Halkların barışı, halkların üniversitesi
Fotoğraf: Envato
Çorum’dan sonra Sinop’a “Çözüm İçin Müzakere, Barış için Eşitlik” kampanyası kapsamında giden Halkların Demokratik Kongresi (HDK) heyetine saldırıda bulunuldu. Polis; gençlere, öğrencilere, emekçilere, solculara, onaylamadığı ötekilere karşı uygulamaktan esirgemediği orantılı şiddeti(!), ırkçılara karşı uygulamaya kıyamadı. Bildiğimiz bir hikaye… Sivas’takine benzer bir felakete uğramaktan zor kurtulduk. Hesaplı, planlı, göz korkutmak için gerçekleştirilmiş bir saldırı: “Diğer illere de giderseniz başınıza bunlar gelebilir!”
HDK heyetinde bulunanların açıklamalarına bakılacak olursa saldırganlarla gayet içli dışlı, onlara destek olan, saldırganları suçlu gibi algılamayan polisler, bir provokasyonun da ötesinde hukuk, demokrasi, eşitlik ve özgürlük gibi insanlık değerlerini hiçe sayan bir gizli uzlaşmanın sembolleri olmuşlar.
Linç etmeye hazır bir kitle… Ama bir o kadar da, böyle bir linçe aman vermeyecek, vicdan sahibi bir çoğunluk da var Sinop kentimizde.
Dün akşam yapılan protesto gösterileri de, barış, eşitlik ve özgürlük uğruna mücadeleye devam edileceğine dair etkili bir mesajdı. Halkların dayanışmasına yönelik umutları diri tutan eylemlerdi. Savaş baronlarına, duyarsız politikacılara, her türlü emre sorgulamadan uymaya hazır bilinçsiz bürokratlara karşı halkların söyleyecek çok şeyi var.
Halkların, yükseköğretim yasası hakkında da söyleyecek çok sözü var. Yükseköğretim öyle bir olgu ki, yaşama ilişkin her türlü bilginin üretildiği, yaşamsal her alanın yeniden üretildiği bir kurum. Bu yüzden yükseköğretime yönelik olarak tüm halkların söz söyleme hakkı var. Her ne kadar, Yeni Milli Eğitim Bakanı, Vakıf Üniversiteleri Birliği Başkanı Rifat Sarıcaoğlu ve Türkiye Akademisyenler Platformu Başkanı Prof. Dr. Osman Çakmak, halk olarak sözde temsilcileri tanımlamış olsalar da, bu halk, kendi yükseköğretim kanununu yapacak.
Tıpkı kendi yaşamına, kendi barışına, adalete, eşitliğe, özgürlüğe sahip çıkacağı gibi… Bu konuya gelecek haftadan devam…
- Eğitimde reform… Kim için ve ne için? 15 Ekim 2016 00:26
- İhtisaslaşmış kölelik 17 Eylül 2016 00:11
- Meslek liselerinin devri? 10 Eylül 2016 00:56
- Mültecilik, kölelik midir? 03 Eylül 2016 00:54
- Özgürlük, adaletten başka bir şey değildir 06 Ağustos 2016 00:51
- İnsan olmak, demokrasi ve yabancılaşma 30 Temmuz 2016 01:00
- Demokrasi eğitimi ve demokrasinin neresindeyiz? 23 Temmuz 2016 00:51
- Vatandaş mı, yandaş mı, düşman mı? yoksa insan mı? 16 Temmuz 2016 00:51
- Yabancı öğretmen yetiştirme düzeni 09 Temmuz 2016 01:00
- Performans kaygısı 02 Temmuz 2016 01:00
- Maarif Vakfı Kanunu 25 Haziran 2016 00:51
- Başka bir seçenek hakkı için: ‘Yeter Artık’ 18 Haziran 2016 00:13