Yarasa mı? Terörist mi?
Fotoğraf: Envato
Geçen haftaki yazımızda, “devleti yıpratan hükümet” demiştik ya. Başbakan bizi yalancı çıkarmadı. Kendi kendini yıpratmaya devam etti; hatta daha da ileri giderek, kendi kendini “ayaklar altına” aldı. “Ayaklar altına aldığım milliyetçilik, ırkçı milliyetçiliktir. Ecdadımız millet kavramıyla neyi kastettiyse biz de öyle bakıyor, onu kastediyoruz” diye konuşurken, yaptığı tam da ‘Nasıl çark edeyim’ derken tekerliğin altında kalmaktı. Bu bakış açısıyla bile bu ülkede, ırkçı, kindar, nefret dolu konuşmaları yapan en tepedeki bir yetkili olarak “ayaklar altına alınmaya” kendisinden daha fazla layık görülebilecek kimse olmasa gerek. “Ecdadının” millet anlayışına gönderme yaparken de “yeni Osmanlıcılık” hevesini bir kez daha ortaya koyan Başbakan, imparatorluklar için geçerli olan “hanedan” ve “tebaa” ayrımıyla günümüzdeki “milliyetler” sorununa çözüm öneriyor.
***
Hangi sözünüz doğru ki, bu önerilerinizden demokrasi, özgürlük ve adalet adına bir beklentimiz olsun?
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, cemevleri ile ilgili bir düzenleme yapılmasına “tekke ve zaviyeleri” yasaklayan kanunun engel oluşturduğunu söylerken, “devrim kanunları” olarak adlandırılan bu kanunun yürürlükten kaldırılması gerektiğini savunmuştu.
Başbakan ise İslamiyet’te ibadet yerinin cemevi olamayacağını, bunun olsa olsa “kültür merkezi” sayılabileceğini söyledi.
Hanginiz doğruyu söylüyorsunuz?
Cemevlerini ibadete açmayı mı, tekke ve zaviyelerin her köşe başına kurulmasını mı amaçlıyorsunuz?
Sünni imamın, Ortodoks papazın dini kıyafetle dolaşmasına, kendi ibadethanelerinde ayin yapmasına engel oluşturmayan Tekke ve Zaviyeler Kanunu, cemevlerinde ibadet yapılmasına neden engel oluştursun ki? Engel, sizin zihniyetinizde saklı!
***
Yine “kin kusmaya”, “ayrımcılık” yapmaya devam ediyorsunuz.
Kendisine “yarasa” demişler de, şimdi “Başbakan” olmuş.
Siz bu gazetecilere, “akbaba, tasmalı, terörist” dediniz. Onlar “kindar” olmadılar, ısrarla “gazeteciyiz” dediler. Aralarında “milletvekili” seçilenler de oldu.
Sizin “terörist” dediğiniz, ama milletin onları “vekil” yaptığı 9 kişi var hapishanelerde!
Siz “terörist” dediniz, millet onları “belediye başkanı” seçti.
Siz “terörist” dediniz, millet onlara haklarını savunan “avukatlar” olarak vekaletlerini verdi.
Siz “terörist” dediniz, millet onları “başbakan adayı öğrenciler” olarak üniversite amfilerine gönderdi.
Bugün hapishanelerde çürüttüğünüz binlerce gazeteci, yazar, aydın, akademisyen, avukat, sendikacı, öğrenci, hepsi birer “başbakan” adayı.
Başbakanlık sadece “yarasa” denilenlerin imtiyazında değildir herhalde. Bu ülkenin “teröristleri” de yönetime talip olmalı.
***
Başbakan, eğitim gördüğü kurumlardan aldığı “kinle” ve “ecdadından” aldığı cesaretle hâlâ hapisteki gazetecileri “terör örgütleri” ile irtibatlı göstermeye çabalıyor. Başbakan, Alman muhatabının konuyla ilgili endişelerini dile getirmesi üzerine, hapisteki gazeteci sayısının “Bir elin parmaklarını geçmeyeceğini” savundu.
Basından sorumlu Başbakan Yardımcısı ise “Hapiste bir gazetecinin bile bulunmasından üzüntü duyacaklarını” söylemişti.
“Silahlı terörist grupların” sınır dışına çıkmasıyla, Kürt meselesinin çözümünün de başlamış olacağını ifade eden Başbakan, hapisteki “sivil terörist grupları” tel örgülerin dışına çıkaracak yasal düzenlemeleri yapmaktan da özenle kaçınıyor.
İktidarda kalabilmek uğruna, hepiniz yeni “yarasalar”, yeni “teröristler” yaratıyorsunuz. Hanginizin sözüne güveneceğimizi şaşırdık artık!
- Silah bırakılır, kalem asla 16 Mayıs 2013 09:21
- Anayasa askıya alındı, Recepyasa yürürlükte 09 Mayıs 2013 09:35
- Toplumun evrensel değerleri 18 Nisan 2013 10:13
- Akil insan dedem 04 Nisan 2013 09:49
- Çamur banyosu 28 Mart 2013 11:10
- Sanık ayağa kalk 14 Mart 2013 10:55
- Kim batsın, kim kalsın? 07 Mart 2013 10:04
- Devleti yıpratan hükümet 22 Şubat 2013 04:00
- Hükümeti yıpratan yargı 14 Şubat 2013 09:53
- İfadelerin sefaleti 07 Şubat 2013 09:52
- Palavra ya da palaver 31 Ocak 2013 10:15
- Şeytan kim? 24 Ocak 2013 11:32