20 Ocak 2013 13:53

Bu ineklerin katili kim?

Bu ineklerin katili kim?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Başbakan geçen hafta beyaz ekmeğe savaş açtı. Dedi ki, “Beyaz ekmeği soframızdan kaldıralım.”  
Başbakan açıklama yapar da kurumlar harekete geçmez mi?
Başbakan’ın ‘beyaz ekmek’ çıkışı üzerine Fırıncılar Odası hemen çalışmaları hızlandırdı.
Bir süredir üzerinde çalışılan yüzde 70 kepek oranına sahip standart ekmek bir ay içinde raflarda olacakmış!
Bu konuda Cuma hutbeleri okunacak!
Şaka değil!
Diyanet İşleri Başkanlığı ekmek israfına yönelik cuma hutbesi hazırladı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da bu konuyu aile eğitimlerinde ele alacağını açıkladı.
Konunun asıl muhatabı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı… Onların da yeni bir tebliğ hazırladığı ileri sürülüyor.
Yeni diyoruz zira daha 7 ay önce (1 Temmuz 2012’den itibaren) ekmeğin standardı değişmişti. Ekmekte kepek artırılıp tuz oranı azaltılmıştı.  
Yedi aylık sonuç: Tebliğ iyi uygulama başarısız!
Neden başarısız peki?..
Hadi geçmişi sorgulamayalım!
Başbakan bu konuşmayı niye yaptı? Ekmek israfını önlemek, sağlıksız ekmekten kurtulmak için…

BİR PLAN VAR MI?

Günde 6 milyon adet, yılda 2 milyar adet ekmek maalesef çöpe gidiyor.
Korkunç!
Bir planınız var mı?
Bu kadar çok fırının olduğu yerde bu israfı nasıl önleyeceksiniz?
Lüks otellerin işine nasıl karışacaksınız?
Burjuvalaştıkça iftarlarını dahi en gösterişli otel ve tesislerde açan çevrenizin haz dünyasına gem vurabilecek misiniz?
Cemaatin bütün illerde düzenli olarak yaptığı iş toplantılarında kurulan zengin sofralardaki korkunç israfı nasıl engelleyeceksiniz?
Tüketim üzerinden büyüyen ekonominizin kaçınılmaz sonuçlarını, aynı ekonomik modeli sürdürerek, nasıl ortadan kaldıracaksınız?
Şimdi burada israf örneklerine bir nokta koyup geçen hafta yürekleri burkan yokluk haberine dönelim!
Isparta’nın Eğridir İlçesi Sarıidris Beldesi’nde bir çiftçinin 3 ineği açlıktan öldü. Saman fiyatları altın fiyatlarıyla yarışır hale gelince ineğine saman alamayan… Tarım il müdürlüğüne yaptığı başvurudan da olumsuz yanıt alan… Çaresiz çiftçinin yapabildiği tek şey ineklerinin ölümünü izlemek olmuş!
Kars’ta atlarına bakamayan köylü kurtlar yesin diye hayvanlarını serbest bıraktı haberini de okuduk!
Saman bulunamıyor. Fiyatı yükseldikçe yükseliyor.
Daha önce 1 kilo buğdaya karşılık 3 kilo saman alınırken şimdi 1 kilo saman 1,5 kilo buğday ediyor.  
Saman ithal edilerek sorun çözülmeye çalışılıyor.
Bu ülkede samanı bile ithal eder hale gelmiş olmak nasıl bir plansızlıktır?

KİM YAPTI BÜTÜN BUNLARI?

