4 Ocak 2013
DİĞER YAZILARI
Bir kuşağın katilleri 21 Haziran 2014
Kapanmasın kirpiklerin 14 Haziran 2014
Şiire saygıyla 7 Haziran 2014
Zinciriye şairleri 31 Mayıs 2014
TÜYAP Diyarbakır 24 Mayıs 2014
Vicdan göçüğü 17 Mayıs 2014
Sanat bir yürüyüştür 10 Mayıs 2014
Dünyanın gülü Mayıs 3 Mayıs 2014
Ortak vicdan 26 Nisan 2014
O gün 19 Nisan 2014
YAZI ARŞİVİ

Bir yılı daha tarihin tozlu raflarına kaldırdık; acısı, tatlısıyla diyemeyeceğim. Zira geçen yıl hayatımıza derin çizikler atarak geçti. Ardın da unutulmayacak acılar bırakarak… Yeni yılın ilk günlerinde olmamıza rağmen bu çok umutlandığımız ve kucak açtığımız yılın da öyle özlemi duyulan ve bin bir umut bağlanan bir yıl olmayacağına inanıyorum.
İşlerine son verilen Topkapı Şişecam İşçilerinin akıbeti hala belli değil. 450 işçi çoluk çocuk direniyor, içerde ve dışarıda operasyonlar devam ediyor, sigaradan başlayarak yeni zamlar, vergiler furyası başladı…
En kötüsü de bakanlıkça yüz temel eser arasında gösterilen kitapların “John Steinbeck’in - Fareler ve İnsanlar” kitabı oluşturulan komisyonlarca bazı sayfalarının genel ahlaka aykırı diye yasaklanması, gidişatın vehametini göstermektedir. Vergileri, cezaları, zamları anladım ama kitapları, üstelik bazı sayfa veya cümleleri cımbızlayarak yasaklamaya çalışmak, “Avrupa Birliği’ne neden bizi kabul etmiyorlar” diye yakındığımız bu dönemde nasıl izah edilir, doğrusu merak ediyorum.
Kitaplardan korkmak salt bu günün sorunu değildir. Kitapların yakıldığı, yazarlarının hapislere atıldığı, sürgüne gönderildiği, hatta öldürüldüğü dönemleri de biliyoruz. Hitler Almanyası, Franko İspanyası bunlardan bazılarıdır. Ancak o dönemler insanlık tarihinde kara lekeler olarak yerlerini aldılar.
Oysa genel olarak edebi eserler kültürel hayatımızın vazgeçilmezlerinin başında gelir. Biz onların sayesinde toplumu tanır, gelenek ve göreneklerimizi özümser, yaşadığımız coğrafyaya daha bir kök salar ve insanlığın ortak değerlerini içselleştiriririz. Aristo edebiyat için “anlama ve öğrenmenin aracı” der. Fransız roman yazarı Poul Bourget “Edebiyat, medeniyetten daha az hizmet etmez. O sadece güzel söz, mükemmel hayaller değil uygarlığın kendisidir de” demiştir.
Edebi eserler kendi içlerinde üretildikleri toplumun bütün özelliklerini de taşırlar. O toplumun duygu, düşünce, yaşam biçimi, hayata bakış tarzı, psikolojisi ve diğer kültürel değerlerini yansıtırlar. Bu nedenle bir çok tarihçi, araştırmacı bu metinleri kendilerine dayanak yapmışlardır. Stendhal tam da bu görüşü destekler gibi “roman topluma tutulmuş bir aynadır” diyor.
Biz bir edebi eserden yola çıkarak, o eserin yazıldığı toplumun geçmişi hakkında bilgi sahibi olacağımız gibi, o toplumun geleceğe nasıl baktığı ve neler düşündüğü hakkında da bir fikir sahibi olabiliriz.
Bu kendisine uygarlık dediğimiz ve bize heran ikiyüzlülüğü dayatan kapitalist dünyada edebiyat, kendimizi diri, direngen hissedebilmemiz için yegane dayanaktır. Zira bu kapitalizm bizi yabanclıaştırıdığı gibi, ruhsuz, bencil de yapmaktadır. Çoğu kez yanı başımızda meydana gelen değişim ve olayları ya görmüyor ya da kayıtsız kalmamıza sebep oluyor. Bu da ister istemez bizi dejenere ediyor, çürütüyor. İşte, “yazar ürettikleriyle, bize sunduğu seçenekle bu çürümüşlüğü gösteriyor, daha iyi bir yaşam için yolumuzu aydınlatıyor” diyor Suriyeli Kürt Şair Evîn Şikakî ve ekliyor;
“Benim ülkem de
Şiir de gösteriye katılıyor
Gece eve uğramıyor mısraları
Kırıyor zincirlerini ehlileştirmenin
Yaşamak istiyor ömrünün baharını”
Geçen yıl dünyanın en önemli ödüllerinden biri sayılan “Premio Cervantes” ödülünü alan Josê Manuel Caballero Bonald, “bütün büyük yazarlar, aynı zamanda büyük birer isyankardırlar.” diyor. Yeni yılda büyük isyankarların yetişeceği bir ülke dileğiyle yeni yılınız kutlu olsun.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et