Hack'lemek

Eskiden bir haksızlıkla karşılaştığımızda, bir yerde bir yolsuzluk, usulsüzlük gördüğümüzde pankartları alır yollara çıkardık. Bir kısım “Sokağa hakim olan ülkeye hakim olur” derken, ünlü baba “Yollar yürümekle aşınmaz” derdi. O günlerde yürüyenlere sadece polis değil, farklı görüşteki insanlar da saldırırdı. Öğrencilerin hakları ile ilgili yürüyüşlere başka türlü öğrencilerin saldırması çok yaygındı. İşçilerin hakları için yürüyen gençlere bir yerlerden yönlendirilen diğer işçilerin saldırtılması olağan işlerdendi. Bölünme haklar ve sınıflar temelinde değil yapay düşüncelerin temelinde oluşturulmuştu. Bir adam sağcıysa, ister işçi, ister işsiz, ister öğrenim imkanı bulamamış genç olsun, farkına varmadan sermayeyi, onun kolluk kuvvetini savunurdu.   
Devir değişti. Teknoloji yaşam biçimimizi kökten etkiledi. Haksızlıklara, yolsuzluklara karşı en duyarlı, en mücadeleci olan gençler karşı koyuşlarını her yöntemi kullanarak ortaya koyuyorlar.
Bu yöntemlerin en etkilisi elektronik ortamın kullanılması. Tüm gizli, gizsiz yazışmaların elektronik ortamlarda yapıldığı, tüm evrakların elektronik hafızalarda saklandığı günümüzde üç kağıtçıların, sahtekarların, hırsızların, yetim hakkı yiyenlerin artık “Rüşvetin belgesi mi olur ....” deme lüksü kalmamıştır.
Kendilerini Redhack diye adlandıran bilgisayar uzmanı gençlerin son marifeti YÖK’ün gizli belgelerini ortaya dökmek oldu. Şimdi YÖK kendi içinde bu işe yardım eden var mı onu arıyor. Bizde adettir. Sahtekarlığı, hırsızlığı yapandan çok kolu yen dışına çıkaranın, varsa bu sahtekarlığı ortaya dökenin, tıkır tıkır işleyen yolsuzluk çarkının tekerine çomak sokan, sahtekarların korkulu rüyası olan çürük elmaların(?) peşine düşülür.
Ele geçen belgeye göre bir rektör öğrenci harçlarının yatırılması için anlaşılan bankanın verdiği promosyonla kendisine son model, lüks araba alıyor. Bu ortaya çıkanı. Bilgisayar uzmanı gençler yakında öğrenci harçlarının ne kadarının üniversitelerde bilimsel çalışmalara ayrıldığını, ne kadarı ile gerçekten öğrencilerin barınma, beslenme sorunlarının çözüldüğünü, başka hangi üniversitelerde benzer usulsüzlüklerin yapıldığını ortaya koyan belgeleri açıklarlarsa üniversitelerdeki son durumu yakından öğrenmiş olacağız.
Üniversitelerde eğer gençler, düzgün hocalar düşündüklerini söyleyemiyorlarsa, yönetim sadece iktidar tarafından atanmış bir yöneticinin iki dudağı arasındaysa, orada haksızlığın olma ihtimali çok yüksek, haksızlığın ortaya çıkma ihtimali çok düşüktür.
“Red” kırmızı demektir. “Hack” İngilizce’de yontmak, kıymak, toprağı sürüp ekmek, Amerikanca’da “becermek” anlamına gelir. Red tamam. Diğerini yanına siz koyun artık.