16 Ocak 2013 10:42

Üç büyüklerin taraftar profili: Yanılgılar, gerçekler

Üç büyüklerin taraftar profili: Yanılgılar, gerçekler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ülkemizde toplumun kuşkusuz en büyük tutkusu futbol. Taraftar grupları arası rekabet kimi zaman bireysel ilişkiler üzerinde dahi belirleyici rol oynayabiliyor, bireylerin sosyal çevre tercihlerini şekillendirebiliyor.
Dört büyük takımın arasındaki kıyasıya rekabet çoğu zaman ülke gündeminin en ön sıralarına kadar taşınabiliyor. Özellikle Galatasaray Fenerbahçe derbileri öncesi deyim yerindeyse hayat duruyor. Avrupa ve Latin Amerika ülkerinde de benzer örneklere rastlamak mümkün.  Celtic-Rangers, Barcelona- R.Madrid, Roma-Lazio, Olympiakos-Panathinaikos, Boca Juniors-River Plate ve daha niceleri...
Bu rekabetlerin pek çoğunun arka planında taraftar grupları arasındaki sosyo-ekonomik, politik veya mezhepsel ayrışmalarının rolü göze çarpıyor. Peki ya bizde? Bizde de gelişi güzel yapılan genellemeler mevcuttur her daim. Örneğin, Fenerbahçe, Beşiktaş halkın takımdır, lise çıkışlı Galatasaray ise elit üst sınıfın.
İstanbul üniverstesinden Hakan Ongan ve Mustafa Kahveci ile birlikte gerçekleştirdiğimiz İstanbul kapsamlı bir hane halkı anketi kapsamında taraftar profilini çıkarmaya dönük bazı sorular da yönelttik. Böylece taraftar profillerine dair sıkça tekrarlanan genellemeleri de sorgulama olanağı bulduk. Genel taraftar dağılımına bakıldığında FB yüzde 30.6 ile ilk sırada yer alırken hemen ardından yüzde 29.4 ile GS geliyor. BJK taraftarlarının toplam içerisinde payı ise yüzde 19.2 seviyesinde kalıyor. Genel sonuçlar daha önce medyada yer bulan anketlerle tutarlılık gösteriyor. Diğer anketlerde de GS taraftarının yüzdesi ülke genelinde daha yüksek çıkmakla birlikte İstanbul’da FB’nin az da olsa gerisinde kalmaktaydı.
Kadınlar içerisinde FB’nin yüzde 35 ile belirgin üstünlüğü göze çarpıyor. GS taraftarlarının oranında pek bir değişim olmazken BJK taraftarlarının oranı ise yüzde 12’ye kadar geriliyor. Anketin en çarpıcı tarafı ise etnik ve mezhepsel farklılıklar gözetildiğinde ortaya çıkıyor. Kürtler arasında GS taraftarlarının payı yüzde 42 gibi oldukça yüksek bir seviyede çıkarken FB yüzde 24’e geriliyor. BJK taraftarlarının oranı ise değişmiyor. Kısacası Kürtlerin yarıya yakını GS’yi tutuyor. Aynı şekilde Aleviler arasında da BJK taraftarlarının oranında belirgin bir artış göze çarpıyor.
Gelir seviyesine göre bakıldığında ise mevcut genellemelerin dayanaktan yoksun olduğunu görüyoruz. Aylık geliri 1000 TL’nin altındakiler arasında GS taraftarları yüzde 29.3 ile ilk sırada gelirken FB taraftarlarının toplam içerisindeki payı yüzde 27.3’e geriliyor. BJK taraftarlarının oranı ise yüzde 20.3 dolayında. Aylık geliri 2 bin 500 TL’nin üzerinde olanlar arasında ise FB taraftarları yüzde 32.9 ile ilk sırada geliyor. GS taraftarlarının oranı yüzde 24.5 seviyesine kadar gerilerken, BJK açısından belirgin bir değişim gözlemlenmiyor. Kısacası çok keskin farklılıklar olmamakla beraber, düşük gelir grubu arasında GS daha fazla tercih edilirken, üst gelir grubunda FB ön plana çıkıyor. Eğitim seviyesi açısından bakıldığında da üniversite mezunları arasında FB taraftarları yüzde 36 ile ilk sırada gelirken, GS ve BJK taraftarları ise sırasıyla yüzde 31.5 ve 13.7 oranında. Üniversite mezunu olmayanlar arasında ise FB taraftarlarının oranı GS ile birlikte yüzde 29’a gerilerken BJK taraftarlarının oranı yüzde 20’ye tırmanıyor.
Yaş gruplarına göre bakıldığında 30 yaş altında GS ilk sırada gelirken, 30-50 yaş arasında ise FB üstünlüğü göze çarpıyor. 50 yaş üzerinde GS rakibinin önünde yer alırken diğer takımları tutanların yüzdesindeki artış göze çarpıyor. Buradan GS’nin 14 sene şampiyon olamadığı dönemde yetişen jenerasyon arasında popülaritesinin belirgin bir şekilde azaldığı ama sonraki dönemde tekrar yükselişe geçtiği açıkça görülüyor. Yaş gençleştikçe üç büyükler dışındaki takımların taraftarlarının toplam içerisindeki payının giderek gerilemekte olduğu da bir diğer gerçek. Tabii bu durum İstanbullular için geçerli. Özellikle son dönemde Bursaspor’un başarısının ardından Anadolu nüfusunun kendi şehirlerinin takımlarına dönük ilgisinin tekrar artmakta olduğu düşünülebilir.
Son olarak politik tercihlere baktığımızda  2011 seçimlerinde AKP’ye oy verenlerin oranı FB taraftarı arasında yüzde 47’ye kadar çıkarken GS taraftarı arasında yüzde 40, BJK taraftarları arasında ise yüzde 35.6 seviyesinde kalıyor. CHP’yi tercih edenler BJK taraftarları arasında yüzde 30’a yaklaşırken, FB ve GS’da yüzde 25 dolayında kalmış. MHP’ye oy verenler BJK taraftarları arasında yüzde 12.9 iken GS ve FB taraftarları arasında yüzde 10.5 dolayında. Seçimlerde Emek Demokrasi ve Özgürlük blokuna oy verenler ise GS taraftarı arasında yüzde 11.5 ile en yüksek çıkarken, BJK ve FB taraftarı arasında bu oran sırasıyla yüzde 10.4 ve 3.4 seviyesinde görünüyor.
Kısaca özetlersek İstanbul’un üç büyük kulübünün taraftar grupları arasında Batı’daki gibi keskin sosyo-ekonomik farklılıklar bulunmuyor. Sanılanın aksine GS taraftarı yoksul halk kesimleri arasında daha yüksek pay tutarken, üst gelir grubu ve daha yüksek eğitim seviyesine sahip kesimler FB’ye yöneliyor. Taraftar gruplarına dönük genel geçer yargıların dayanaksız çıkmasında kent yoksullarının önemli bir bölümünü oluşturan Kürtlerin GS’ya dönük sempatisinin kuşkusuz büyük rolü var.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa