Aydın'ı haklı çıkarmamanın tek yolu
Fotoğraf: Envato
Aydın Çubukçu gazetemizde önceki gün çıkan ve yılın ilk günü kaleme aldığı yazısında, 2013’le gerçekten yeni bir yıla girildiğini sananları, “Ne yeni yılı, eski yıl devam ediyor. Yeni olması için eskisinden kopan bir şeyler olmalıydı!” diye uyardıktan sonra illa da kutlanacaksa, kutlanması gereken “gerçek bir yeni yıl için 2013’te oluşacak birikimlerdir” diyerek, yeni yılı kutlayanlara da bir “gerekçe” sundu.
Doğrusu 2013 de daha ilk gününden itibaren sanki Aydın Çubukçu’yu bir an önce haklı çıkarayım gayretiyle, “Ben yeni değilim, eskisinin radikal devamcısıyım!” diye bas bas bağırdı, bağırıyor.
En yukardan başlarsak; örneğin Başbakan yıllardır sürdürdüğü “üç çocuk ısrarını” yılın ikinci gününde de sürdürdü: “1 çocuk iflas, iki çocuk iflas, en az üç çocuk! Sermayeyi ancak böyle kurtarırız” diye, tüm Türk Milletini düşman mahfillerin hain tuzaklarına düşmemesi için uyardı!
Tıpkı bundan önceki yıllarda yaptığı gibi!
Ama o bu nutku atarken Trabzon’da KTÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nden yılın ikinci gününde, (ilk gün tatildi) atılan 85 işçinin içindeki bir kadın “Üç çocuğum var kocam asgari ücretle çalışıyor. Ben bu çocuklara şimdi nasıl bakacağım” diye feryat ederken, o da kendinden önce işten atılan sayısız işçinin söylediklerini yineliyordu. Tıpkı yılın sonunda işten atılan ve 2013’e direnişte giren Topkapı Şişe Cam işçilerinden duyduğumuz gibi.
Başbakan öyle de Meclis başka mı?
Hayır!
Bütün geçtiğimiz yılı “Partilerin uzlaşmasıyla yeni ve sivil bir anayasa yapacağız. Bunu yapmak artık yükümlülüğümüz” diyen TBMM Başkanı Cemil Çiçek; 2013’ün ikinci gününde CHP ve BDP genel başkanlarıyla görüştükten sonra aynı açıklamayı yineledi: “Partilerin uzlaşmasıyla yeni ve sivil bir anayasa yapacağız. Bunu yapmak artık yükümlülüğümüz!” Mecliste yılın ikinci günü başlayan görüşmeler de eskisinin aynıydı. BDP’li Sakık’ın batı illerinde Kürtlere baskı yapılıyor, göçe zorlanıyor demesi MHP ve AKP kutsal ittifakıyla; “şanlı ecdat”, “Türkler tarihinde kimseye zulüm yapmadı” çığlıklarıyla karşılandı. Tıpkı önceki oturumlardaki gibi. Peki öyleyse; daha önce Selendi’de, İnegöl’de, Bayramiç’te ve nihayet Roboski’de başka birçok yerde oluğu gibi yılın ilk gününde Afyon-Sultandağı’nda olanlar neydi? Bunları başka milletten birileri mi yapmıştı?
Kadın cinayetleri de adeta daha ilk günden 2013’e devredildi. Yılın ilk günü bir kadın daha eski kocası tarafından katledildi. Olayın arkasındaki hikaye, gerekçe, vahşet öncekilerle aynı!
Ve 2012’nin pek spesifik bir konusu olan MİT Müsteşarı Hakan Fidan için savcılığın soruşturma izni istemesi, 2013’ün de en yeni haberinin konusuydu.
Sınır ötesine hava saldırısı, dağlarda çatışmalar “Şu kadar ölü var bu kadar mühimmat yakalandı...” haberleri son çeyrek yüzyılın kalıplarıyla, “yeni yıl”ın ilk haberleri olarak da haber bültenlerindeydi.
Ve dün, eski Genelkurmay Başkanları’ndan İsmail Hakkı Karadayı, 28 Şubat soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Daha önce İlker Başbuğ ve öteki generaller gibi. Ve yıllardır süren yılan hikayesine dönüşmüş benzer davalarla ilgili tutuklamaların bir devamı olarak!
Ne diyelim; bir “yeni yıl”, yeni olmadığını göstermek ve Aydın’ı doğrulamak için bu kadar çaba gösteriyorsa, herhalde kimse “Yeni yıla girdik, öyleyse takvim yapraklarının yenilenmesiyle yeni bir dünyaya da giriyoruz” diye heveslenemez. Hele de gerçekten yeni bir dünya kurmak için mücadele içinde değilse!
Aydın’ı haklı çıkarmamanın bir tek yolu var o da gerçekten yeni yıl için bütün enerjimizle çalışmak!
Yoksa her yıl değişiminde onun söyledikleri aklımıza gelecek ve iç rahatlığı ile bir kutlama bile yapamayacağız!
- ‘Devlet benim’ demek yetmedi; ‘Türkiye benim, İslam benim’ diyor 28 Ağustos 2018 01:00
- Korkak kim, cesur kim; gerçek nerede? 24 Ağustos 2018 01:00
- 'Çocuk istismarı'na karşı mücadele 09 Nisan 2018 01:00
- İfade özgürlüğünün ne ‘alanı’ ne de ‘sınırı’ kaldı! 15 Şubat 2018 00:55
- Doların yükselişinin faturasını kim ödeyecek? 04 Aralık 2016 05:44
- Mücadeleye daha ileri bir bilinçle devam! 23 Kasım 2016 00:59
- Kılıçdaroğlu barışı mı savunuyor çatışmayı mı? 20 Ağustos 2016 00:58
- ‘Muhatap millet’ demek ‘muhatap yok’ demektir! 27 Ocak 2016 01:00
- Haritadan silerek birlik mümkün mü? 11 Kasım 2015 01:00
- Mücadeleyi yenileme zamanı! 07 Kasım 2015 00:56
- Bir kez daha; Birimizin derdi hepimizindir! 06 Kasım 2015 01:00
- ‘Sistem’ dayatıp ‘fiili başkanlığa’ razı etmek! 05 Kasım 2015 01:00