket ve mücadele etmelerinin kaçınılmaz bir sonucu olarak, bir yerlerden kurtarıcı beklemek ya da umut etmekten öte gidemiyorlar.  
Kapitalizm kendi varlığını süreklileştirmek adına bünyesinde barındırdığı çelişkilerin üzerini örtmek için boş durmuyor. Bu amaçla özellikle eğitim, sağlık, güvencesiz çalışma, barınma vb alanlarda yaşanan sorunlar nedeniyle sistemden umudunu kesmeye başlayanlar, bu sorunların çözümü için kendi lehlerine çözümler üretilmediği zaman, ister istemez sistemin ve mevcut siyasi iktidarın “umut tacirliği” olmaktan öteye gitmeyen söylemlerinden medet ummayı sürdürüyor.  
Türkiye’de eğitimde, sağlık alanında, çalışma ilişkilerinde yaşanan tüm olumsuzlar, koşulların her geçen gün daha da katlanılamaz hale gelmesi, iktidar ve yandaşları tarafından şişirilen balonların gerçeklerin duvarına çarparak patlamasını daha fazla engelleyemiyor.  
Bugün emekçi kitleler içinde çok sayıda korku ve endişenin kaynağı olarak görülen bütün bu gelişmeler, insanca bir yaşam ve daha iyi bir gelecek için örgütlenmenin ve örgütlü mücadelenin halkın tek kurtuluş yolu olduğunu bütün açıklığı ile gösteriyor.
Bugünlerde şu ya da bu şekilde sistemin acımasız gerçekleri yüzüne bir tokat gibi çarpan herkes, beklentilerle yaşamayı terk edip, yaşamın gerçekleri üzerinden bir araya geldiğinde, yaşanan sorunları yaratan asıl nedenleri ortadan kaldırma mücadelesine daha fazla girdikçe, kendisi için ne kadar önemli bir engeli aştığını görecek. Gelecekten beklentiler, ancak o zaman gerçekleşebilir olacak.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa