Evrensel için yeni bir dönem
Reklamları Kapat

İzmir, ırkçı-şoven azgınlığa prim vermemeli

İzmir, uzun yıllardır Türkiye’de sosyal demokrasinin kesin üstün olduğu illerden birisi, belki de birincisidir.
Ancak tüm yerel yönetimleri CHP’nin elinde olan İzmir’de son yıllarda ırkçı-şoven odakların “Kürt düşmanlığı” üstünden giderek daha etkin bir faaliyet gösterdiği de gözleniyor. Bugünlerde bu kendilerine “ulusalcı” diyen ırkçı-şoven ve kontra güçlerle bağlantılı odakların İzmir’de yeniden harekete geçtiğine tanık olduk.
İzmir’de pazar günü oynanacak olan Göztepe-Karşıyaka maçıyla aynı gün Gündoğdu Meydanı’nda Newroz’un da kutlanacak olmasını bahane eden İzmir Valiliği’nin bu maçı ertelemesi(Maç daha sonra yeniden Pazar gününe alındı), İzmir’deki ırkçı-şoven çevrelerin harekete geçmesi için yeni vesile olarak kullanıldı.
Tıpkı Sinop’ta, Samsun’da HDK heyetine yönelik saldırıda ya da Balıkesir’de EMEP Eski Genel Başkanı, İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu ve Mehmet Bekaroğlu’nun yapacağı toplantılara yönelik olarak ortamı provoke etme girişimlerinde olduğu gibi; aynı sloganlar ve yöntemlerle İzmir’de bu ırkçı-şoven güçler, Karşıyaka ve Göztepe’nin taraftarlarını kışkırtmaya koyuldu. “Yeniden CHP yeniden Ulusal kurtuluş” adlı bir sitenin önderliğinde “sosyal medya” üstünden harekete geçen ve kendilerine “CHP’li”, “solcu” süsü de veren odaklar, İzmir’de yapılacak Newroz’u provoke etmek için çağrılar yapmaya yöneldi.
Yapılacak Newroz mitingine karşı; “Bu miting İmralı müzakereleri ile iyice sıkışan BDP’nin mitingi”, “Cumhuriyetin kalesi İzmir’den teröre mesaj. O miting yapılmayacak”, ... gibi çağrılar yapan bu güçler, görüşlerini açıkça savunmak yerine bütün provokatörler gibi kendilerini maskeleyerek “sosyal medya”nın arkasına saklanarak amaçlarına varmak istemektedir. İzmir’in demokrat, ilerici, ulusal kurtuluş savaşının simgesi bir kent olmasının arkasına saklanarak iğrenç amaçlarını gerçekleştirmek istemektedirler.
Ancak bunların İzmirlilerin küçük, marjinal bir kesimini temsil ettiği de cümle alemin bildiği bir gerçektir.
Bu yüzden de bugün CHP İzmir örgütlerine, CHP’li yerel yönetimlere, kitle örgütlerine sendikalara, İzmir’in aydınlarına, sanatçılarına, demokratlarına; bu güçlere prim vermeme, bunların legal ve meşru örgütlerin, çevrelerin, kurumların arkasına saklanarak Türkiye’yi bir Kürt-Türk çatışmasına sürükleme ve bundan siyasi rant sağlama gayretlerini açığa çıkarma sorumluluğu düşmüş bulunmaktadır.
Çünkü bular İzmir’de, kendi kimliklerinden çok CHP’nin duldasında ve çoğu zaman da bir bölümü CHP’li kılığında dolaşmaktadır.
Nitekim Karşıyaka ve Göztepe’nin taraftar gruplarının sözcüleri, olup biteni provokasyon girişimi olarak ifade etmekte ve taraftarları sağ duyuya çağırmaktadır. En azından bugün İzmir’in sosyal ve siyasal yaşamında söz sahibi olan kurumların, partilerin ve örgütlerin yöneticileri de taraftar sözcüleri kadar sorumlulukla davranmak durumundadır. Aksi halde Newroz etkinliklerine yönelik bir provokasyon halinde çok ağır ve tarihsel bir sorumluluk altında kalacaklardır.
Burada açıktır ki, provokatörlerin açığa düşmeleri, en azından caydırılmaları için CHP il ve ilçe yönetimlerinin, sendikaların, çeşitli türden kitle örgütlerinin, emek örgütlerinin açık bir tutum almaları, Newroz’un iki halkın kardeşliğine, eşit haklar temelinde bir arada yaşamalarına hizmet eden, Kurtuluş Savaşı, “şehit kanı” istismarcılarına izin vermeyen bir gün olarak kutlanması için üstlerine düşeni yapmaları son derece önemlidir.
Çünkü dönem İzmir’in bu gözü dönmüş, Türkiye’yi bölünmeye götürecek ırkçı-şoven azgınlıktan kurtulması dönemidir.  
Aksi halde İzmir gibi bir yerde CHP il yöneticileri de çeşitli sendika ve örgütleri de töhmet altında kalacak, İzmir’in demokrat, ilerici imajı zedelenecektir.

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et