Birçok üründe durum aynı… Sofralık zeytinde üreticinin fiyatı ile tüketicinin ödediği arasındaki yüzde 400’ü bulan bir fark söz konusu.
Süt, domates, meyve fark etmiyor.
Hepsinde durum aynı!
Gıda endüstrisinin tekelleşmesinin sonucu bu!
Üretici, küçük ve örgütsüz… Fiyatı belirlemede etkisiz!
Üretici ürettiği ürün karşısında aldığı para ile üretim maliyetini bile karşılamaktan uzakken birileri fahiş kâr düzenini kurmuş gidiyor.
Üretici üretimden kaçıyor.
Tarım, hayvancılık üreticisi çöküyor.
Terk edilen tarım alanlarında inşaatlar yükseliyor.
Gıda güvenliğini öne çıkarmış bir tarım politikasının zerresine rastlamak mümkün değil. Üstelik vahşi piyasanın insafına terk edilmiş bir fiyat düzeni tesis edilmiş!
Sahi Isparta’da inekleri kim öldürdü. Atları Kars’ta kurtlara kim yem etti?
Bir yanda israf bir yanda yokluk düzenini kim tahkim etti?
Sahi kim yaptı bütün bunları?


GIDA MÜHENDİSLERİ  NEDEN SOKAKTA?

Başbakan “Dede, ninelerimiz beyaz ekmek mi yiyordu” diye sordu ve “Beyaz ekmeği soframızdan kaldıralım” dedi.
Başbakan dedelerimizle aynı ekmeği yiyelim diye değil herhalde sağlıksız olduğu için beyaz ekmeği hedefe koydu.
Uzmanlar da beyaz ekmeğin zararlı olduğunu söylüyor:
Buğday içermediği için vitaminsiz.
Sadece un, su, maya ve tuzdan oluşuyor.
Esmer ekmeğin aksine; kalsiyum, demir ve çinkoya sahip değil.
Çocuklarda vitaminsizliğe sebep oluyor.
Kısa boy, zeka geriliği ve kansızlığa zemin hazırlıyor!
Obezite, kansızlık, hatta bazı kanserlerin oluşumuna katkıda bulunuyor.
Yani uzmanlara göre beyaz ekmek tam bir canavar!
Canavar gıdalar her yerde!
Gıda mühendisleri Ankara’da sokağa çıktı ve dedi ki: Kamusal denetimler yetersiz. Mevcut istihdamla yeterli bir kamusal denetim zaten mümkün değil! Hem gıda denetiminin artırılmasını hem gıda güvenliğinin sağlanmasını hem de tüm bunların olabilmesi için bizlerin istihdam edilmesini talep ediyoruz.
Başbakan mühendislere kulak verir mi dersiniz?
Tartışmasında samimiyse verir!
Beyaz ekmek kadar önemli bir tartışmanın derhal başlatılması ve acil önlemler alınması
Gerekiyor çünkü!

ŞOV DEĞİL İCRAAT LAZIM

‘Sakla samanı, gelir zamanı’ atasözündeki mecazi anlam kayboldu. Altın fiyatlarıyla yarışır hale gelen saman aranır oldu.
Sağmal inekler bile kesime gönderiliyor.
Hayvan yetiştiricileri saman dışında alternatif besinler ararken veterinerler özellikle büyükbaş hayvanlar için samandan vazgeçmenin imkansız olduğunu belirtiyor.
Zamanla bu durum ete ve süte yansır.
Hükümet çözüm olarak Türkiye tarihinde bir ilke imza attı ve saman ithal etti.
Tarım uzmanı, tarım ekonomisi yazarı Ali Ekber Yıldırım, sap saman ithalatını değerlendirirken şunları söylüyor:
1- Ot ve saman ithalatı günü kurtarır. İthalat kısa süreli olarak fiyatı aşağı çekebilir ama sektöre yarardan çok zarar verir.
2- Geçmişte pek çok örneğini gördük. Ülkenin kaynaklarını kullanmak yerine iç piyasayı ithalatla terbiye etmenin faturası çok ağır oluyor.
Evet, günü kurtarmak için devreye sokulan ithalat çözümü üretim sistemini çökertiyor.
Saman ‘deyip’ geçemeyiz!
Şov değil icraat lazım!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa