Tıbba söz hırsızlığı ile uyanmak

Bir 14 Mart daha geçti. Buruk yaşansa da içinde "bayram" geçen her söz gibi "iyi" geliyor insana: "Tıp Bayramı". Vesilesi ile bu yıl da sağlık çalışanları arasında çalışma koşullarına ve halk sağlığına dair olumlu vaadler duymayı ummanlar oldu. Ne de olsa bakan değişmişti!

Ben kendi adıma öncelikle bir özür bekledim nedense!

14 Mart Sağlık Haftası dolayısı ile Eskişehir Tabip Odası bir panel düzenlemişti: "Türkiye'de Hekim Olmak". O panelde konuşmama bir soru ile başlamış oldum: "Kim bunlar?"

Bu soruyu sorduran bir söz dizini idi:
"-Motive edici kaynaklarına saldırın, kaynaklarını azaltın
 
-Meşrutiyetlerine saldırın
 
-Dürüstlüklerine saldırın
 
-İnsanları onlarla çalışmaması ve katkı sağlamaması için teşvik ederek kaynaklarını azaltın
 
-Bilgi kaynaklarını kurutun
 
-Bilgisiz ve devre dışı bırakın
 
-Anahtar karar vericilere erişimlerini azaltın
 
-Medyayı onlardan bahsetmemesi konusunda yönlendirin
 
-Onların uzman olmadıklarını (ülkeye, değerlere vb) vurgulayın"
 
Sizce bu emir kipleri kime ait ya da kimleri hedefliyor olabilir?

Bilmeyenler şaşırabilir ama tüm bu sözler bir önceki Sağlık Bakanı'nın baş editörlüğünü yaptığı bir çeviri klavuz kitaptan alındı. Üstelik yayınlayan bizzat Sağlık Bakanlığı.

"Sağlık Reformunun Doğru Yapılması:  Performansın ve Hakkaniyetin Geliştirilmesi İçin  Kılavuz" adlı kitap yöneticiler için hazırlanmıştı ve hedefinde uyguladıkları "Sağlıkta Dönüşüm" sürecine eleştirel yaklaşan başta sağlıkçılar tüm toplumu koymuştu.

Bir hukuk devletinde "suç" olması gereken cümleler bunlar. Ama ben sunumumda "logo klephtes" yani "söz hırsızları" demeyi tercih ettim.

Dikkat ettiyseniz devlet olanakları ile yayınlanan bu kitabın başlığı "hakkaniyet geliştirme, reform, doğru, performans" gibi pozitif sözcüklerle örülmüştü. Bağlamından koparılmış tüm bu sözcükler "söz hırsızlığı" değil de neydi? Sormak gerekiyor hangi performans diye. Onlar değilmi ki muayene olmaya gittiğinizde tetkik ücret toplamı yükselince "dikkat liminizi aştınız" diyen? Şaşırmayın hastalara değil hekime! Siz fark etmeden hekimin bilgisayarına eklenen o cümle "fazla tetkik istersen hastane kar edemez, dolayısı ile senin performansın yani maaşın düşer" demek istiyor.

"Kanser de olsak çalışmak". Performans bu ise hekimin, hemşirenin payına kanser tanısı aldığında dahi çalışmak düşüyor. Yoksa verilen ücret ölümün kıyısında çocukların gelecek kaygısı ile örtüşmüyor. Kanserli hekim rapor almadan çalışıyor ise varın hastaların halini siz görün!

Hayatı, sağlık hakkını "söz hırsızlarından" geri almak gerekiyor; öyle değil mi?

Ama önce bir özür talebi: Sağlık Bakanlığı ilgili kitap nedeni ile tüm sağlık çalışanları, sendikalar, meslek örgütleri ve halktan özür dilemelidir.