04 Ocak 2013 12:54

Geçen yıllardan devreden hesaplar

Geçen yıllardan devreden hesaplar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Her yeni yılın beklentilerini ifade etmeye kalktığımızda sanki hayata yeni başlıyormuşuz gibi değerlendirmeler yapmak işimize geliyor. Sanki geçmişten devraldığımız hiçbir hesap yokmuş gibi sıfırdan yeni hesap yapma hakkını kendimizde görüyoruz.
Oysa basit bir işletme defterinde mümkün olmayan şeyi, bir toplumun hayatında uygulamaya kalkmak imkansızdır. Toplumlar hatırlamakta zorlanabilirler hatta unutmayı tercih edebilirler ama toplumsal çabalara öncülük etme iddiasında olanların böyle bir hakkı yoktur.
Geçmişin yüklerinden kurtulmamız gereken konularda tam tersine eskiye mahkum olup, takipçisi olmamız gereken alanlarda kilometreyi sıfırlama eğilimi içinde olmamız  ruh sağlığımızın  son derece problemli olduğunu göstermeye yetiyor.
2013 yılında bölgemizi bekleyen sorunların ne kadar büyük kırılmalar doğuracağını bile bile eski alışkanlıklarla tutum almaya devam etme eğilimi açıkça görülüyor. Yeniden ele alınacak hiçbir sorunun 2012 de bıraktığımız noktada olmadığını dikkate almadıkça, ciddiye değer çözüm performansı ortaya koyulamayacaktır.
Kerameti takvim yapraklarına bağlayıp geçmişin yanlışlarından ders çıkarmadan yepyeni bir sayfa açmaya kalkmak imkansızdır. Geçmişle hesaplaşma, hakikatle yüzleşme, bu nedenle, devletler, toplumlar, örgütlü topluluklar, hatta tek tek bireylerin hayatında son derece belirleyici öneme sahiptir.
Geçmişin sağlıklı muhasebesini yapmaya çalışmak yerine, başarısızlıklarımızın mazeretlerini sıralamaya, günah keçilerini teşhir etmeye yöneliyoruz.
Bu hafta sonu Ankara’da yapacağımız “Toplumsal Muhalefet Dinamikleri Ve Siyasal Karar Süreçleri” üzerine tartışma toplantısı böyle bir muhasebeyi hedefliyor. Toplumun farklı kesimlerinin muhalefet dinamizmini sorgularken birilerini yargılamak yerine yeni bir irade inşasının imkanlarını ele almalıyız.
Büyük sorunların çözümüne dair söz söyleyip bunun nasıl, kiminle ve hangi araçların kullanılması ile mümkün olabileceğine dair somut planlama yapmamak tipik doğu toplumu alışkanlığıdır.
Etkin ve uygulanabilir çözüm stratejileri, ancak içinden geçilen dönemin doğru değerlendirilmesi ve eldeki imkanların yerli yerinde harekete geçirilebilmesini zorunlu kılar.
Bunu göze almadıkça, iddialı ve anlamlı çalışmaları şekillendirmek mümkün olmayacaktır.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa