27 Şubat 2013 09:46

Zagreb'e veda

Zagreb'e veda

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Karanlık bir Yugoslavya sabahı. Sokaklar soğuğa ve kara aldırmadan koşuşturan kadınlarla, erkeklerle dolu. Temizlik işçileri mesailerini çoktan tamamlamış.  
Geniş caddeler. Geniş meydanlar. Her çağdaş kentte olduğu gibi tren garı şehrin en önemli meydanında. Önünde otobüs durakları. Gençler sokak kahvelerinde uykularını açma çabasındalar.
Zagreb görkemli Yugoslav geçmişi ile geleceğe ayak uydurmaya çalışıyor. Gençliğimin Edirnekapı Çarşıkapı troleybüsleri, törenle yok ettiğimiz Kadıköy tramvayları toplanıp Zagreb’e gelmişler.
Garın tam karşısında muhteşem bir taş bina ve önünde uçsuz, bucaksız parkta gezinen insanlar. Hızımıza ayak uydurmaya çalışan İvan’a “Hırvatistan’da TOKİ yok mu?​” diye soruyorum. Sırf hınzırlık olsun diye, “Bu koca yeşilliğe ne gökdelenler yapılır, şu taş bina ne güzel
7 yıldızlı otel olur. Hiç bir şey olmasa yüz yıllık ağaçlardan ne odun çıkar” desem vereceği cevabı bildiğimden susuyorum. Zagreb caddeleri, meydanları İstanbul’da olsa yarısını imara açıp gökdelen dikerler, yarısını da cami diye yutturup altı bol dükkanlı alış veriş merkezine çevirirlerdi.
Kentin tam merkezinde çarşılar, dükkanlar yer altında. Tam üstünde kahvehaneler, dinlenme yerleri. Binalar bakımlı, ve eski. Kentte üniversite kenti havası var. Kahvelerde oturanlar genellikle gençler ve yaşlılar.  
“Tito zamanı bundan iyiydi” diyor İvan. “Ortak bir ruh vardı. Yoksulluğu, zenginliği, mutluluğu, üzüntüyü daha kolay paylaşıyordu insanlar. Akşam olup kahvelere toplandığımızda daha sesli şarkılar söylüyorduk. Biraz daha fazla kaçırıyorduk içkiyi. Şimdi herkes kabuğuna çekildi. Kapitalizm insanlara verdiğinin bedelini acımasızca alıyor. Lada’dan Mercedes’e terfi ettik ama akşamları şarkı söyleyemiyoruz artık hep birlikte.”
Aslında gençlerin kafası karışık. Yaşlılar üzgün. Şimdilik okumaya, geçinmeye çalışıyorlar. Çoğu işsiz ve devletten aldıkları üç beş kuruşla geçinmeye çalışıyorlar.
Mayıstan sonra vize ile girebileceğimiz Zagreb’e veda edip çıkıyoruz yola. Kulaklarımızda Mihailo’nun sözleri.
- Burada herkes farklı dili konuştuğunu sanır ama aslında herkes aynı dili konuşur.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa