'Haydi Cennet'e bir-iki, bir-iki'

Şu Suudi ulemalara bayılıyorum, öylesine fetvalar veriyorlar ki… Örneğin bundan birkaç yıl önce, Arabistan’da dondurma yenmesini yasaklamışlardı. Gerekçeleri de şuydu: “Çünkü Hz. Muhammed döneminde dondurma yoktu.” Gazetelerden bu fetvayı okuyunca, şöyle bir düşündüm: En lüks otomobillere, en gelişmiş televizyonlara, cep telefonlarına sahip olan Arabistan’da ulema sınıfı yasaklama yoluna gitmediğine göre, demek ki Hz. Muhammed döneminde otomobil de, televizyon da, cep telefonu da varmış. Ulema takımından daha iyi bilecek değilim ya… Sonra aradan bir süre geçti, ulemaya karşı olan bir din düşmanı, Suudi Prenslerinden biri, Türkiye’deki çok ünlü bir dondurma üreticisiyle, Arabistan’da dondurma satış yerleri açmak için anlaşmaya kalktı. Sonrası n’oldu, bilmiyorum…
Şimdi Suudi ulemalardan biri, evrenselleşip, ülke sınırları dışına da fetva ihraç etmeye başlamış.
İki ulusal gazetemizden bu “Seksi Fetva” üzerine iki haber:
Birincisi: “Suudi Arabistan’da Müftü Muhammed El Arifi, şok bir fetva verdi. Suriyeli muhalif milislerin cinsel ihtiyaçlarını gideremediklerini söyleyen El Arifi, ‘Suriyeli kadınlar milislerle cinsel ilişkiye girmeli. Onlarla sevişmek cennete gitmek için yapılması gereken bir görev,’ dedi.”(Sözcü, 3.1.2013)
İkinci haberde ise, bu “Cennet garantisi”nin yolu, yordamı yazılı: “Şeyh Muhammed El Arifi, mücahitler diye andığı muhaliflerin Suriyeli kadınları kısa süreliğine, hatta birkaç saatliğine kendi nikahlarına geçirebileceklerini söyledi.(..).. böyle bir nikahın 14 yaşın üzerindeki kadınları kapsadığını söyleyerek…” (Gündem, 3.1.2013)
Bu “Cennet Gırgırı” bizde de var. Tabii seks yönü ağır basıyor. Ehhh, ördekle, damacanayla bile cinsel ilişki kurabilen erkeklerin yaşadığı ülkemizde, doğal olarak öteki dünyadaki seks, cinsellik ön planda olur ve “Ahiret Tüccarları” tarafından kullanılır…
Bakın, dincilerin ünlü kişilerinden Cübbeli Ahmet Hoca, bundan ikibuçuk, üç yıl önce şöyle demişti:
“Cennete giden kadınlar, eğer evlilerse kocalarına verilecekler. Fakat birkaç adamla evlendilerse, son koca hangisiyse ona verilecek.
“Kadının kocası çok kötü bir adamsa, alkolikse, kadını dövdüyse, zaten cennete giremeyecek. Cennete tek başına giden kadın, dünyadaki şehitlere verilecek. Kadın cennete gittiğinde beş erkek isteyemeyecek. Sadece bir erkek isteyecek, ama o adamın beş erkek gücü olacak, ona her türlü zevki tattıracak.
“Cennete giden erkeklerin tenasül uzuvları eğilmez, bükülmez! Kadınlara bir tane erkek verilse de, o erkek, cimadan hiçbir zaman kaçmayacak, sürekli yapabilecek, kadın da istediği kadar cima edebilecek.
“Erkeğe de huriler verilecek. Cennette herkes birbirini tanıyacak.
“Bir kadın kocasından şikayetçiyse, kocası onu dövüyorsa, sıkıntısı varsa, bıktıysa, ölmeden boşasın. Böylece ahrette eski kocasıyla uğraşmaz…”(Sözcü, 20.7.2010)
Bir türlü şunu çözememişimdir: Bizimkiler ya da diğer İslâm ülkelerindeki İslâmcıların neden beyinleri daha çok belden aşağı çalışıyor?
Biliyorsunuz, Mısırlı Müslüman Kardeşlerin ulemaları da, “Kadınların pazardan, manavdan domates ve hıyar almalarını yasaklamış”tı. Gerekçeleri de şu: “Domates kadın tenasül uzvuna, hıyar da erkek tenasül uzvuna benziyor.” Bu haberi okuyunca da, ağzımdan “Çüşşşş,” lâfı çıktı, ama ânında eşeklerden gıyabi olarak özür diledim, çünkü onlar bile bu kadar beyinsiz olmazdı.
Neyse seks ve Cennet’ten Noel Baba’ya geçeyim.
Marmaris Müftüsü Hasan Ersöz, çam süslemenin İslam dinine göre haram olduğunu belirterek, “Yılbaşında çocuklara hediye verilebilir. Ancak hediyeyi Noel Baba değil, Allah verir. Dünyanın her yerine Noel Baba nasıl yetişecektir? Noel Baba’nın bunu yapması imkânsızdır.” (Cumhuriyet, 26.12.2012)
Haklı Müftü, Noel Baba nasıl yetişsin heryere? Ama unuttuğu bir şey daha var: Noel Baba’nın arabasını çeken geyikler… Hiç geyikler uçar mı efendim? Allah o geyikleri dağda, ormanda yaşasın diye yaratmış, uçsun, araba çeksin diye değil. Hani kartal olsa, neyse…