ÖYM'lerin daha politik olması isteniyor
Başbakan Erdoğan ne zaman bir TV kanalına çıksa, ya da demokrasi ve özgürlükler üzerine söz edecek olsa, Genelkurmay Başkanının (İlker Başbuğ kast ediliyor) silahlı terör örgütü başı olarak yargılanmasını içine sindiremediğinden, teröre karşı mücadele etmiş komutanlara zulmedildiğinden, emekli ve muvazzaf subayların tutuksuz yargılanabileceğinden dem vuruyor. Böylece de Başbakan, Özeli Yetkili Mahkemeler (ÖYM) eliyle estirilen terörün kendisiyle ve hükümetiyle ilgisi olmadığını, bunun tamamen ÖYM’lerin ve savcılarının işi olduğunu söylemiş oluyor. Hatta basındaki ve her köşedeki sözcüleri bu iddiayı derinleştirip, Gülen Cemaati’ne bağlı savcıların ve yargıçların hükümetin imajını zedelemek için ellerine geçirdikleri yargı gücüyle bu uygulamaları yaptıklarına kadar götürüyorlar.
Böylece Başbakan bir taşla birkaç kuş birden vurmaktadır. Çünkü böylece Başbakan son beş yıl içinde on binlerce kişinin emniyet müdürlüklerine, mahkemelere ve cezaevlerine sürüklenmesini; gazeteci, sendikacı, yerel yönetici, milletvekili, legal parti yöneticisi on bini aşkın siyasi tutukluyla Türkiye’nin dünyada en çok siyasi tutuklunun bulunduğu ülke konumuna getirilmesinin sorumluluğunu ÖYM’lerin savcılarının ve yargıçlarının üstüne yıkmaktadır. Dahası böylece orduya sahip çıkarak, artık burnunu sürttüğü ve selama durdurttuğu komuta kademesini korumaya aldığını göstererek, sistemin en temel gücünün moral ve motivasyonunu sağlamayı amaçlamaktadır.
Oysa ÖYM’ler siyasal bir amaçla bu Hükümet tarafından kurulmuş; Hükümet ve arkasındaki güçler çözülen sistemi, kendi sistemleri olarak restore ederken, ÖYM’leri de; kendilerine karşı eski statükoyu kutsayıp savunarak ya da yeni bir düzen isteyerek şu ya da bu yönden muhalefet eden herkesi, her gücü ezmek, sindirmek üzere “hükümetin kılıcı” olarak görevlendirilmiştir. Onun içindir ki Başbakan son bir yıla kadar, “Ben bu mahkemelerin savcısıyım” diye kürsülerden ilan etmiştir.
Bütün bunlardan da öte şu da bir gerçektir ki, ÖYM’lerin yargıçları ve savcıları, kanıt toplarken başvurdukları yöntemler, sanıklar karşısındaki hoyratlıklar, ideolojik kimi tutum almalar vb. bir yana bırakılırsa, yasaların kendilerine verdiği yetkiyi kullanmaktadırlar. Bu Başbakan’ın her vesileyle yakındığı komutanlarla ilgili tutum açısından da böyledir. Zaten Başbakan da onlardan yasayı siyasi ihtiyaçlara göre yorumlamalarını istemektedir.
Ne var ki, Başbakanın onca şikayetine karşın mahkemeler geri adım atmamaktadır. Ancak böyle durumlarda Terörle Mücadele Yasası’nı değiştirmek ya da ortadan kaldırmak (MİT yasası diye bilinen yasa çıkarıldı) ve HSYK’yı kullanarak yeni hakim ve savcılar atamak (Deniz Feneri davasında yapıldı) gibi yollara başvurmuyor Hükümet. Oysa AKP Hükümeti Meclis’te ezici bir çoğunluğa sahip isterse bir gecede, bütün bu davaların nedeni olan Terörle Mücadele Yasası’nı değiştirip, ortadan kaldırarak bütün bu davaların olağan mahkemelere sevkini sağlayabilir. Ama onlar böyle, herkesin olağan mahkemelerde yargılandığı bir yargı düzeni istemiyor. Tersine bu baskı ve mahkemeler üstünden muhalefeti sindirmeyi kesintisiz sürdürmek istiyorlar. Ama bunu yaparken de, mahkemelerin siyasal iktidarın politikalarını, onun ihtiyaçlarını gözeterek, ucu zülfü yare dokunan uygulamalardan uzak durulmalarını istiyorlar.
Kısacası Başbakan’ın istediği yargının bağımsızlaşması ve adilleşmesi değil, daha politik bir çizgiye çekilmesidir.
Amaç böyle olunca AKP Hükümeti ve Başbakanının Özel Yetkili Savcılar ve mahkemelere, “Biz kamuoyu karşısında esip gürleyeceğiz, siz üstünüze alınmayın” dendiği iddiasını söylemek bile gerçek olabilir.
EVRENSEL'İNMANŞETİ

Tire Çayırlı köylüleri şantiyeye dayandı: Hep zenginleri mi koruyacaksınız?

Taşeron tersane işçileri ‘gaspları’ anlattı

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni kapsayan veriler: Ortalama ücret, asgari ücretin altında

Evrensel'i Takip Et