Yok bir de samimi mi olmalıydı!
Son günlerde Kürt sorununun “çözüm tartışmaları”, özellikle İmralı görüşmeleri gündeme geldiğinde, bir fikir söylemek isteyenlerin çoğu için başlangıç cümlesi “Hükümet bu konuda samimi değil!” oluyor.
Ancak bu cümleyle başlayan konuşma ve yazıları da ikiye ayırmak gerekiyor. Bunlardan bir bölümü, “Hükümet samimi değil” derken bundan barış masasındaki ilerici demokrat güçleri güçlendirmek üzere kendilerine görevler çıkarıyorlar ki, bu tutumu alanlar elbette doğru yapıyorlar.
Ama “Hükümet samimi değil” cümlesini kuranların çoğu, bunu söylerken; açıkça ya da üstü örtülü biçimde, bu görüşmelerin hükümetin, hatta ABD’nin bir oyunu olduğunu, bu görüşmelerden olumlu sonuç bekleyenlerin de bu oyuna hizmet ettiğini söyleyerek, ulusalcıların, ırkçı milliyetçi odakların barış ve çözüm düşmanı argümanlarına prim vermeyi amaçlıyorlar. Peki, burada “Hükümet samimi değil” demek ve bu varsayım üstünden bir propaganda yürütmenin samimi bir yaklaşım olduğunu söyleyebilir miyiz?
Elbette söyleyemeyiz!
Ve elbette, “Hükümet samimi değil” diyenlere verilecek en kestirme yanıt, “Bir de samimi mi olmalıydı!” sorusuyla verilen yanıttır.
Çünkü söz konusu olan sermayenin siyaset alanı olunca “samimiyet”, kendisine değerler kategorisinin en alt sırasında bile yer bulamaz. Çünkü, burada hele de, sömürülenlerin, halkların talebi söz konusu olduğunda sadece, en fazla, “samimi görünme” vardır. Ama samimiyet yoktur! Tersine burada egemenleri emekçilerin taleplerine az çok yaklaştıran, tek şey zorunluluktur! Yani, onlar “zorunda kalmadıkça”, başka bütün seçenekleri tükenmedikçe emekçilerin, halkın, taleplerinin kabulüne yanaşmazlar.
Dahası, sermaye partileri için bir görüşmede atılan adımda “zorunda kalmak”, “samimi olmaları”dan çok daha iyidir. Çünkü onlar, çıkarları gerektirdiğinde samimi olmaktan her zaman vazgeçip bütün attıkları adımları kolayca geri alabilirler. Ama zorunlu kalırlarsa, attıkları adımları geri almaları çok daha zordur.
İmralı görüşmelerinde Hükümet, uluslararası tecrit girişimlerinden, toplu tutuklamalara, Diyanet ve tarikatlar üstünden halkı bölme girişimlerinden Kürt direniş odaklarını silahla yok etmeye (Ağır silahların, savaş uçaklarının kullanıldığı askeri operasyonlar) kadar her yolu denedikten sonra mecbur kaldığı için İmralı’da Öcalan’la görüşmeye razı olmuştur. Onun içindir ki, bu görüşmeler önemlidir!
Bu görüşmeden, “Hükümet samimi değil öyleyse buradan bir şey çıkmaz, Halk oyalanıyor; AKP Hükümetinin oyununa geliniyor” demek ya aşırı saflık, küt kafa solculuktur ya da kötü niyetliliktir!
Evet Hükümet, İmralı’daki görüşmeleri artık bütün öteki; askeri, diplomatik, siyasi,…seçenekleri çöktüğü için başlatmak zorunda kalmıştır. Ama görüşmelerin, Kürt halkının taleplerini, iki halk arasında kardeşliği sağlayacak bir barış ortamının oluşmasına hizmet etmesinin ve Türkiye’nin demokratikleşmesine bir katkısı olmasının koşulu da Türkiye’nin ilericilerinin, demokrasi güçlerinin, aydınlarının, Kürtlerle Türklerin eşit ve gönüllü birliğinin üstünde yükselecek bir Türkiye için Kürt siyasi güçleriyle ittifak içinde mücadele etmeleridir. Bu doğrultuda adımlar atıldığı ölçüde AKP Hükümetinin, samimi olup olmamasının bir önemi kalmayacak, barış ve demokrasi talepleri karşısında direnemeyecektir.
Hayatın gerçekleri, bütün bir insanlık tarihi bu tür mücadeleler üstünden yürütülen görüşmelerin bir görüşmeden öte bir mücadele olduğunu ve “masada görüşülenin” de sadece bu mücadelenin sonuçları olduğunu göstermektedir.
EVRENSEL'İNMANŞETİ

Tire Çayırlı köylüleri şantiyeye dayandı: Hep zenginleri mi koruyacaksınız?

Taşeron tersane işçileri ‘gaspları’ anlattı

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni kapsayan veriler: Ortalama ücret, asgari ücretin altında

Evrensel'i Takip Et