18 Ocak 2013

Samimiyet yetmez tutarlılık sınavı

Barışçı gelişmelerin yaşanması için samimiyet zorunludur. Ancak samimiyet davranışlara yansıdığı ölçüde izlenebilir, gözlemlenebilir bir değerdir. Davranışlarda tutarlılık ise çok net ölçülebilir bir durumdur.
Barış yolunda samimiyet, tutarlılıktan ayrı ele alınamaz. Tutarlılık konusunda bir sorgulama yapmadıkça samimiyeti test etmek mümkün değildir.
Paris’te öldürülen üç kadının cenaze töreninin “samimiyet sınavı” baskısına tabii tutulduğu günlerde bir başka açıklama kamuoyuna yansıdı. Kandil’e yönelik hava saldırısında 14 kişinin hayatını kaybettiği ilan edildi.
Bir taraftan operasyonlara devam edip diğer yandan muhatabınızı samimiyet testinden geçirerek sağlıklı bir diyalog kuramazsınız. Samimiyet de tutarlılık da her iki taraf için geçerli ölçülerdir. Devletin her türlü ilke ve değerden bağımsız istediği gibi davranma hakkına sahip olduğu bir müzakere söz konusu olamaz.
Eğer süreç tek taraflı yürütülecekse durum anlaşılabilir. Yok eğer tarafların katılımından söz ediyorsanız bu katılıma imkan tanıyacak bir yaklaşımın sergilenmesi gerekir. Bir taraftan öldürmeye çalıştığınız muhatabın diğer taraftan sürece yapıcı katkı sunmasını beklemek abesle iştigaldir.
Hükümetin tarafında ya da kontrolünde güçlü propaganda araçlarının bulunması, kamuoyunun yönetilmesi açısından bir avantaj gibi gözükebilir. Ancak bu güç tek taraflı ve küçük hesaplarla kullanılmaya devam edilirse tam tersine sonuçlar doğurur.
Bölgesel gelişmeler karşısında tarafların büyük fotoğraftan hareketle kendilerini anlaşmaya mecbur hissettikleri iddiası önemli bir fırsattır. Aynı şekilde geçmişte yaşanan hayal kırıklıklarından kaynaklı güvensizlik duygusu ise ciddi bir risk olarak görülmelidir.
Bu riskleri bertaraf edecek adımlar için en azından yanlış yapmaktan kaçınmak ve güven sarsan söylemlerden uzak durmak gerekir. Bu noktanın neredeyse işin esasını sabote edebilecek bir usul sorunu olduğunu birilerinin Başbakana anlatma cesareti göstermesi gerekiyor.
Türk kamuoyunu kaygılandırmamak arzusu ile de olsa Kürtleri tahkir ve tehdit eden mesajlar vermeyi hatta bir adım ileri gidip fiili kuşatma altında tutmayı sürdürdüğü taktirde barışı rüyamızda bile göremeyiz.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
5 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et