20 Şubat 2013 09:31

Möhim üniversiteler

Möhim üniversiteler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Dünyanın en başarılı üniversiteleri sıralaması. İlk sırada Harvard. Amerika’dan. İkinci Massachusett. Amerikan. Üç Cambridge. İngiliz. Dört Stanford. O da Amerikan. Beş California. Altı Oxford. İngiliz. Yedinci Amerikan. İlk 17 Amerikan İngiliz paslaşması.
İlk elliye bakıyorum. Singapur var. Hong Kong var. Danimarka var. Dünyanın 16. Büyük ekonomisi olan Türkiye yok.
İlk 50’nin yarısı Amerikan. Ne kadar vefasızlar. Yaşayan, ölmüş bir yığın siyasetçileri var. Baba Buş var. Neokon oğul Buş var. Bil Kılintın var. Karısı var. Tarihten Kisincır var. Hiç birinin aklına devlet üniversitesinin kapısına ismini yazdırmak gelmemiş.
Ya İngilizlere ne demeli. Demir leydi Teçır’ları, Irak işgalcisi işçi (?) partili Toni Bileyır’ları var. Toni o kadar ünlü olmuştu ki Buş’la ortak karikatürünü görenler çomarlarının ismini değiştirmişti.
Hadi İngilizler, Amerikalılar vefasız. Peki Japonlara ne demeli. En iyi ellinin üçü onların. Üniversite isimlerine bak. Tokyo, Kyoto, Osaka. Yok mu bu Japonya’nın iki işçi iş kazasında öldü diye vicdanına hesap veremeyip harakiri yapan çalışma bakanı? Siyasetçileri geçtik. Kral var, kralın oğlu var. Mübarek anneleri var. Koy iki, üç üniversiteye, ortaokula isimlerini. Yok neymiş. Etik, yani ahlaki olmazmış. Halkın parasıyla yaptıkları okullara babalarının isimlerini koymayı içlerine sindiremezlermiş. Sindirseler bile halk midelerine otururmuş. Bu Japonlar oldum olası garip insanlardır zaten. Dünyanın en zengini olmuşlardır, halen birbirlerinin önünde iki büklüm saygıyla eğilirler. “İnsan buğday başağına benzer, olgunlaştıkça eğilir” sözü de bunların atalarına aittir.
Ama bakın bize. Zenginleştikçe, ünlendikçe, güçlendikçe nasıl dikleşiyoruz. Halkımız ne kadar vefalı. Kendi parası ile yapılan okullara, üniversitelere zenginleşen, ünlenen, güçlenen liderlerinin isimlerinin konulmasına ses çıkartıyor mu? Çıkartsa bile nezaketinden ve biber gazı durumlarından sesini içeri doğru çıkartıyor. Hani dinlediğini, ispiyonlanacağını bilmese kahvede, dolmuşta bir iki nezaketsizlik yapacak ama çocukken ağzına sürülen biberin gaza dönüşmüş halinden korkuyor.     
İsviçre’de Zürih, Kanada’da Toronto, Hong Kong’da Hong Kong, Singapur’da Singapur Üniversiteleri. Fransa’dan Ecole Normale Superieure Paris. Libya fatihi Sarkozi, Mali aslanı sosyalist (?) nerede. Koca Fransa’da ismi üniversiteye konacak Fransız kalmadı mı?
Bir de bize, bizim vefalı, kadirşinas halkımıza bakın. Dişinden, tırnağından artırıp, çocuğunun sütünden azaltıp biriktirdiği paralarla kurduğu üniversitelere kimlerin isimlerini vermişler. İsmi üniversiteye konmamış siyasetçi kalmamış gibi. Abdullah Gül Üniversitesi. Adnan Menderes, Celal Bayar, Necmettin Erbakan, Recep Tayyip Erdoğan, Süleyman Demirel Üniversiteleri. Amerika’nın gözünden kaçmış herhalde Bülent Ecevit Üniversitesi bile var.
İlk yüzdeler mi?
İlk binde?
İlk yüzde bizim devletlilerin ismi yok mu?
Yok.
Bizden hiç kimse yok mu?
Var, ODTÜ.
Sıkın biber gazını, değiştirin ismini.
Girin ilk yüze. 

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa