04 Şubat 2013 10:35

Amerikan Futbolu maço gömleğini çıkarır mı?

Amerikan Futbolu maço gömleğini çıkarır mı?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

George Carlin’in beyzbol ve Amerikan futbolunu karşılaştırdığı skeç, ABD’de futbola biçilen toplumsal giysiyi özetler. Kapitalizmin geleneksel toplumlarında spor, erkek egemenliğinin haklılığını ve meşruiyetini kanıtlama platformu olarak dizayn edilmiştir. Avrupa’da bunun en yaygın örneği futbolsa, ABD’de de Amerikan futboludur.
Carlin skecinde(skeç 20.yüzyılda geçiyor), beyzbolu 19. yüzyıla ait pastoral bir oyun olarak niteler. Buna karşılık Amerikan futbolu 20.yüzyıla ait bir teknolojik savaştır.
Beyzbol, parkta oynanır, Amerikan futbolu “Asker sahası”, “Savaş Anıtı” gibi isimlerle alınan stadyumlarda!
Beyzbolda şapka takılır, Amerikan futbolunda kask(İngilizcede aynı kelime-helmet- miğfer anlamına da gelir)!
Futbol, karda, yağmurda, çamurda vb. her türlü havada oynanır. Beyzbolda ise yağmur yağarsa maça ara verilir!
Carlin’in tespitleri beyzbolun neden 20.yüzyılın ikinci yarısı itibariyle popülaritesini kaybettiğini açıklar mı bilmiyorum ancak şu bir gerçek ki yaklaşık 40 yıldır Amerikan futbolu ülkenin en çok takip edilen sporu. Superbowl da beyzbolun “Dünya Serisi”nin tahtını ele geçireli çok oldu.
Artık Superbowl denildiğinde sadece milyonların takip ettiği bir final maçından bahsetmiyoruz. Bu yüzdendir ki Baltimore Ravens’ın defans oyuncusu Brendon Ayanbadejo, takımı Superbowl’a yükselir yükselmez, “Evlilik eşitliği için New Yorklular” hareketi kurucularından Brian Ellner’a e-posta gönderdi. Basına yansıdığı üzere Ayanbadejo, Super Bowl medya çılgınlığı süresince eşcinsel haklarına dair bilinci yükseltmek için neler yapabileceğini sordu. Ayanbadejo’nun çabalarının etkili olduğu aşikar. New York Times’ta dahi röportajı çıktı. Barack Obama’dan, İngiltere Başbakanı David Cameron’a(Muhafazakar Parti lideri) kadar geniş bir kesimin eşcinsel haklarında belli mesafeler kat ettiği bir dönemde bu ayrımcılığa karşı mücadelenin sesini gür bir şekilde duyurmasını beklemek normal.
Ancak Ayanbadejo’nun çıkışı Superbowl sath-ı mailinde geleneksel duruşları koruma güdüsüyle hareket edenleri de açığa çıkardı. San Francisco 49’ers’tan Chris Culliver, “Hayır, bizim takımda eşcinsel kimse yok. Olsaydı da gitmek zorunda kalırdı. Bizim soyunma odasında o tatlı şeylerle bir arada olunamaz” dedi.
Culliver’ın dili, eşcinselleri “tatlı şey” olarak niteleyen cümlesi Amerikan futbolunu erkek egemenliğinin kalesi olarak kurgulayan anlayışın tipik bir yansıması. Culliver’ın sarf ettiği sözlerin çektiği tepkinin yaygınlığı sevindirici ancak madalyonun diğer yüzünde Ayanbadejo’ya yönelik karşıt çıkışlar da var.
Her şeye karşın, bu tartışmanın Superbowl gündeminde önemli bir yer edinmesi eşcinsel hakları mücadelesi için olumlu olmuştur. Amerikan futbolu ve maçoluğun evliliğininse en azından yakın gelecekte son bulması yahut budanması, George Carlin’in betimlemesinde gördüğümüz özellikler sebebiyle zor görünüyor.
*Superbowl’a gelince; sayfamızda Dağhan Irak’ın ayrıntılarıyla işlediği üzere Baltimore Ravens, San Francisco 49’ers’ı 34-31 yenerek şampiyon oldu. Bir başka deyişle Ayanbadejo, Culliver’a karşı bir galibiyet daha elde etti. Ancak Katrina Kasırgası sonrası New Orleans’in yeniden ayağa kalkışının bir nişanesi olarak pazarlanan finale ev sahipliği yapan Superdome’da 2. yarının başlangıcı sırasında elektriklerin 34 dakika kesilmesi küçük çaplı bir skandala sebebiyet verdi. Ancak aslolarak Spor Yazarı Dave Zirin’in de vurguladığı üzere yoksulluk oranı %29’a yükselen kentin gerçek yüzünü ele verdi. Zirin’in yazısını en kısa sürede Türkçeleştirerek sizlerle paylaşacağımızın sözünü de buradan verelim.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa