Eyvah! Obama barışı alkışlıyor!

Milliyet, ABD Başkanı’na barışı alkışlatmış…   “Barışçı çözümü alkışlıyorum” (Milliyet, Başkan Obama ile Özel Röportaj, 11 Şubat 2013)  
ABD Emperyalizmi hayra alkış tutmaz, biliyoruz… Ama…   
Arkasını getireceğim …
Önce Milliyet’in yere göğe sığdıramadığı “dev röportaj” sunumuna dair iki çift laf:
* Röportaj, başka bir şey; yapılan mülakat ya da söyleşi. Dahası demeç… Keşke Milliyet gibi köklü gazete “röportaj” diyerek galat-ı meşhura uymasaydı. Geçelim.
* Milliyet’in “dev röportaj” sunumu, Obama ile muhabirimizin yüz yüze mülakatı beklentisi yarattı. Oysa yazılı sorulara (muhtemelen) Başkanın danışmanlarının verdiği, ucuz Obama-Erdoğan PR’ı kokan cevaplarını okuduk.
* Elbette yazılı soru-cevap da olur. Ama bunun bize, çok net olarak, görünür şekilde bildirilmesi gerekirdi. Oysa Milliyet, uyguladığı tekniği adeta gizlemiş. Hem de sorulardaki donukluk, geçişgensizlik filan sırıtırken… Muhbirimizin Obama’lı bir fotosu bile yokken… Sadece bir yerde, dipteki kutunun girişinde geçerken şöyle bir belirtilmiş, yazışmadan mürekkep olduğu “dev röportaj”ın…
Neyse,  sadede gelirsek…
Milliyet’in “dev röportajı”nın belki de tek başarısı Obama’nın hangi konuların deşilmesini istemediğini…
Ha bir de kimi meselelerde çok konuşup hiçbir şey söylemediğini göstermesi olmuş.
Oysa gazetemiz zaten itinayla gerekli kolaylığı sağlamış.
Kritik soruların yanından geçmiş…
Keşke Milliyet şu soruları da Beyaz Saray’a yollasaydı:   
* ABD, “İmralı Süreci”nin neresinde?  Hükümetinizin bu konudaki sessizliğini nasıl anlamalıyız?
* Washington, Kürt meselesinde nasıl bir çözümden yana? “İmralı Süreci”nden ne bekliyorsunuz? Tasfiye mi, Kürtler için de onurlu barış mı?
* Türk hükümetinin son girişimini ABD’nin Ortadoğu Planı’na bağlayanlar var…. Washington, bölge dizaynında kendine engel gördüğü PKK’nın silahlı gücünü yok etmek, kontrol dışı Kürt unsurları tasfiye etmek için AKP’ye start verdi deniliyor? Bu iddiaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
* İmralı görüşmeleri, arzu ettiğiniz adımı atmazsa ne olur?
Bu soru da size:
Obama, Milliyet’e “Türk hükümetinin aldığı
proaktif önlemlerin gerçek ilerleme sağlayabileceğine inanıyorum” diye yazmış.
AKP’nin aldığı proaktif önlemler ne ola ki?
Bildik alavaredalevereberdevam… Kayda değer yeni pozitif yaklaşım olmadığına göre…
“Barışçı” operasyon ve saldırılarda acer taktik ve teknikleri devreye sokmak olabilir mi?
“Gerçek ilerleme” bunlarla sağlanacaksa barışı kim kurtaracak!?

DİKTANIN DİYETİ

BDP Genel Başkanı Demirtaş, “Yakın olduğumuz AKP’dir. Bire bir örtüşmüyor ancak yakınlaştığımız parti AKP’dir” dedi. (Milliyet, 9 Şubat 2013)
AKP ile yakınlaşmak?
Kastı herhalde Şahin Alpay’ın bile kabul edilemez bulduğu AKP’nin getirmek istediği sisteme destek vermek değil.
Ne mi o sistem? Alpay, Zaman’da toparlamış:
“AKP’nin önerdiği hükümet sistemi biraz daha somutlaştı. Bu sistemi, Başkana: 1)Meclisi fesih, 2) ülkeyi kararnamelerle yönetme, 3) üst düzey kamu görevlilerini, büyükelçileri ve bir kısım yargıçları, Meclisin onayı olmaksızın atama yetkileri veriyor. Yargı ile ilgili düzenlemelere göre de Başkan: 1) Kurulacak Temyiz Mahkemesinin üyelerinin dörtte birini atayacak (geri kalanını HSYK seçecek), 2) HSYK’nin 7 üyesini atayacak (toplam 22 üyenin sadece 6’sı yargıçlar tarafından seçilecek), 3) Anayasa Mahkemesinin 8 üyesini atayacak (toplam 17 üyenin geri kalanını da Meclis çoğunluğu seçecek). Yani, yargı organları üyelerinin çoğu, yargı mensupları tarafından değil, siyasi iktidar tarafından belirlenecek. Anayasa Mahkemesi, başkanlık kararnamelerini denetleyemeyecek. (abç)” (9  Şubat 2013)
Yeminli AKP muhiplerini bile çileden çıkaran AKP’nin kirli hesabından, Kürtler için demokratik çözüm çıkar mı?
Sanmam.
Dikta planının diyeti barış olmaz. Özgürlük hiç…
Yetti ama, hayır!

Satır Altından Notlar...

BİR SINIFIN KATLİ
“Türkiye iş kazalarında dünyada üçüncü, Avrupa’da birinci”
“2002-2011arasında 10 bin 804 işçi öldü.” (t24.com.tr, 7 Şubat 2013)
Kıbrıs Savaşında Türkiye’nin kaybı ne kadardı?  
“Kıbrıs Barış Harekatı sonunda… Türk Silahlı Kuvvetleri toplam: 498 şehit… Kıbrıs Türkleri genel olarak 1672 şehit vermiştir.”
Kaynak: wikipedia.org
Örgütsüz işçi sınıfı sadece ezilmiyor, öldürülüyor da…

CNN’DEKİ İNFAZIN ŞİFRESİ
CNN Türk, Medya Mahallesi’ni yayından kaldırdı. Doğan Grubu, Ayşenur Arslan’ı işten attı. (11 Şubat 2013)
AKP’nin atanmış komiser gazetecileri, “Top benim, takımı ben kurarım” şımarıklığındaki zengin çocukları gibi ortalıkta tepinmeye devam ediyor. Pervasızca…Hayasızca…
Bu kifayetsiz muhterislerin önde gidenlerinden Akif Beki’yi içine sindiremeyen Ayşenur Arslan’ın CNN’den atılması ifrat noktası…
İktidarın Taksim Meydanı’nda ibreti alem için gazeteci sallandırmasıdır.
AKP’nin fütursuzca meydan okumasıdır…
Göstere göstere… Halkımıza da… Basın emekçisine de…
İdrak edelim: Artık çözmüyor şahsi figürler çekmek… Gazeteci gazetecinin kurdu numaraları kâr etmiyor alemde…
Şimdi “Ya hep beraber ya….” zamanı
Gazeteciler meydan okumak için sendikaya…
TGS beni kesmiyor diyenler…
DİSK BASIN-İŞ’e…
Ben öyle yaptım…
15 Şubat Saat 12.00’da, DİSK Genel Merkezinde isyankar gazeteciler buluşuyor… Bekleriz…