26 Nisan 2011 10:38

İnsanlık anıtı infaz edildi!

İnsanlık anıtı infaz edildi!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ne ülkenin çeşitli yerlerinden, kültür çevrelerinden ve basından gelen tepkiler umursandı ne de 200 dolayında sanatçının, 23 Nisan günü Kars’a kadar gelerek İnsanlık Anıtı’nın yıkılmamasını istemeleri fayda etti. İnsanlık Anıtı’ndan rahatsız olan güçler, ki, bunların başında ne yazık ki ülkenin Başbakanı Erdoğan var; anıtı yıktırmak için düğmeye bastılar ve dün yıkım ihalesini alan firma anıtı yıkmaya başladı.
Bir ülkede bir sanat eserinin başbakanın emriyle yıkılması elbette pek rastlanan bir vaka değildir. Hele bu anıt Kars gibi bir sınır ilinde ve Türkiye Ermenistan dostluğunu simgeliyorsa, Türk-Ermeni karşıtlığının azaltılması amacını taşıyan ve adı da “İnsanlık Anıtı”ysa, bu yıkım elbette siyasi ve ideolojik tartışmalara da yol açan, toplum vicdanında sanat ve kültür dünyasında mahkum olacak bir “yıkım”dır.
Ülkemizin en tanınmış ve saygın heykeltıraşlarından olan Mehmet Aksoy’a Kars Belediyesinin yaptırdığı anıt, şimdi yine belediye tarafından ama Başbakanın emriyle yıktırılmaktadır.
“Başbakanın yıkın bu ucubeyi” demesine kadar sanat ve kültür düşmanlığını takıntı haline getiren kimi şoven yerel kişilerin; “yönü Ermenistan’a dönük”, “Ermenilere selam veriyor” gibi ucube sayılacak gerekçelerle eleştirdiği anıtı Başbakan, anıtın yakınındaki “türbe kalıntısını”  gölgelediği iddiasıyla yıkıma mahkum ekmiştir. Her halde böylece Türkiye, dünyanın gözünde Taliban’ın Afganistan’da Buda heykelini dinamitle uçurmasından sonra, Başbakanın hoşuna gitmeyen heykelleri törenle yıktıran bir ülke olarak, Taliban Afganistanı’nın kategorisine itecektir.
Elbette ülkemizde heykellere ve anıtlara, kendi deyimleriyle “muhafazakar” damardan gelen belediye başkanları, politikacılar pek hoş bakmamışlardır. Bunlardan bazıları parklardaki, meydanlardaki çeşitli türden heykelleri, uydurma bahanelerle, bazen de gizlice ve bahane uydurmaya bile gerek duymadan kaldırmışlardır. Ama İnsanlık Anıtı boyutunda bir heykel ilk kez üstelik de kesilip biçilerek, Başbakanın emriyle kaldırılmaktadır. Ve bu anıtın kaldırılmasının tek gerekçesi Başbakanın hoşuna gitmemesidir. Dahası Heykeltıraş Mehmet Aksoy’un “yıkım kararına” karşı mahkemeye başvurusu vardır ve mahkeme henüz sonuçlanmamıştır. Buna rağmen, sanki magribiden mal kaçırılıyor gibi anıtın yıkımına başlanmıştır!
Peki mahkeme sonuçta bu heykelin kaldırılması için Başbakan Erdoğan’ın  “ucube” gerekçesini yeterli bulmaz ve yıkım kararını reddederse ne olacaktır?
Sadece Mehmet Aksoy’a tazminat ödemek böyle bir anıtın karşılığı olabilir mi?
Evet, o anıt parçalara bölünerek kaldırıldığı depodan alınıp yeniden yerine, bu sefer anıtı o kesilmiş biçilmiş haliyle konursa, (Elbette anıt böylece heykel, sanat düşmanlığına karşı bir anıt olarak da yeni bir anlam kazanacaktır) herhalde yıkımın yarattığı yara onun “onurla taşıyacağı yaraları” olacaktır. Ancak, bu olacaklar bugün bu anıtın kaldırılmasındaki ağır sorumluluğu ve yasa, hak- hukuku dinlememeyi ortadan kaldırmaz.
Evet, İnsanlık Anıtı’nın 24 metrelik insan figürünün başı dün törenle kesilerek yıkım başlatılmıştır. Yıkımcılar 10 gün içinde yıkımın tamamlanacağını söylemektedir.
Açıktır ki bu bir infazdır. Üstelik henüz “davanın” mahkemelerde sürdüğü bir aşamada gerçekleştirilmiş bir “infaz”dır bu.
Türkiye artık insanlık anıtlarına ülkeyi yönetenlerin tahammül edemediği bir ülkedir ve herkes artık bu yıkımı Taliban’ın Buda heykelini yıkmasıyla ya da Orta Çağın en karanlık dönemleriyle kıyaslanacaktır ki; bu ülkeye yönetenler için utanç verici olmalıdır.
Tabii yaptıklarının anlamını anlıyorlarsa!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa