İngiltere AB'den ne zaman çıkacak?
Fotoğraf: Envato
Uzunca bir süredir her fırsatta AB içinde farklı bir güç olduğunu gösterme ihtiyacı duyan İngiltere dün önemli bir çıkış yapmaya hazırlanıyordu. Başbakan David Cameron’un ülkesinin bundan sonra nasıl bir ilişki içerisinde olacağını ifade etmesi beklenen konuşması için dün Amsterdam’da her şey hazırlanmıştı. Ancak; son anda sürpriz bir şekilde Cezayir’deki rehine olayı gerekçe gösterilerek beklenen konuşma belirsiz bir tarihe ertelendi.
Böylece, İngiltere’yle AB arasında yol ayrımına yaklaşıldığının ilanı başka bir tarihe bırakıldı.
Almanya’da yayınlanan Süddeutsche Zeitung’un yazdığına göre, Cameron uzunca bir süredir bu “tarihi konuşmayı” nerede yapacağı planlıyormuş. Önce, 22 Ocakta Berlin’de yapmayı tasarlamış. Ancak, konuşmasının Fransız-Alman kutlamasının gölgesinde kalacağı endişesiyle bundan vazgeçmiş. Sonra AB’nin kuruluşunun ilan edildiği Roma gündeme gelmiş, ama seçimler nedeniyle vazgeçmiş.
En son Amsterdam’da karar kılındı. Ama o da son anda olmadı. Peki Cameron’un bir süredir üzerinde çalıştığı, ama bir türlü yapılamayan konuşmada neler var ya da nelerin olması muhtemel...
Alman basınında yer alan haber-yorumlara bakılırsa, Cameron ülkesinde AB karşıtı havayı da arkasına almak için pek çok konuda Brüksel’den ayrıcalık talep edecek, bu olmadığı durumda “Gerektiğinde referanduma gideriz” tehdidi savuracaktı.
Almanya’nın endişesi, Camaron’un 2015’den sonra somut bir referandum takvimi açıklaması idi.
1973 yılında AB’ye üye olan İngiltere, bugüne kadar pek çok kez AB’nin asıl kurucu üyeleri Almanya ve Fransa ile ters düştü. Sadece mayıs 2010’dan bu yana AB tarafından alınan kararların 37’si İngiltere tarafından reddedilmiş. İngiltere bugüne kadar genellikle işine gelenleri onayladı, gelmeyenleri reddetti. Bu nedenledir ki, Avro Bölgesi, Schengen Anlaşması gibi pek çok temel anlaşma ve uygulamanın dışında kaldı. Keza, en son AB üyesi ülkelerin bütçesinin Brüksel’den denetlenmesi ve belirlenmesini öngören Mali Disiplin Parktı’na da bu ülke imza koymamıştır.
Dolayısıyla Cameron’un yapmayı öngördüğü konuşma bugüne kadar ulusal çıkarları korumak için neden ayrı hareket edildiği, bundan sonra da ulusal çıkarların korunması için gerektiğinde ayrılmayı da göze alabileceklerinin tehdidini içeriyordu. Zira; dün bazı İnternet siteleri bu anlama gelen cümleleri içeren haberler yayınladılar. Nereden bakılırsa bakılsın, AB’nin en büyük ekonomilerinden biri olan İngiltere, birlikle olan ilişkisini ciddi bir şekilde masaya yatırmış ve bir sonuca varmış görünüyor. Şimdi, doğru anda bunun ilan edilmesinin fırsatı kolluyor. Zira süreç, İngiltere’ye bundan sonra AB içinde nasıl durması konusunda karar vermesini dayatmış durumda.
Çünkü, 2008’den bu yana AB’de meydana gelen gelişmeler, birliği bir açıdan yol ayrımına getirmiş bulunuyor. Bu yol ayrımında iki önemli istikamet bulunuyor: Ya bölünme ya siyasi bütünleşme.
Bundan sonraki süreçte öyle anlaşılıyor ki, bu iki durum da yaşanacak. Çünkü, krizle birlikte Almanya-Fransa eksenin üye ülkelere dayattığı yaptırımlar hem bu ülkelerin AB üzerindeki tahakkümünü artırmış, hem de bunların gerçekleşebilmesi için “siyasi birliği” zorunla hale getirmiştir.
Bütçe kriz içindeki ülkelerin görünürde “tam teslim” olmaktan başka çaresi kalmamış gibi. Benzer bir durum Doğu Avrupa ülkeleri için de geçerli. Hal böyle olunca bu süreçten güçlü çıkan Fransa-Almanya ekseni şimdi “fırsat bu fırsat” dercesine süreci “politik birlik” yönünde ileriye götürmek istiyor.
Bu nedenle İngiltere, ancak özel bir ayrıcalık tanındığı taktirde birliğe üye kalabileceğini düşünüyor. Ancak, Almanya-Fransa ekseni buna eskisi gibi zorunlu olmadığını savunuyor.
Bütün bunlardan ötürü, dünyadaki gerilimlere paralel olarak AB içinde de gerilimin artacağı bir dönemde bulunuyoruz. Cameron, şimdilik bu gerilimin ilan edilmesini erteledi, ancak erteledikçe de gerilimin katsayısı da katlanıyor.
- Almanya seçimlerine doğru: Muhafazakarlar aşırı sağcılaşıyor 31 Ocak 2025 04:47
- Avrupa Trump’a karşı durabilecek mi? 24 Ocak 2025 04:15
- 2. Trump döneminde Avrupa'yı neler bekliyor? 17 Ocak 2025 04:58
- Avusturya'dan Güney Kore'ye siyasi krizler ne anlama geliyor? 10 Ocak 2025 04:08
- Almanya ABD’nin arka bahçesi mi? 03 Ocak 2025 04:54
- Avrupa 2024-25: Krizler, çelişkiler ve mücadele 27 Aralık 2024 04:19
- Romanya seçimleri, TikTok ve AB'nin demokrasi anlayışı 20 Aralık 2024 05:25
- ‘Suriyeliler gitsin mi, kalsın mı’ tartışması üzerine 13 Aralık 2024 04:24
- Avrupa'da 'siyasi kriz' hayaleti dolaşıyor 06 Aralık 2024 06:40
- Almanya'yı savaşa hazırlıyorlar 29 Kasım 2024 06:45
- Kiev'deki hesap Moskova'ya uyacak mı? 22 Kasım 2024 04:30
- Bir Almanya gerçeği: İşçilere yoksulluk, CEO’lara zenginlik 15 Kasım 2024 04:12