Kızlar önce
Şu aralar çok heyecanlıyım. Yıllardır neredeyse afişleşen bir yargı gümbür gümbür yıkıldı yıkılacak. Yargı kadınlar ve şiirle ilgili.
Neymiş? Kadınların şiire yetenekleri yokmuş, yazsalar bile yarı yerde bırakırlarmış. Ortadoğu’nun yaşam koşulları kadınlar için şiire elvermiyormuş. Üstelik yalnız şiire değil, müzikte besteciliğe, heykele falan.... da.
“Hani sizin Shakespeare’niz?” bitti. Sıra “Hani sizin Rodin’iniz? Hani sizin Micael Ange”nize geldi. (Papalık yapan, ama illegal olarak yapan bir kadın vardır. O yüzden papa adaylarına cinsiyet kontrolü yapılır. Kadınların inadını görmezden gelmenin yararı yok.)
21 martta yani Dünya Şiir Gününde geçenlerde bir özel okuldaydık. Adını anayım nasılsa reklam olmaz: Özel Arel Anadolu ve Fen Lisesi. On yıldır her yıl bir şiir yazma yarışması yapıyorlar. İstanbul Liseleri arasında. Bu yıl yapılan yarışma “Neşet Ertaş anısına”ydı. Yarışma teması “arayış”tı. (“Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor /Hiçbir tabip bu yarama merhem olmuyor /Boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor/ Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?”)
Bağcılar İbn-i Sina Anadolu Lisesinden Fatih Kız Lisesine, Robert Koleji’nden Çekmeköy Güç Kardeşler Anadolu Lisesine, Pendik 80. Yıl Nuh Çimento Anadolu Lisesinden Bağcılar İbn-i Sina Anadolu Lisesine ve Özel Irmak Lisesine kadar İstanbul liselerinin pek çoğu katılmıştı.
Seçici Kurul’da, Adnan Özyalçıner, Öner Yağcı, Ekrem Ataer, edebiyat öğretmenleri ve ben vardım. Genç arkadaşlarımız özgürlüğü arayan dizeleriyle etkilediler beni:
Geceleri çok üşüyorum, anne!
İki ranzanın gıcırtısı içimi ürpertiyor, korkuyorum.
Seher yeli saçlarımın arasından ecelin habercisi misali, geliyor.
Işıklı çığlıklar kül gibi bedenimin savruluşunu anımsatıyor.
Bu dizeler Pendik 80. Yıl Nuh Çimento Anadolu Lisesinden Önder Akar’ın.
Çekmeköy Güç Kardeşler Anadolu Lisesi’nden Sümeyye Kaymakçı da özgürlüğü arıyor:
Koğuşun küçük penceresine
Bir parça özgürlükle gelir
Kim bilir?
Ardından insanlar çizmeliyim
Mutlu olmalılar
Sahip olduklarının da farkında...
Merhametli insanlar çizmeliyim.
Beni soğuk koğuşlarda unutan hayırsız dostlarımı
Onları çizmemeliyim.
(...)
Gençleri dinlemenin güzelliği var dizelerde. Yitirdiğimiz değerlere inanıyorlar onlar .Mesela Bağcılar İbn-i Sina Anadolu Lisesinden Büşra Doğan:
Çocuktuk...
Sabun köpükleriyle de oynardık.
Sokak köpekleriyle de
Karıncayı incitmezdik.
Meraklı çocuklar olarak balıkları bile okşardık.
Her canlının yaşaması, başka bir canlının göreviydi çünkü
Şimdi ev ödeviydi bize
Denizler bizim için evrenin en önemli giziydi.
Denizlerin rengi yeşil
Ölümün rengi siyah
(.....)
Bizler vicdanımızın sesini dinlerdik,
Her gece...
İnsanlığa zarar verenler
Bizlerin geleceğini kuruturdu da
Bizler inadına geleceğin resmini
Asardık duvarlarımıza...
Umutlarımız pembeydi
Ölümün rengi siyah
Biraz ressamdı ellerimiz,
Biraz şair...
Ellerin kötü işler için değil
Güzel işler için kullanıldığına
İnananlardandık...
Yine Bağcılar İbni Sina Anadolu Lisesinden Özgenur Bal, “Unutabilir miyim avucumda büyüttüğüm çocukluğumu?” diye soruyor.
Şiirlerden örnek vermekten cayıp, artık bu yarışmanın sonuçlarından kimilerini vermeliyim, iki ayrı sonuç var,
Özel Arel Anadolu Ve Fen Lisesinin kendi öğrencileri arasındaki sonuçları:
Birinci: “Arayış” adlı şiiriyle Beliz Türkmen,
İkinci: “Sonsuz Arayış” adlı şiiriyle Büşra Adıgüzel,
Üçüncü: “Boşa Bekledim” adlı şiiriyle Bilal Gülcan.
“Arayış” temalı İstanbul Liselerarası 10. Şiir Yarışması’nın sonuçları da şöyle:
Birinci: Bağcılar İbni Sina Anadolu Lisesinden “Başka Bir Dünya Özlemi” adlı şiiriyle Büşra Doğan,
İkinci: Çekmeköy Güç Kardeşler Anadolu Lisesinden “Aranıyor: Özgürlük” adlı şiiriyle Sümeyye Kaymakçı,
Üçüncü: Fatih Kız Lisesinden “Ömür Dediğin” Adlı Şiiriyle Funda Dündar
Seçici Kurul Özel Ödülü: Özel Irmak Kolejinden “Benliği Aramak Derinlerde” adlı şiiriyle Ceylin Deniz Başer.
Yarışmada özendirme ödülleri de var.
Beni asıl sevindireni herhalde fark ettiniz, dereceye girenlerin hemen hepsi kız...
Kızlar edebiyata İstanbul’un dört bir yanından geliyorlar.
Hoş geliyorlar.
Dirençleri artsın.
Evrensel'i Takip Et