14 Mart 2013 10:57

Ara türler, ara sınıflar, erkeklik arkaik mi?

Ara türler, ara sınıflar, erkeklik arkaik mi?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bloch, feodalizmden kapitalizme geçilirken gerek beylerin, gerekse aristokrat gibi imtiyazlı diğer sınıfların tümden ortadan kalkmadığını, çoğunun tüccar zümrelere, kiminin de yüksek bürokratlara dönüşerek yeni sürece uyarlandıklarını ileri sürüyordu.
İktidar bey, aristokrat, ruhban, monarklardan burjuvalara geçerken lordlara, kadılara, papazlara, yeniçerilere, serflere, kölelere, cariyelere ne olmuştur? Paşalara, aşiret reislerine, seyfiyeye, ilmiyeye, reayaya ne olmuştur? Pek çok kast ve zümreye ne olmuştur? Hepsi proletarya veya burjuva olarak sınıflaşabilmiş midir veya bir kısmı “ara” veya “lümpen” gibi bazı “yarı feodal” etkileri taşımaya devam mı etmiştir? Koç, Alaton, Eczacıbaşı, Şahenk… kimlerin devamıdır? Harbiye, mülkiye, tıbbiye, mühendishane, ağalar, şeyhler, köylüler, kadınlar kimin devamıdır? Hangi tekke, okul, akademi hangisinin ajanıdır? Hangi sektörler veya işler hangisinin?
Burada öne çıkarmaya çalıştığım konu, kadın sorunu olacak. Bu çok çetrefil, en azından bana çok çetrefil gelen bir sorundur. Evrimdeki ara halkalar sorunu; sınıfsal analizlerde ara sınıf, dahası zümreler sorununa denk düşmektedir.
Ara veya “tampon” kurumlara en çok da hane, aile ve kadın sorunu denk düşmekte; hem geçmiş evrelerden önemli kalıt ve tortular içermekte, hem de sınıfsal analizlere eklemlenmede özgüllükler oluşturmaktadır. Aile hem toplumdur hem de kontrol ve sömürü kurumudur. Hem sınıftır, hem de zümredir. Hem sevgi hem de ezimdir. Biyolojik vazgeçilemezlikle toplumsal işlevleri arasında pek çok çetrefil boyut taşımaktadır.
Sorunu biraz daha sınırlandırırsam, feodalitenin kadını, özellikle de serf kadınlara kapitalist evrede nasıl bir konum, işlev ve rol biçilmiştir? Köleciliğin kadını, feodalizm dönemi kadını kapitalizm döneminde neye dönüşmüştür? Ev kadınlığı, hatta genel olarak kadınlığın mevcut hali; cariyeliğin, köleciliğin faklı bir kalıtı mıdır? Hz. İbrahim’in oğlu İsmail’in anası Hacer’in bile, Padişahların anasının bile çoğu kez bir köle kadın (cariye) olduğu varsayılırsa cariyeliğin bugünkü formu nedir? Efendilik erkeklik midir? Cinsiyet grupları arasındaki “eşitsiz durum” burjuva döneminde de “eşitsiz gelişmeye” devam mı etmiştir?
Kanaatim o ki, feodalite günümüzde aşiret, sülale, hane, aile altında önemli oranda sürmekte, kadın daha çok geçmişin serfine karşılık gelmekte, anneler de oğulları üzerinden ezilmişliklerini aşmaya çalışırken Gramsci’nin “köylüler üst sınıflara özenir” değerlendirmesine yakın bir formda erkekliğe özenmekte, bir tür yanlış bilince varmaktadırlar. Esas yanlışlık kadının yanlış bilinci değil yapının zümrevi ve sınıfsal belirlenimi olup yaşlının gence, alttakinin üsttekine özenmesi bunun başka bir tür yanlış bilincidir. Yani yanlış bilinç çoğu kez ideolojimizi, hatta “doğru” bilgimizi zorlar, onun parçalarına sızar ve oralarda yaşar.
Sınıf, zümre, bilinç tartışmalarının yanı sıra ikinci bir sorun da devrimlerin salt sınıfsal olup olmayacağı ile ilgilidir. Sınıfsal veya değil, burjuva demokratik devriminden söz edilebildiği gibi hem burjuvazinin ilerici katmanlarının hem de belki daha da çok aydınlanmanın etkisinde bir kadın devriminden de söz edilebilir mi? Yoksa bunlar salt “kadın hareketleri” olarak mı nitelenmeli?
Ara veya farklı devrimlerin, örneğin gençlik, kadın veya etnik-ulusal hareketlerin, eşitlik ve özgürlük mücadelesini nasıl etkileyeceği, sosyalist mücadelede nasıl bir yere sahip olacağı her birinin özgüllüğünde değerlendirilmek durumundadır. Bu hareket veya devrimler burjuva demokrasileri düzeyinde, hatta daha arkaik düzeylerde kalabileceği gibi, ciddi paradokslarıyla birlikte kadın, gençlik ve ulusal hareketlerin bilinç ve pratiğin farklı evreleri olarak yorumlanabileceğine dair de pek çok görüş bulunmaktadır.
Vatikan’da bacadan duman tüterken, bir makro soruyla toparlayalım sözü: Görece toplumsal ve siyasi muhaliflikten iktidara geçerken dindar erkeğe, kadına, gence, dahası erkekliğe, kadınlığa, Müslümanlığa neler olmaktadır? İktidar bitirse din de, erkeklik de biter mi?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa