'Nasıl bir çözüm'de taraf olma zamanı
Son birkaç aydır “Kürt sorununun çözümü”nden söz edildiğinde en çok kurulan cümle, “Çözülsün de nasıl çözülürse çözülsün”dür dersek yanlış bir şey söylememiş oluruz.
Evet, bırakalım “çözümü”, “Kürt sorunu” dendiğinde hop oturup hop kalkmaktan, her vesileyle ırkçı milliyetçi çevrelerin peşine düşülmesinden, Kürt diyenin dilinin kesilmek istenmesinden “Sorun çözülsün de nasıl çözülürse çözülsün”e gelinmiş olması elbette bir ilerlemedir. Gazetemiz de bu gelinen yeri olumlu karşıladı.
Ancak bugün gelinen aşamada artık “Sorun çözülsün de nasıl çözülürse çözülsün!” demek geride kalmıştır. Çünkü bugün artık “Sorunun nasıl çözülmesi gerektiğine” dair adımlar gündeme gelmiştir. Onun için de “Sorun çözülsün de nasıl çözülürse çözülsün. Sorun çözülecekse Öcalan’la da görüşülebilir” deyip, orayı en ileri varış noktası yapan CHP yönetimi orada kaldığı için CHP içindeki ulusalcılar direksiyona geçmiş, bütün ulusalcı hezeyanları dile getirdikten sonra, açıklamalarının sonuna “Sorun çözülsün de nasıl çözülürse çözülsün” lafını ekleyerek, Kılıçdaroğlu ile de aynı görüşte olduklarını göstermişlerdir!
İşçiler ve emekçiler için de, “Sorun çözülsün de nasıl çözülürse çözülsün” tutumunda kalınmaması gerekmektedir. Artık daha ileri bir adım atılması, ortaya konan çözüm yolları konusunda ileri işçilerin ve demokratik güçlerin nasıl ve hangi tarafta yer almaları, nasıl bir tutum takınmaları gerektiği daha önem kazanmıştır.
Özellikle İmralı’ya BDP’lilerin son ziyareti ve Öcalan’ın bir mektupla yol haritasını açıklamasından sonra, artık sorunun nasıl çözüleceği, bu çözüm için hangi adımdan başlanması gerektiği gündemin ön sırasına çıkmıştır. Bu yüzden de süreç, bir yandan Kürt siyasi güçlerinin öte yandan da hükümetin bu talepler karşısında hangi adımları atmaya başlayacaklarının önemli olduğu bir aşamaya gelmiştir. Bu da genel olarak sorunun çözümünden yana olmayı aşarak, “Nasıl bir çözümden yana” olunduğunu ve taraf olmayı gerektirmektedir. Özellikle de ilerici demokratik çevreler ve işçilerin, emekçilerin ileri kesimleri, onların sendikaları ve çeşitli türden örgütleri için “taraf” olmak, bir tutum almak kaçınılmaz hale gelmiştir.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ayrıntıları basına yansıyan mektubu; acilen bir “çatışmazlık dönemi” ilanını, süreç içinde silahlı güçlerin Türkiye sınırlarının dışına çıkarılmasını ve bunlar olurken de Meclisin de ülkenin demokratikleşmesi ve Kürtlerin kolektif haklarının yasal ve anayasal güvenceye kavuşturulması için gereken adımları atmasını ve nihayet KCK’nin yöneticilerinin de ülkeye dönüp legal alanda siyaset yapmasına imkan verecek bir sürecin işletilmesini kapsamaktadır.
Hükümetin bu “Yol haritasına ne yanıt vereceği” henüz belli değildir. Ancak şu da açıktır ki, hükümet bu süreci mümkün olduğu kadar “Kürtlerin değil Kürt vatandaşların sorunu”na indirgeyen ve Kürtlerin sadece silahlı değil, sivil örgütlü güçlerinin de dağıtılmasını amaçlayan bir çizgide hareket edeceği ortadadır. Dahası süreci, demokrasi ve özgürlük isteyen Kürt siyasi odaklarının taraf olmadığı bir süreç olarak işletmeyi amaçladığını da bilmeyen yoktur.
Bugün sorunun çözümünde, Türkiye’nin demokrasi güçlerinin, eşit hak ve gönüllü birlik temelinde, Kürtlerin siyasi olarak serbestçe örgütlendiği, halkların kardeşçe yaşadığı bir Türkiye için mücadelesi artık daha da belirleyici bir önemdedir.
Halkların birbirine yaklaştırılmasının ve sorunun demokratik çözümünün halk yığınları içinde destek bulmasının başkaca bir yolu yoktur. Bu yüzden işçi sınıfının ve halkın ileri kesimlerinin sorunun demokratik çözümü için taraf olmasının sağlanması, sürecin bundan sonraki aşamaları için de güvence olacaktır.
EVRENSEL'İNMANŞETİ

Tire Çayırlı köylüleri şantiyeye dayandı: Hep zenginleri mi koruyacaksınız?

Taşeron tersane işçileri ‘gaspları’ anlattı

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni kapsayan veriler: Ortalama ücret, asgari ücretin altında

Evrensel'i Takip Et