09 Ocak 2013 13:41

Bedavadan alkış yok!

Bedavadan alkış yok!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

"Burada ülkemizdeki gerek sivil toplum kuruluşları olsun gerek yazılı görsel medya olsun eğer burada el ele verebilirsek başarılı oluruz. Ama şu ana kadar olduğu gibi el ele vermemekte direnirsek, biz hala el ele vermiş değiliz onu söyleyeyim, ne yazılı ne görsel medyadan gerekli desteği alıyoruz ne sivil toplum kuruluşlarından... Bölücü terör örgütüyle böyle mücadele olmaz. Bu konuda herkesin üzerine düşeni yapması gerekir.”
Başbakan Erdoğan’ın, 6 Ocak günü söylediği bu sözler ilginç. Erdoğan, 3 Ocak günü gerçekleşmiş olan İmralı’daki görüşmenin üzerinden henüz 3 gün geçmişken bu açıklamayı yapıyor. Dönüp bakıldığında bu görüşmeyi bir iki istisna hariç bütün gazetelerin manşetten verdiği görülecektir.
Bu görüşme televizyonların da en önemli haberlerinden biri oldu. Olmaya da devam ediyor. Bu yayınların önemli bir bölümünde de Erdoğan’a ve partisine övgü öne çıkıyor.
Ancak mesele şu ki Erdoğan, Siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın, Karayılan’ın görüşmeye ilişkin ilk tepkisinin “değerlendireceğiz” biçiminde olmasını “Öcalan’a racon kesmek” diye tanımlamasında olduğu gibi bir tutum bekliyor. Erdoğan tam da bu nedenle CHP’nin eski genel başkanı Deniz Baykal’ın asla vermeyeceği “krediyi” kendisine veren Kemal Kılıçdaroğlu’na “Sen nereye kredi vereceksin, sen krediye muhtaçsın” diye sesleniyor.
Yani Erdoğan’ın amacı, bu büyük sorunun çözümünden de önce, bu konudaki gelişmelerin öncelikle kendisini ve partisini büyütmesi. Eğer böyle olmasa, Kılıçdaroğlu’nun bu tavrını kendisini rahatlatan bir tutum olarak yorumlayıp, “elinizi verin bu sorunu birlikte çözelim” demesi gerekmez miydi?
Bu arada Kılıçdaroğlu da bu sözlerinin arkasında durma sorumluluğu ile yüz yüzedir. Takipçisi olacağız!
Henüz bir haftasını bile doldurmamış olan İmralı görüşmesine dair olarak Kürt tarafının sorumlu bir dil kullanmasına rağmen Hükümet kanadının ve Hükümeti destekleyen köşe yazarlarının, yorumcuların “terör” söyleminin bile dışına çıkmayarak, karşısındaki gücü “silahsızlandırmak” hedefinin bir adım ötesine geçememiş olması kabul edilebilinir mi?
Öte yandan hala BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması baskısı altında tutulması, silahsız Kürtleri de siyaseten etkisizleştirme üzerine kurulu KCK tutuklamalarının hala sürüyor olmasını nasıl yorumlayacağız?
Tablo bu kadar açıkken kimse bedavadan alkış beklemesin.
***
Evrensel haberinin arkasında

Ataol Behramoğlu, Cumhuriyet Gazetesi’nde 29 Aralık 2012 tarihli köşe yazısında
“Büyük Buluşma’nın Ardından” başlığı ile 23 Aralık Pazar günü Bostancı Gösteri Merkezi’nde gerçekleşen “Sanatçılar buluşması”nı ele almış. Yazısını da bize sataşarak noktalamış: “Büyük Buluşma’ya ilişkin olarak asıl kendileri için ‘utanç’ verici bir haber yapan ‘Evrensel’ gibi bir gazete ise, umarım Sanatçılar Girişimi’nden özür dileme fırsatı bulacaktır.”
Behramoğlu, bir grup sanatçı ile birlikte sözcülüğünü yürüttüğü Sanatçılar Girişimi’nin örgütlediği bu gecede, ortaya konulan “ulusalcı” tavırlara kalkan olmakla kalmıyor, Levent Kırca’nın büyük tepki çeken konuşmasını bile sadece “talihsizlik” diye nitelendirip geçiyor.
Evrensel haberinin arkasındadır. Kaldı ki, başka gazeteler de Evrensel muhabirlerinin gördüğü ve yazdığı gerçeklerin benzerlerini yazmıştır zaten. Gerçekler bu kadar açık biçimde ortada iken Ataol Behramoğlu’nun bu tutumuna başka ne diyelim: Talihsizliktir!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa