Üç Başbakan: B.Borisov, H.Cibali ve R. T.Erdoğan

Üç Başbakan… Biri, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, sanırım Ortodoks oluyor kendileri. Diğer ikisi ise Müslüman; biri, Tunus Başbakanı Hammadi Cibali, diğeri de Recep Tayyip Erdoğan…
BOYKO BORİSOV: Bulgaristan’da elektrik faturaları yüksek gelince halk sokağa dökülür, protestolara başlar. Bunun üzerine Bulgar polisi vahşice saldırır. 25 kişi yaralanır. Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov bu olay üzerine, “Polisin insanları dövdüğü bir hükümette yer almayacağım… Çatışmalarda dökülen tek bir damla kan bile bizim için utanç kaynağıdır… Bizi iktidara halk getirdi…” diyerek Başbakanlık görevinden istifa etti. (Çeşitli gazeteler, 21.2.2013)
HAMMADİ CİBALİ: Tunus’ta muhalefet lideri Şükrü Belaid’in öldürülmesinden sonra yükselen gerilimi düşürmek için Başbakan Hammadi Cibali yeni bir hükümet kurma sözü verir. Ama kuramaz. Cibali, “İktidarım ama vaatlerimi tutamadım,” diyerek Başbakanlık görevinden istifa eder…
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: Önce güvenlik güçlerinin baskısı, zulmü, terörü konusundan başlayayım. Recep Bey, bundan 10 yıl önce, iktidara geldiği günlerde, bir umut olarak gözüküyordu. “Kendisi inanmış bir Müslüman’dır. İnanmış insanlar, halkını, ‘Bizimkiler ve Onlar’ diye ayırmaz. Hepsinden önemlisi insanlarına zulmetmez,” diyordu çoğunluk.
Ama hiç de öyle olmadı. Kadrosunun beceriksizliği zaman geçtikçe ortaya çıkıyordu.
Bazı kesimler akıl almaz paralar kazanırken, başta işçiler ve memurlar olmak üzere tüm emekçiler kan ağlıyordu. Emekliler de, küçük esnaf da, kırsal kesim emekçileri de yani herkes protestolara başladı. Ve onlara iktidarın güvenlik güçleri baskı üzerine baskı uygulamaya başladı. Coplar, biber gazları protestocuların üzerinde patlıyordu.
Sonra gençler haklarını aramaya başladı. Aynı durum orada da devam etti. Arkasından kendi çevresini, doğayı savunan köylüler, kentliler protestolara girişti…
Bir yandan Hopa’da, ODTÜ’de ve başka yerlerde protestoculara zulmedilirken, diğer yandan Recep Bey, kürsülerden, “Ananı da al git,” diyerek, “Kız mı, kadın mı olduğu belli değil,” diyerek ateşe körükle gidiyordu. Zulüm kol geziyordu.
Oysa kendisi inanmış bir Müslüman’dı. İnanmış Müslüman’ların kitabı olan Kur’an’da bir takım ayetler vardı. Birkaçını yazacağım:
“Zalimlerin sonları neye varmış, nice olmuş, bak da gör.” (Yunus Suresi, 39. âyetten)           “Zulmeden kişi yeryüzünde mevcut her şeye sahip olsa, onları azabın fidyesi olarak verirdi.” (Yunus Suresi, 54. âyetten)
“İyice bilin ki Allah’ın laneti zalimleredir.” (Hud Suresi, 18. âyetten)
 “ ‘Zulmeden millet Allah’ın rahmetinden uzak olsun’ denildi.” (Hud Suresi, 44. âyetten)
“Zulmedenler azap görürlerken, azapları hafifletilmez ve onlara mühlet de verilmez.” (Nahl Suresi, 85. âyet)
“ ‘Tuttuğunuzu zorbalar gibi mi yakalarsınız?​” (Şuara Suresi, 130. âyet)
 “Zalimler apaçık sapıklık içindedir.” (Lokman Suresi, 15. âyetten)
 “Şüphesiz, zalimlere çetin bir azap vardır. Zulmedenlerin yaptıkları şeyler başlarına gelirken, korkudan titrediklerini görürsün.” (Şura Suresi, 21.-22. âyetlerden)
Ve son bir örnek ayet: “Kötülükte bulunanlar zillete düşerler. Onları Allah’a karşı savunacak hiç kimse yoktur. Yüzleri, sanki gecenin kapkaranlık parçalarıyla örtülmüştür. Onlar cehennemliktir, orada ebediyen kalırlar.” (Yunus Suresi, 27. âyetten)
Bulgaristan Başbakanı, Kur’an’ı bilmez, ama “Halkım dövülürken ben kalamam,” diyor ve Başbakanlıktan istifa ediyor.
Gelelim “Vaatler” konusuna. Müslüman bir Başbakan, Tunus Başbakanı, “İktidarım ama vaatlerimi tutamadım,” diyor ve o da istifa ediyor.
Bizim Recep Bey’de de öylesine çok vaatler vardı ki; başta insan hakları, eşitlik, eğitim, sağlık, kadın hakları, emekçi hakları, emekli hakları, engelli hakları, çevreyi koruma ve başkaları… En nefisi de (bana göre), 10 yıl önce, “Dokunulmazlıkları kaldıracağım,” deyip kaldırmaması. Bakın bu konuda sadece iki ayeti örnek vereceğim:
“Onlar (yani müminler) emanetlerine ve sözlerine riayet ederler.” (Müminun Suresi, 8. âyet)
“Ey inananlar! Yapamayacağınız şeyi ne diye söylersiniz? Allah katında en nefret edilen şey, yapamayacağınız şeyi söylemenizdir.” (Sâf Suresi, 2.-3. âyetler)    
Daha ne diyeyim, bilmiyorum ki!..   

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et