Hangisi daha ilkel, Zulular mı, Türkler mi?
İzninizle 60-65 yıl öncesine gideceğim. O dönemde 5-6 yıl içinde yüzlerce film izledim. İstanbul, Ankara ve Adana’da. Bir gün içinde 7-8 film seyrettiğim olmuştur. (Örneğin, Adana’da, Erciyes Sineması’nda sabah saat 10’da 2 film, Asri’de 14’te 2 film, Çamlı’da 18’de 1 film, Işık’ta 21’de 1 film ve yine Işık’ta 24’teki özel gösterimde 1 ya da 2 film...) Çoğunluk ABD, İngiltere kaynaklı Kızılderili ya da Afrika konulu filmlerdi izlediklerim. İşte bizlere vahşi(!), barbar(!) olarak öğretilmeye çalışılan Kızılderilerle de, Zululularla da o zamanlar tanışmıştım…
Geçen gün bir gazetenin magazin ekinde Neşe Mesutoğlu’nun bir röportajını okudum (Milliyet, Cadde, 4.2.2013), benim eski vahşilerle(!) ilgili. Bazı bölümlerini alıyorum:
“Zulu köyünde bir erkek bir kadına aşık olursa evlenebilir mi?/ Elbette. Önce gidip o kadınla konuşur. Teklifi kabul eden kadın erkeğe kolye armağan eder.”
“Kadının bu teklifi reddetme hakkı var mı?/ Elbette. Bir kıza belki 15 erkek evlenme teklif edebilir. O içlerinden birini seçecektir. Kızın seçme hakkı var. Kadın bir başkasına aşıksa o zaman ona istediğini yapmakta özgür olduğu söylenir.”
“Kadına karşı şiddet yaşanıyor mu?/ Evet, bazen rastlanıyor. Ama gerçek bir erkek karısına vurmaz. Kabile hayatında kadın hakları konusunda ilkelliğe yer yoktur.”
Röportajın başlığını yazmayı unuttum, şöyle: “Erkek adam karısına vurmaz”…
Bir kabile… Yani ilkel bir topluluk… Şimdi de “En büyük Türkiye, başka büyük yok”, “Türkler asildir, neciptir, mümtazdır” gibilerinden gaz pompalanan muhteşem(!), uygar(!) ülkemizden röportajın çıktığı günkü ve onun bir ertesi günkü gazetelerden özetle 3-5 haber:
“Batman’da bir kadın akrabaları tarafından tecavüze uğruyor. Aile ‘Ölüm’ kararı alıyor. Enişte de öldürüyor.” (Milliyet,4.2.2013)
“Samsun’da boşanma davası açan kadın, davayı açtıktan sonra eşi tarafından öldürüldü.” (Cumhuriyet, 4.2.2013)
“Patriotların konuşlandırıldığı Gazi Kışlası’nda Türk askerleri ‘Alman kadın askerlere yaklaşımınıza dikkat edin. Misafirperver olun ama şakalaşıp fazla samimi olmayın’ diye uyarıldı” (Cumhuriyet, 4.2.2013)
Geçelim ertesi güne, yani 5 Şubat 2013’e:
“Biri Bergama’da diğeri Esenyurt’ta iki kadın katledildi… Esenyurt’ta yaşayan Didem Çelik, birlikte olduğu kişi tarafından, Bergama’da yaşayan Fatma A. ise eski eşi tarafından öldürüldü.” (Evrensel, 5.2.2013)
“Kocası tarafından öldürülen Damla Ay’ın annesi: ‘Kızımı koruyamadım’ dedi.” (Milliyet, 5.2.2013)
Türkiye’deki vahşilerin kadın katliamına engel olamayan devletin Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Aşkın Asan şöyle diyor:
“Kadına yönelik şiddetle alakalı olarak bakanlığımız kurulduğu andan itibaren çok önemli çalışmalar yaptı ve şu anda dünyada örnek gösterilen bir bakanlık olarak yer almaktayız.” (Sözcü, 5.2.2013)
Bakan Yardımcısı bunları söylemeden bir gün önce bir başka haber çıktı. Giriş bölümü şöyle:
“BRÜKSEL(ANKA)-Avrupa Parlamentosu üyesi Antigoni Papadopulo verdiği soru önergesinde kadına karşı şiddetin Türkiye’de büyük bir sorun olarak devam ettiğini bildirdi. Papadopulo, ‘Türkiye’de her gün bir kadın öldürülüyor ve devlet koruması isteyen kadınların yüzde 73’ü önünde sonunda öldürülüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan reformlar yapılacağı konusunda söz verdi, fakat bunu henüz başaramadı.” (Cumhuriyet, 4.2.2013)
Dünyanın en büyük Adalet Sarayı’nı, Avrupa’nın en büyük Köprü’sünü, dünyanın en büyük Cami’sini, Avrupa’nın en büyük Sağlık Kompleksini yapmakla kasım kasım kasımpatı gibi kasılan bizim asil, necip ve mümtaz Türk’lerin, kadınlarını koruması konusunda Zulululardan öğreneceği çok şey var, değil mi?
EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp
Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.
Evrensel'i Takip Et